31 Temmuz 2012

Çocukluğumdan bu yana sinemamızın en dikkatimi çeken oyunculardan birisi de Feridun Çölgeçendi. Kuşkusuz bunda gözüne taktığı merceğin ve kullandığı diğer aksesuarların (yüzük, papyon vb.) etkisi de vardır. Kendisiyle ilgili yaptığım birkaç araştırmada renkli ve kendine özgü kişiliği, karizması, bir kaç dili rahatça konuşabilen, şık ve zarif giyimli esprili, dikkati çeken tam bir İstanbul Beyefendisi olduğundan söz edildiğini gördüm. Filmlerindeki bilhassa "şaşırma" yüz ifadesi hepimizin aklında kalmıştır. Liseden sonra memurluk ve bir ara Fransızca öğretmenliği de yapmış. Diğer farklı bir özelliği de genelde tiyatrodan sinemaya geçenlerin aksine ilk defa 1933 defa sinemada oynadıktan iki yıl sonra Raşit Rıza grubunda sahneye çıkmış olması... 1957'de Avrupa'dan Amerika'ya uzanan  uzun bir yolculuğa çıkmış, ABD de 2 defa evlilik yapmış ve birkaç filmde de oynamış. Dolu bir yaşam sürdüğünü düşündüğüm sanatçının,  son yıllarında hayat öyküsünü yazdığı  bilinmekle beraber ne yazık ki yayınlanmamıştır.
                                 
O YILLARDA EN FAZLA İŞ YAPAN FİLMLER    
Sinemamız kendiliğinden gelişmesini yapmak zorunda kaldığından, ona ekonomik açıdan yön verecek, elinde veri olarak kalacak bir araştırma tam anlamıyla yapılmamıştır. Halbuki o yıllarda filmlerin hasılatlarının istatistiği tam olarak tutulsaydı, mesleğin gelişimi açısından ve sinema politikası oluşturması açısından doğru bir iş olurdu. 60'lı ve 70'li yıllarda filmlerin hasılatları konusunda bir isatistik yoktur. Bu konudaki bilgiler, o yılları yaşamış insanların bilgilerinden günümüze kadar gelmektedir.

50'li yıllarda Hüseyin Peyda'nın "Mezarımı Taştan Oyun" ve "Beklenen Şarkı" filminin çok iyi işler yaptıkları bilinmektedir. Yine o yıllarda "Avare" adlı Hint filminin büyük bir rekor kırdığı, sayısal olarak elimizde olmasa bile o dönem gençliğini yaşamış büyüklerimizden bize kalan bir bilgidir. 60'larda bir Amerikan Müzikali olan "Batı Yakasının Hikayesi"nin Emek sinemasında 3 ay afişte kalması hiç görülmemiş bir rekor sayılıyordu.

1974 de Yılmaz Güney'in "Arkadaş" filmi Yeni Melek sinemasında haftalarca gösterilmişti. 1975'de Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı, 1976'da "Deprem", 1977'de "Otobüs", 1978'de Ferdi Tayfur'un "Son Sabah" 1979'da yine Ferdi Tayfur'un"Yuvasız Kuşlar"ı ilk sırayı alan filmlerdi.  
                                                                          
MAHKEMELİK KÜÇÜK HANIMEFENDİ
Küçük Hanımefendi serisi, Muazzez Tahsin Berkant'ın romanlarından alınmış şımarık, hoppa bir genç kız tipiydi. Bir "halk delikanlısı" ile olan serüvenlerini toplumdaki çeşitli sosyal özelliklere, sınıf atlama özlemlerine denk düştüğü, için büyük ilgi gördü. Yarım düzine filmle yinelendi. 1961'de yapımcı Özdemir Birsel'in Belgin Doruk ve Ayhan Işık'la başlattığı Küçük Hanımefendi, Küçük Hanımefendi'nin Şoförü, Küçük Hanımefendi'nin Kısmeti, Küçük Hanımefendi Avrupada gibi filmlerde sürdü. Ayrıca filmlerin çok tutulması, Küçük Beyefendi diye benzer bir dizi sinema filmi çekilmesine neden oldu. 1970 lerde Ertem Eğilmez yeni bir "Küçük Hanımefendi"serisinde Hülya Koçyiğit'i oynattı. Ama eskisi kadar tutmadı. Özdemir Birselle İrfan Ünal bu ad yüzünden mahkemelik oldular.

 YORUMLAR  ({{commentsCount}})
{{countDown || 2000}} karakter kaldı
{{comment.username}}
{{moment(comment.date).fromNow()}}
Uyarı:  Yorumunuz, yönetici tarafından onaylandıktan sonra tüm ziyaretçilerimiz tarafından görüntülenebilecektir. (Bu mesajı sadece siz görüyorsunuz)
{{reply.username}}
{{moment(reply.date).fromNow()}}
Uyarı:  Yorumunuz, yönetici tarafından onaylandıktan sonra tüm ziyaretçilerimiz tarafından görüntülenebilecektir. (Bu mesajı sadece siz görüyorsunuz)