Dondurmam Gaymak

(118 kişi yorum yaptı)
Yönetmen: Yüksel Aksu Yüksel Aksu
Ülke: türkiye
Gişe: 636.823
Oyuncular: Sinem Altıok, Burcu Tuna Uruk, Burçin Batu, Ali Şefik, Ayşe Arslan, Alaaddin Sakar, Celil Yağız, Sadettin Ünsal, Nejat Altınsoy, Mehmet Gökmen Devamını Gör...
Ödüller: Jüri Özel ÖdülüJüri Özel ÖdülüEn İyi Erkek OyuncuHalk Jürisi ÖdülüEn İyi Komedi FilmiEn İyi YönetmenMahmut Tali Öngören Özel ÖdülüUmut Veren Yeni Yönetmen
Konusu : Muğla’da dondurmacı olan Ali Usta gittikçe insanların tercihi olmaya başlayan büyük dondurma markalarına karşı var olma mücadelesi vermektedir. Bunun için de bir yandan dondurmasının reklamını yapmaya çalışırken bir yandan da yeni aldığı dondurma motoruyla köy köy dolaşmaktadır. Kasabanın haylaz çocukları ise Ali Usta’nın sarı motoruna ve tabii ki içindeki dondurmalarına göz dikmişlerdir. İlk uygun fırsatta da motoru çalarlar. Borçla aldığı dondurma motorunu bıraktığı yerde bulamayan Ali Usta öfkeden delirir ve motorunu, kendisini yok etmek isteyen büyük dondurma markalarından birinin çaldığını düşünerek tek tek bayilerden motorunun hesabını sormaya başlar...
Yapımcı
Danışman
Kurgu
Yapım Tasarım
Sanat Yönetmeni
Yapım Ekibi
Yönetmen Ekibi
Yazım Ekibi
Kamera Ekibi
Post-Prodüksiyon
Işık Ekibi
Sanat Ekibi
Ses Ekibi
Müzik ekibi
Tasarım
Diğer
Göztepe
27 Ağustos 2016 21:11Bir egeli olarak filmi oldukça masum ve doğal bir o kadarda komik buldum. Zaten başrolde Turan Özdemir dışında profesyonel yoktu geri kalan Muğla halkıydı. Ege şivesi sunumu filmde çok başarılıydı bir o kadarda Turan Özdemir'in müthiş oyunculuğu cabasıydı oldukça iyi bir film.
Cevap Yazcuneytturgut
20 Ocak 2016 22:283 yil boyunca hazirligini yaptigimiz , bes kurus paramizin olmadigi film
Cevap Yazmansuryıldırım
8 Haziran 2015 08:23Bu küçük bütçeli film komedi türüne yeni bir soluk getirmişti ege şivesi filmler bu filmin başarısı üzerine çekilmişti filmde turan özdemir ve gülnihal demir in performansı iyi izlenebilecek iyi bir komedi.
Cevap Yazblack_eagle_09
29 Eylül 2013 02:22Baş rol dışında neredeyse tüm oyuncular amatördü. Bunu göz önüne aldığımızda gayet başarılı bir film.
Cevap YazHakan_Irızak
4 Aralık 2012 13:09Çok begendigim yerli filmlerden birisi, izlerken keyif alırsınız
Cevap YazSenden Başka
27 Ağustos 2012 15:04İntihara kalkışan ,Ali Ustanın kafasını dağıtmaya çalışan dayı bana göre asıl mesajı verdi .Yaşamak İhtimallerle dolu ölümse imkansızlıktır, dünya başımıza yıkıldığında ilk nedense ölüm gelir aklımıza iyi ihtimalleri düşünmeyiz hiç . Bir de Ali ustanın Bir cinnet her şeyi düzeltir deyişine çok güldüm .Film güzeldi kadın oyuncularda çok başarılıydı.
Cevap Yazeylül fırtınası
31 Ekim 2011 23:04Gereğinden fazla abartılma konusunda rekorlar kırmış,haketmediği ilgi ve övgülerle şişirilip şişirilip şımartılmış,Türk Sinema Tarihi’nin ‘’en balon’’ filmidir.
Niyetim,filmin sinemasal analizini yapmak değil.Ancak bu filmi hiç sevemedim ve bunun için nedenlerim var.
Ortak yapımcısı Elif Dağdeviren’in daha çekim aşamasında yürüttüğü pazarlama çalışmaları ve medyanın gazı ile ‘’olay’’ haline getirilen bu vasat film,’’amatör bir ruh ve naif duygularla sinema yapma aşkı’’,’’mütevazilik’’,’’Ege’nin insanının sıcaklığı’’,’’insanın içini ısıtan bir samimiyet’’ gibi kavramları ticari bir unsur olarak sömürmüş,çakma bir ‘’sevgi filmidir’’.
Çok kısıtlı bir bütçeyle (oradan buradan kamera temin ederek,eşi dostu,komşuyu oynatarak),çocuksu bir sinema sevdasıyla,boyundan büyük laflar etme çabasında olmaksızın hayata değer ve anlam katan ayrıntılara dair küçücük filmler tutkusuna sahip sinemacılar, sinema tarihi boyunca her dem var olmuştur,olmaya da devam edecektir.Zaten sinemaya saygınlık kazandıran,tükenmekten kurtaran da sinemayı ‘’para basma makinesi’’ olarak görmeyen bu yürekli ve ilkeli insanlardır.
Ey Dondurmam Gaymak filmini ortaya koyan zihniyet!
Sizden önce de birileri ‘Bisiklet Hırsızları tadında’’ film yapma gayretinde bulundu.Ama hiçbiri sizin gibi filmin söz konusu ettiği değerleri önceden afişe etmedi,reklam malzemesi olarak kullanmadı.
Filmlerin reklamı yapılır,yapılmalıdır da.Ama böyle uluorta,’’çok amatörüz biz,herkes bu filme yüreğini koydu,bir o kadar da saf niyetle çekiyoruz,hiç iddiamız yok,amacımız sadece ‘’ege geyiği’’,izleyin bakın nasıl içiniz ılık ılık olacak,hem de çok eğleneceksiniz’’ tarzı bir tavırla seyirciyi yönlendirir,beklenti yaratırsanız bu film baştan kaybeder.En azından benim için baştan kaybeden bir film olmuştur.
Gerçek ve has bir sinemacı;ilmek ilmek dokuyarak sessiz sedasız filmini çeker,sonra reklamını yapar ve der ki:’’Buyrun ben böyle bir film yaptım.Bu film artık sizindir.Ben çok severek çektim.Umarım beğenirsiniz.’’
Filmde her neyi anlatmaya çalışmışsa,vermek istediği hangi duyguysa,neyin farkına varılmasını amaçlamışsa bunu seyircinin keşfetmesini bekler.Bu tür sinemacılar, bir seyirciden dahi beklediği yansımayı alırsa mutlu olur.Gişe rakamları onlar için hiç önemli değildir.
Bu sinemacılar;samimiyet çığırtkanlığı yapmaz.
Kimlerdir bu sinema insanları mesela?
Mesela rahmetli Ahmet Uluçay,
Mesela Nuri Bilge Ceylan,
Mesela Zeki Demirkubuz,
Mesela Reha Erdem,
Mesela Semih Kaplanoğlu,Mesela Ahmet Çadırcı,
Hatta,her ne kadar harcıalem filmler çekse de filmini çektikten sonra köşesine çekilip çok fazla konuşmaması ile takdir ettiğim Çağan Irmak.
Dondurmam Gaymak filmi,rahmetli Ahmet Uluçay’ın bir ‘’duyarlılık abidesi’’ olan Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak adlı filminin asaleti yanında o kadar sahte ve güdük duruyor ki…
Büyük oyuncu Gerard Depardieu’da bu filmi, Vittorio de Sica’nın yeni gerçekçi sinema akımının öncüsü Bisiklet Hırsızları filmiyle kıyaslama gafletinde bulunarak iyi ve donanımlı bir sinema izleyicisi olmadığını ortaya koymuştur.
Hele bir de trajikomik Oscar aday adaylığı meselesi var ki ona hiç girmeyeceğim. Cevap Yazozkaracam
10 Haziran 2011 14:35Bir başyapıt değil belki, fakat oldukça sevimli ve eli yüzü düzgün bir çalışma olmuş. Ali Usta'nın karısıyla, kızıyla ve torunlarıyla ilişkisi, giderek artan "paranoya"sı, hele karakol sahnesinde açıkça ifade edilen sözlerle Yılmaz Güney'in "Umut"una yapılan göndermeler ilginç. Hani derler ya, tarih trajedi olarak yaşanır, komedi olarak kendini tekrarlar. Bu göndermelerin bende yarattığı çağrışım da, bu oldu. İnsana ait (ezeli ve ebedi) erdemler ve çelişkiler, illa ki büyük büyük olayların, sıradışı insanların (örneğin Kral Oedipus, Hamlet, Macbeth) öyküleriyle değil, sıradan insanların yaşadığı yalın olaylarla da verilebilir. Bu sevimli film de, (Rossellini, de Sica, Fellini gibi üstatların yapıtları kadar yetkin bir biçimde olmasa da) bunu kısmen başarmış diye düşünüyorum.
Cevap Yazkemre_emre_76@hotmai
10 Haziran 2011 14:28Yaz mevsimini kışta olsa yaşatıyor insana adeta.
Cevap Yaz