Bir yer düşünün ıssız ve sakin, vahşi batı kıvamında her an bir şeyler olabilecek tekinsiz ve ürkütücü ama bu sessizliğin altından çıkan etrafa saçılmış bir sürü ceset, ölü köpekler, darmadağın olmuş kamyonetler ve bir araba dolusu mal.
31 Temmuz 2012

Bir yer düşünün ıssız ve sakin, vahşi batı kıvamında her an bir şeyler olabilecek tekinsiz ve ürkütücü ama bu sessizliğin altından çıkan etrafa saçılmış bir sürü ceset, ölü köpekler, darmadağın olmuş kamyonetler ve bir araba dolusu mal. İşte hikaye tam bu sessiz mekana tesadüf eseri uğrayan adamımız Josh’un, gördüğü manzara karşısında korkusuz ve meraklı davranışının neticesinde başlıyor. Josh kanlı hesaplaşmadan geriye kalan bir çanta dolusu parayı ‘ki bu para arkasında onlarca ceset bırakmış’, büyük bir cesaret örneği gösterip ve insanı sinir edebilecek bir rahatlıkla ve soğukkanlılıkla alıyor. Paranın kökeni zaten bir suç ve suça teşvik olduğundan asıl macera ve kovalamaca da start alıyor. Bu film de ihtiyarlara yer olmadığı gibi kadınlara da yer yok.! Hikaye üç adamın çevresinde gelişiyor. Garip olan da asla ana karakterlerin bir araya gelmeyişi. Bu da aynı ortamda bulunamayacak kadar farklı insanları ayırt etme metodu.

Josh kendi halinde bir avcıyken, kendini bir anda paranın cazibesine kaptıran bir hırsıza dönüşüyor. Bunun yanı sıra ortada, hayatından ve suç dünyasından sıkılmış bir şerif var ve tabi ki oyunculuk adına haklı bir Oskar kazanan azılı katilimiz Chigurh (Javier Bardem). Suç dünyasının üç farklı rolde yer alan kahramanları. Bu sıkı takipte her kes üstüne düşen görevi yaparken bir tek şerif rahat ve uyuşuk bir ruh hali sergiliyor. Kimine göre üçünün de kendi görevlerini aynı alan da gerçekleştirdikleri düşünülürse aslında ortada bir soru işareti oluşuyor çünkü filmin hikayesinde aynı zaman ve mekanda buluşulamıyor. Bu soru işareti ise, bu üçlünün aslında aynı film öyküsünde barınamayacaklarına bir cevap oluyor. Filmde fazla müzik olmayışı, sahnelerin geniş ve manzarada ki tekinsiz görselliğin birleştiği noktada ortaya başarılı bir edebi uyarlama çıkıyor.

Filmde ayrıca Tanrı gibi kontrolü elinde tutan, bir yandan görünmeyen bir varlık gibi tedirgin edici olan bir yandan ise ciddi ağır darbeler alıp tüm bu benzetmeleri tersine çeviren bir karakter var karşımızda. Chigurh karşısına çıkan karakterlerle dalga geçercesine hayatlarıyla oyun oynamaya kalkıyor bunu da elinde tuttuğu bozuk parayla yazı-tura oyunuyla sağlıyor. Bir yandan ise beklenmedik bir anda ortaya çıkarak ve oldukça sessiz bir şekilde hayalet gibi hareket ederek hislerimizi ve fikrimizi onun hakkında ‘doğaüstü bir varlık’ olarak algılamamızı sağlıyor.  Tüm bu düşüncelerimizi  tersine çeviren ise zaman zaman  aldığı öldürücü darbeler alt üst ediyor. Malum karşımızda ki insan azılı bir katil ama bildiğimiz ve alıştığımız türden çok farklı belli bir stili var sanıyoruz ama tam bunu düşündüğümüz sırada bir anda allak bullak oluyoruz. Beklentiler tersine çevriliyor. İşte bu durumda ise karakter analizi üzerinden verilmeye çalışılan, alışılmış belli düzeni olan bir dünyayı göze sokulmadan ama içten ve derin darbelerle sarsıyor olması.

Maceranın başında takip etmeye başladığımız ve tüm bu yaşananların ana kaynağı olan ‘para’ ise bir türlü kimsenin işine yaramıyor. Biz paranın artık birilerinin eline geçip bir şekilde! değerlenmesi gerektiğini beklerken tuhaf bir yanılsama ve şaşkınlık yaşıyoruz. Çünkü para bir yandan çok önemli bir gereksinimken burada, amaç olmaktan çıkıp sadece suç’a teşvikte bir araç olarak rol oynuyor. Burada Coen'lerin genel olarak sevdikleri bir şey var o da kurdukları sistemi ya da stili bir şekilde bozmayı sevmeleri. İşte tam bu noktada, paranın sembolik olarak suç ve suça dayalı bir güç ve iktidar temsil ediyor olmasının yanı sıra filmin sonuna doğru paranın dağıtıldığı son durağın çocuklar olması da boşuna değil. Gelecek nesillere aktarılan suç, şiddet ve iktidar savaşı bir şekilde film içerisinde resmediliyor. Filmin sonunda ise tüm bu yaşananlara özet olabilecek bir mizansen yaratılıyor. Şerif  karısına gördüğü bir rüyayı anlatıyor. Rüyasında babasından aldığı parayı kaybettiğini söylüyor. İşte bu anda emekliliğini isteyen ve aynı zamanda pes etmiş biri olarak gördüğümüz şerifin  gördüğü rüyasıyla orantılı olarak para elinden gidince mahzunlaştığı ve suça bulaşmamak adına kanun adamı olmasına karşın tam tersi bir rol çizdiğini görüyoruz. Filmden çıkarılabilecek en önemli anektod, ‘suç’ dünya döndükçe devam edecek ve suçla başa çıkabilmek tek başına kanun çerçevesi içerisinde çok ta mümkün ve yeterli olamayacak.

 YORUMLAR  ({{commentsCount}})
{{countDown || 2000}} karakter kaldı
{{comment.username}}
{{moment(comment.date).fromNow()}}
Uyarı:  Yorumunuz, yönetici tarafından onaylandıktan sonra tüm ziyaretçilerimiz tarafından görüntülenebilecektir. (Bu mesajı sadece siz görüyorsunuz)
{{reply.username}}
{{moment(reply.date).fromNow()}}
Uyarı:  Yorumunuz, yönetici tarafından onaylandıktan sonra tüm ziyaretçilerimiz tarafından görüntülenebilecektir. (Bu mesajı sadece siz görüyorsunuz)