Künye |
||
Yönetmen | Yılmaz Duru | |
Senaryo | Sabahat Duru , Sabah Duru | |
Yapımcı | Ünsal Aybek | |
Görüntü Yönetmeni | Sertaç Karan | |
Vizyona Giriş Tarihi | 01 Eylül 1972 | |
Süre | 59 dk | |
Tür | Dram | |
Özellikler | Renkli | |
Ülke | Türkiye | |
Etiketler | Acımasızlık, Ağa, Cinayet, Mimeray, Pirinç, Daha Fazlası |
Oynayanlar |
|||
![]() |
Salih Güney | Kerem | |
![]() |
Erol Taş | Ömer Ağa | |
![]() |
Mine Sun | İşçi | |
![]() |
Hasan Ceylan | Cemal | |
![]() |
Hasan Ceylan | Cemal | |
![]() |
Melek Görgün | Ayşe | |
![]() |
Engin Tara | Kazım | |
![]() |
Seyhan Gümüş | İşçi | |
![]() |
Sırrı Elitaş | Mustafa | |
![]() |
Melek Görgün | Ayşe | |
![]() |
Celal Köse | ||
![]() |
Selahattin Güçlü | Rol Adı Ekle | |
![]() |
Erdoğan Esenboğa | Engin Tara Seslendirmesi | |
![]() |
Agah Hün | Erol Taş Seslendirmesi | |
![]() |
Timuçin Caymaz | Hasan Ceylan Seslendirmesi | |
![]() |
Jeyan Mahfi Tözüm | Melek Görgün Seslendirmesi | |
![]() |
Gülen Kıpçak | Mine Sun Seslendirmesi | |
![]() |
Hayri Esen | Salih Güney Seslendirmesi |
Ekip |
||
Kurgu | Mustafa Kent (Kurgu) | |
Sanat Yönetmeni | Sabah Duru (Sanat Yönetmeni) | |
Post-Prodüksiyon | Mustafa Karataş (Negatif Kurgu) | |
Hüsamettin Üren (Negatif Kurgu) | ||
Mustafa Karataş (Negatif Kurgu) | ||
Hikmet Kuyucu (Laboratuar Şefi) | ||
Hayati Akbulut (Laboratuar) | ||
Hüseyin Kuğu (Laboratuar) | ||
Özkan Sevinç (Laboratuar) | ||
Ses Ekibi | Mustafa Kent (Senkron) | |
Celal Köse (Senkron) | ||
Seslendirme | Hayri Esen (Seslendirme Yönetmeni) |
Firmalar |
|
Renk Film (Yapım) |
Son Yorumlar (4)
Yorum Yapmak için Giriş Yapmalısın
İsmini bilipte izleyemediğim ve yeni izleme şansı bulduğum bir film. Zor şartlarda ağa sömürüsünde pirinç tarlasında çalışan kadın işçiler. Tarla Sahibi "Ömer Ağa" Erol Taş oğlu ile ahlaksızlıkta dahil. Bazı kadın işçilerini rahatsız ederle r. Hatta oğlu "Kazım" Engin Tara "Ayşe" Melek Görgün'ü banyo yaparken saldırır. Bunun üzerine melek görgün çiftliği terk eder. Toprak meselesi yüzünden ağanın adamlarından kaçan. "Selim" Salih Güney ile dağda karşılaşır. Bir süre sonra aralarında ilişki başlar. Bir yandan ömer ağa adamları diğer yandan. Tarla meselesi yüzünden kaçan salih güneyi arayan adamlar. Tarafından iki kulvardan aranırlar. "Ömer Ağa" Erol Taş ve adamları ikiliyi yakalar. Kasabaya giden pirinç çuvalına "Selim" Salih Güney'i koyarlar işaretli çuvala. Onu arayan adamlar anlarlar çuvalda olduğunu ve salih güneyi öldürürler. "Ömer Ağa" Erol Taş "Ayşe" Melek Görgün ile evlenirken. Camdan gelen kanlı ceket üzerine. Odasından çıkar. Onu bulur ve pirinç tarlasında intihar eder ayşe. "Ayşe" Melek Görgün'ü takip eden "Mine Sun" ölü halde bulur. Düğüne götürür. O sahnede işçi kadınlar ellerine aldığı pirinçi. Yerde yatan yaşamayan "Ayşe" Melek Görgün'ün üzerine serperler. Bu olay üzerine çıldıran "Mine Sun" kendisini kirleten. Ağa oğlu "Kazım" Engin Tara'yı vurur. Sağlam bir senaryo fakat bazı sahneler kesilmiş sanırım. Mesala Salih Güney'in tarlasını elinden alan. "Kör Rıza" karakterini canlandıran oyuncunun kim olduğunu anlayamadım. Sadece adamlarını gördüm. Çok hafiften erotik furyadan etkilenmiş bir film. Melek Görgün'ün banyo sahnesi buna eşdeğer. Yinede izlemeye değer ve izlenmesi gereken filmlerden.
Çekildiği dönemin koşulları düşünülecek olursa, oldukça gerçekçi bir film. Yöre belirtilmiyor, fakat sanıyorum Adana tarafları. Kadın tarım işçilerinin çalıştığı bir çeltik tarlası. Acımasız bir ağa, kötü ruhlu olmakta babasından aşağı kalmayan bir o ğul. İşçi kadınlardan, güzelliğiyle dikkat çeken biri (Melek Görgün) hem ağanın, hem de oğlunun ilgisini çekiyor. Gördüğü baskıdan ötürü kaçıyor, yolu ağanın gadrine uğramış, toprağı elinden alınmış, kız kardeşi öldürülmüş bir delikanlı (Salih Güney) ile kesişiyor. Birbirlerine aşık oluyorlar ve olaylar trajik bir sona doğru gidiyor. Klasik Yeşilçam senaryolarına uygun bir şekilde, Salih Güney'in kız kardeşinin öcünü almasını ve Melek Görgün'e kavuşmasını (veya kadının ölümünü) bekliyorsunuz. Fakat öyle olmuyor; olaylar, gerçek hayatta da rastlanabilecek bir seyir izliyor (her ne kadar kötüler de cezalarını bulsa bile). Ben çocukluğumda çekilmiş bu filmi o zamanlarda değil de, 2000'li yılların başında VCD'sini alarak izlemiştim. Takıldığım bir nokta: Filmin finalinde Mine Sun çifteyi kapıyor, ağa ile oğluna çeviriyor. Bütün öfkesini haykırarak konuşmaya başlıyor. Bu arada ağanın oğlu (Engin Tara) gülüyor! Neden güler? Ben ilkin "herhalde tüfeğin içinde mermi yok" diye düşündüm. Sonun da tüfek ateş alıp da pis pis gülen herif ağzından kanlar gelerek yere yığılınca şaşırdım. O gülmenin anlamını da çözemedim. Aktör kendini tutamış değil, çünkü birkaç planda gülme hali devam ediyor. Yönetmen onu pis pis güldürmekle ne mesaj vermek istedi acaba?
böyle güzellik artık bu zamanda yok... nerededir ne yapar tekrar gündeme gelse melek görgün
8
Sinemamızın güzel örneklerinden. Ablalarımızın cesur görüntüleride filme damgasını vuruyor.