Değerli editörümüz Fulda "hadi artık 2011 bitiyor, yıl sonu yazısı sana ait, ona göre, yazını hazırla" diyerek beni kibarca dürtünce anladım ki bir yılı daha devirmişiz. Hayat gailesi derlerdi büyüklerimiz, insan gençken bunu pek anlamıyor, ama bir noktadan sonra hayat öyle bir kopuyor ki aşk olsun yakalayana. Günler, haftalara, haftalar, aylara, aylar yıllara takılmış gidiyor, sen de onu dizginmeye çalışıyorsun. Ne mutlu dizginleri elinde tutanlara...

Sonuç olarak diyorum ki, bir yıl daha geçivermiş, muhtemelen ne yoğun, peş peşe, dolu dolu geçmiş, bir de bakmışız 2012 kapıda. Geçen yıl bu zamanlar yazdığımız yeni yıl yazısında verdiğimiz sözleri de tutamamışız, iyi mi... Neymiş efendim, Sinematurk'u daha konforlu bir eve, kaslı, adeleli, güçlü, kuvvetli bir yapıya kavuşturacakmışız. 2011 için bu bizim sözümüz olsunmuş... Heyhat, bunları yazarken kendimizden çok emindik ama bir sürü beklenmedik hadise konuyu bir yıl sonrasına taşımamıza neden oldu. 2011'de Sinematurk'le ilgili planlarımızı istediğimiz hızda gerçekleştiremedik malesef. Velhasıl bu kez gerçekten söz. 2012'de hem de bahara kalmadan Sinematurk yepyeni bir tasarımla çıkacak karşınıza. Hayat deneyimlerim bana herkesi memnun etmenin olanaksız olduğunu söylüyor, ancak, bu tasarımdan o kadar eminim ki, çoğunuz sevecek ve zevkle kullanacaksınız..., yani umarım.

Tabi sitedeki değişiklerimiz sadece tasarımla sınırlı değil. Sitenin teknik altyapısını da değiştiriyoruz. Bu şu demek, artık bir takım işlemleri çok daha kolay yapabiliyor olacağız. Örneğin çıkışından bu yana bir çok tartışmaya konu olan editörlük sistemi de bu sayede biraz daha değişiyor olacak. Şimdiye kadar teknik yetersizliklerden dolayı tek kademeli bir yapısı olan editörlüğü artık yetkilere göre kademelendirebileceğiz. Böylece sadece film, sanatçı güncellemek isteyenlerin gönüllü, yazı yazmak isteyenlerin yazar, yönetsel işlerle ilgilenenlerin editör olarak isimlendirilebileceği bir yapıya geçmeye çalışacağız. Bu bir çok tartışma ve belirsizliğe son noktayı koyar diye umut ediyoruz...

Bu yıl genel bir sinema değerlendirmesi yapmaktsansa, daha gönülden konuşup, kişisel olarak 2011'in bana hediyelerinden söz etmeyi tercih ediyorum. 2011 de 39 milyon seyirci çıtasına yine ulaşıldı. Benim için yılın en iyisi bu 39 milyon biletin sadece 150.000'ne sahip Bir Zamanlar Anadolu'daydı. Nuri Bilge Ceylan'ın en beğendiğim filmi bu oldu diyebilirim. Uzak filmi, kahramanlarının ve bağlamının yakınlığı nedeniyle hala özel bir yerde olmasına rağmen, Bir Zamanlar Anadolu'da, sinema sanatı işte budur dedirten bir film oldu benim için. Filmi izlemenin zorluğu, yoğun karamsarlık ve mutsuzluğun içinize işlemesi, bazen kendinizi salonun dışına atma isteği uyandırırken, her karenin sizlere sunduğu anlamlar, çağrışımlar ve sorgulamalarla, bol tanenli, zengin içimli bir şarabı yudumlar gibiydiniz Anadolu'nun yalnız bozkırlarında. Bazı tatları insan unutmaz, sanırım bu da onlardan biri olacak benim için, aynen Dostoyevski'nin bir çok sahnesini hala zaman zaman kafamda yaşadığım gibi...

2011'in bir diğer kazancı, tuhaf gelebilir ama Behzat Ç. diyeceğim. Filmi değil bu arada, dizisi. Bu pek çok açıdan anti kahraman, asosyal, aksi, maço ve bir çok olumsuz şey olan polis müdürü, son yıllarda az tanık olduğumuz güzellikler kattı ekranlarımıza. Daha bu son hafta, örneğin, Cumartesi Annelerinin sesi oldu, onları gündeme getirdi, faili meçhul bir cinayetin failini buldu, 12 Eylül'ü lanetledi. Hasta Gençlerbirliği taraftarı olmasını ve Hrant Dink cinayetini canlandırdıkları bölümde malum katile attığı okkalı tokatı ise not ettik yüreğimizin bir köşesine...

Fazla uzatmadan bu yıl bize Paris'te Gece Yarısı'nı armağan eden Woody Allen'a, Hugo için Martin Scorsese'e, Bir Ayrılık için Farhadi'ye, Siyah Kuğu için Aronofsky'ye ve de Dedemin İnsanları için Çağan Irmak'a teşekkür edelim.

Katkılarıyla, yazılarıyla, röportajlarıyla ve sevgileriyle bize güç veren hepinize çok çok teşeşkkürler. 2012 de yine tüm iyi dileklerimiz sizinle. Sağlıklı olun, bol film izleyin, kilo verin, sigarayı bırakın, spor yapın, kitap okuyun, çocukları sevin... İşte ne isterseniz ondan...