Künye |
||
Yönetmen | Jessie Nelson | |
Senaryo | Jessie Nelson | |
Yapımcı | Edward Zwick , Michael De Luca , Marshall Herskovitz , Jessie Nelson | |
Müzik | Paul Mccartney , John Powell | |
Görüntü Yönetmeni | Elliot Davis | |
Süre | 132 dk | |
Tür | Dram, Duygusal | |
Özellikler | Renkli | |
Ülke | ABD | |
Etiketler | Anne-Oğul İlişkisi, Avukat, Baba-Kız İlişkisi, Başlıkta Karakter İsmi, Boyama, Daha Fazlası |
Oynayanlar |
|||
![]() |
Sean Penn | Sam Dawson | |
![]() |
Michelle Pfeiffer | Rita Harrison | |
![]() |
Dakota Fanning | Lucy Diamond Dawson | |
![]() |
Dianne Wiest | Annie Cassell | |
![]() |
Loretta Devine | Margaret Calgrove | |
![]() |
Richard Schiff | Bay Turner | |
![]() |
Laura Dern | Randy Carpenter | |
![]() |
Stanley Desantis | Robert | |
![]() |
Funda Ersin | Loretta Devine Seslendirmesi | |
![]() |
Eileen Ryan Penn |
Firmalar |
|
New Films (Dağıtımcı) |
Son Yorumlar (6)
Yorum Yapmak için Giriş Yapmalısın
filmin sonunda sam'in kızını kucaklayıp bağırarak koşması ağlatacak cinstendir.
işlenmemiş güzel ve farklı bir konunun mükemmel bir biçimde işlenmesi..Sean Penn'den mükemmel bir performans ve ortaya çıkan izlenilmesi gereken bir film.Sean Penn öylesine güzel rol yapmış ki,normal yaşamda da otistik olan birinin filmde rol aldığın ı düşündürüyor.Filmi izledikten sonra, Sam'in film içerisinde bolca söylediği ''that's a wonderful choice''-harika bir seçim-in söyleneceğini duyar gibiyim.
zeka geriliği bulunan ama kızını çok seven ve onu kaybetmek istemeyen bir baba - üstün zekalı ve babasını çok seven kızıduygusal bir film- izlenebilir
Zeka yaşının kızının zekasından geride kaldığı düşünülen bir babanın ,kızından ayırmaya çalışan abd nin saçama sapan aile hukuk kurallarını yeren bir film.Küçük kız baba sevgisinden mahrum bırakılınca ,oda öğrenmeyi reddediyor ve baba kız çok acı çe kiyorlar.Onlara manevi boşlukları olan çok güçlü dişi ve dişli bir avukat yardımcı oluyor.Sonu mutlu bitiyor ve sevgi kazanıyor güzel bir filim.
Sean Penn\'in oyunculuğuyla efsaneleştiği bir film.Tabi buarada küçük Dakota\'yı da unutmamaak gerekir.O da o yaşına rağmen oynadığı bütün filmlerde hep bir takdir toplamakta.Ancak Sean Penn o kadar iyi oynuyor ki, onu izlerken gerçek bir Otist ik\'le karşılaşıyorsunuz resmen.Kağıt bir karakter olmaktan çıkıp kanıyla canıyla karşımıza dikiliyor Sean Penn ve belki de en iyi oyunculuklarından birini sergiliyor.Filme gelince; üstün zekalı bir kızla, devlet tarafından onun gelişiminde yeterince destek olamayacağı düşünülerek elinden alınmaya çalışılan otistik bir babanın hikayesi son derece dramatik bir dille anlatılıyor filmde.Kızıyla her konudaki karşıtlığına rağmen(Özellikle babanın otistik olmasına karşın kızın da üstün zekalı olması son derece manidar)aralarındaki sevgi ve kızın babasından ayrılmak istemeyişi film boyunca işlenen konu.Babanın otizminden dolayı kızının elinden alınmasına çaresiz kalışı ve işin acı tarafı bu yetersizliğinin farkında olması filmin ilginç ve yürek burkan kısımları.Ama herşeye rağmen babanın yılmadan usunmadan kendisini savunması için avukat tutması işleri değiştiriyor tabi.Filmdeki ilginç bir noktada, kızın aşırı zekasının kendisine pek çok imkanlar sağlayacak olmasına karşın, bunları reddedip ısrarla babasının yanında kalmaya çalışması.Oysa ki babası onun zekasıyla kavradıklarının binde birini bile anlayamazken.
10
Benim adım Sam.İzlenilesi bir film.Başarılı demek bence az bile.Sean Penn gerçek bir özürlü gibi oynamış.mükemmel bir performansı var.Ve o küçüçk sarışın kız beni o ağlattı.Dedi ki :Senin okuyamadığını bende okumak istemiyorum baba...