Yılmaz Zafer

Doğum Yeri : İstanbul
Doğum Tarihi :
24 Eylül 1956
Ölüm :
1995-11-09
Eğitim :
Şehir Tiyatroları
Hakkında :
Perihan Savaş'a hayranlığı nedeniyle Fatih halkevinde tiyatroya başlayan, daha sonra Şehir Tiyatroları'na geçen Yılmaz Zafer, Gülriz Sururi - Engin Cezzar Tiyatrosu gibi çeşitli tiyatro topluluklarında rol aldı. 1976 yılında sinemaya başladı, 40'tan fazla film çevirdi. İskilipli Atıf Hoca filminde, köklü değişimlerin yaşandığı Atatürk Türkiye'sinde devrimlere karşı çıktığı için idam cezasına mahkûm olan İskilipli Atıf Hoca'nın avukatı Ferit rolüyle seyirciyi etkiledi. 1987'de uzun süredir hayran olduğu Perihan Savaş'la evlendi, bu evlilikten bir çocuk sahibi oldu. Eşiyle birlikte "Yönetim Film ve Reklamcılık Şirketi"'ni kurdular. İlki 1994 Nisan ayında iki kalp krizi geçirerek uzun süre bakıma muhtaç şekilde yaşayan sanatçı, bu nedenle geçirdiği beyin kanaması sonucu yaşamını yitirdi.
İlgili Filmler
AlınYazısı
10 Mart 2016 14:5080 ve 90 lı yılların yarısına kadar herşey çok güzel gidiyordu. Birden aramızdan ayrılışı bizleri çok üzdü, zar zor hatırlarım. Tv kanalının birinde Perihan savaş eşine tekerlekli sandalyede gözü gibi bakıyordu. Ölümüne yakın son yıllarında tekerlekli sandalyaye mahkum olarak yaşadı ve çok zorluk çekti. Allah Rahmet Eylesin.
Cevap YazSarpBayhan
18 Ekim 2014 00:53Belkide daha güzel projelere imza atacağı en güzel döneminde 39 Yaşında hayata veda etmiştir. Yılmaz Zafer, Sanatçı Perihan SAVAŞ ile evliydi ve ondan Savaş Zafer isminde bir erkek çocuğu vardı. Diğer filmlerini fazla setretme imkanım olmadı ancak Bişr-i Hafi Hazretlerinin hayatının anlatıldığı Bir zamanlar sarhoştu isimli filmdeki oyunculuğu güzeldi. Allah Rahmet Eylesin.
Cevap YazKleberson
22 Kasım 2012 09:24en sevdigim oyunculardandi medcezir manzaralari filmindeki rolü muhtesemdi genc yasta aramizdan ayrildi muhtesem bi oyuncu
Cevap Yazlokamalajuk
16 Temmuz 2011 21:28Yılmaz Zafer'in en çok beğendiğim filmi Bişri Hafi Hazretlerin'de oynadığı karakterdi onun dışında diğer oynadığı filmleri pek beğenmem ama o filmi güzeldi ordaki oyunculuğu diğer filmlerine göre daha iyiydi Allah rahmet eylesin
Cevap Yazselimcelal
23 Mart 2011 14:16İyi oyuncuydu.Erhan Yazıcıoğlunun sesi en çok Yılmaz Zafere yakışıyodu.Allah rahmet eylesin
Cevap YazLoverman
9 Şubat 2011 00:15yeşilçamın son döneminin en iyi erkek oyuncusu desek yanlış olmaz. rahmetlinin adı geçen her filmini fırsat buldukça izlemeye çalışıyorum. kötüyü iyi oynuyordu. birde erhan yazıcıoğlu arka plan olunca çok güzel bir uyum oluyordu.
Cevap Yazneconeco
22 Şubat 2010 19:00
Sevgili Orhan Alkaya haklıydı, "en çok da unutulurken çoğulduk" derken: "Tek Yol Devrim" duvarlarında kırmızılarla lekelenen parkalarımızı, Yeşil Kundura postallarımızı ve böğürtlen çürüğü 7.65 mm'lik tabancalarımızı rehin verdiğimizde generallere, çoğulduk. Savrulduğumuz köhnelerde unutulmaya buluşurken, çoğulduk. Her birimiz bitmiş ve kutusuna yerleştirilmiş bir yenilmişler filmi gibi kendi hikâyelerimizin tashihi bol hikâyeleriyken, çoğulduk. Tavşan kanı çayların Yeni Rakı şişelerine, Ruhi Su'nun türkülerinin Jimmy Page'in çığlığına, bacılarımızın Yılmaz Güney'inin kadınlarımızın Yılmaz Zafer'ine tahvilinde, çoğulduk. En çok da kadınlarımızın Yılmaz Zafer'inde çoğulduk, evet.
Yaşı yaşımıza uygundu ama, Orhan Alkaya şiirindeki "cesur narin kaba haydut kahraman rezil bölücü hain" bizlerden farklıydı Yılmaz Zafer: Köhnelerde unutulmaya buluşanlar gibi Jean-Pierre Meiville kahramanlarının gözlerinden bakmıyordu limon küfü zamana.
O'nun deli tay bakışlarında çalınan gençliğimiz film çeviriyordu uçuk mavi bir kuş soluğunda. Sıfat dalgalarıyla çalınan "nasıl da geçirdim kafayı" gençliğimiz, mahallenin namusuna "sağlam" dolaşma gençliğimiz, küfürü okkalı sarfetme gençliğimiz, mandalina memeli çırpı bacaklı ilk aşklar uğruna birkaç parlağa "çizik atma" gençliğimiz Kadınlarımızın tutulduğu ondaki bu gençlikti, "cesur narin kaba haydut kahraman rezil bölücü hain" bizlerin tanımadığı gençlik.
Kadınlarımızın Yılmaz Zafer posterini yakışıklı olduğu için değil, deli tay bakışlarındaki gençlik için kıskandık en çok, evet. Ama, en çok da Yılmaz Zaferi kıskanmakta çoğullaştık, kıskançlık krizlerimizde Jean-Pierre Melville maskelerimizi yırtıp, "narin kaba rezil" bozkırlı deniz çocukları olduk: Sahi, Yılmaz Zafer'i kıskanmamızda dirilen bozkırlı deniz çocukları, çalınan gençliklerimizi uzatmalarda bulmak değil miydi bir anlamda?
Taner Ay
Yeşilçam Sokağı Fotoğrafları
Cevap Yaz
MGUNAY
15 Ekim 2009 10:24başarılı bir oyuncuydu erken kaybettik son zamanlarda dini ve tarihi filmlere ağırlık verdi rolündede bence başarılıydı Allah rahmet eylesin
Cevap Yazenigmacuture
19 Mart 2009 22:19çok erken yitirilen bir değer. perihan hanımı da kutlamak lazım. eşine bir melek gibi muamele yapmasını bildi.
Cevap YazExotic
19 Mart 2009 21:15Yilmaz Zaferi Atif Yilmazin entel filmleriyle tanidim.Cogu zaman simarik zengin cocuk rollerinde gorebiliriz onu.Ben onu cok sansli buluyorum cunku Atif Yilmaz gibi bir ustanin en iyi filmlerinde oynadi.Oda yetmiyormus gibi Mujde Ar gibi bir oyuncuyla basrolu paylasti.Dul Bir Kadin filmindeki performansi muhtesemdi..Mujde Ar'a piskopatca emirler verirdi.Kendisiyle tanisma imkanim olmustu..Cok yakisikli ve cana yakin biriyidi.. Herzaman onu saygiyla anicagim.
Cevap Yaz