Romantik filmlerin her türlüsünü izledik. Konularında çok büyük değişiklikler olmayan, oynayanların sürekli değiştiği klasik romantik komediler bazen sıkıp bunaltabiliyor. Çünkü filmlerin sevgiliyle izlenilip eğlendikten sonra unutulmak gibi özelliği var. Zaten gelmiş geçmiş en iyi yüz romantik filme bakarsanız son on beş yıldan sadece beş film görebilirsiniz. Bu da demektir ki günümüz sinemasında romantizm adına yeni şeyler yapılmıyor.
31 Temmuz 2012

Romantik filmlerin her türlüsünü izledik. Konularında çok büyük değişiklikler olmayan, oynayanların sürekli değiştiği klasik romantik komediler bazen sıkıp bunaltabiliyor. Çünkü filmlerin sevgiliyle izlenilip eğlendikten sonra unutulmak gibi özelliği var. Zaten gelmiş geçmiş en iyi yüz romantik filme bakarsanız son on beş yıldan sadece beş film görebilirsiniz. Bu da demektir ki günümüz sinemasında romantizm adına yeni şeyler yapılmıyor.

Tatiliçin de söylediklerim geçerli. Bundan önce çekilmiş yüzlerce romantik filmden hiçbir farkı yok. Fark sayılabilecek en önemli özelliği çok kuvvetli kadrosu. Film, kendi hayatlarından sıkılmış biri Los Angeles?ta diğeri Londra?da olmak üzere iki kadının iki haftalığına evlerini değiştirmelerini konu ediyor. Bu iki hafta boyunca tatmadığı zevkleri tadacaklar, görmedikleriyle karşılaşacaklardır. Konusu klasik olsa da oyunculuklar filmi bir adım öne çıkarıyor. Filmi izlerken Cameron Diaz'ın şimdiye dek görülmüş en iyi performansına, taşsız kraliçe Kate Winslet'ın mükemmel oyunculuğuna şahit oluyorsunuz. Zaten Kate Winslet'ın ismi dördüncü kez Oscar?a aday listesinde olacak gibi bir öngörü var. Ancak Jude Law'ın ismiyle gişenin çoğunu toplayan filmde, İngiliz oyuncu hayal kırıklığı yaratıyor. Onu tanığımız bir çok filmde Amerikalı olarak çok daha iyi performans gösterirken, kendi halkından birisini oynarken oldukça sıradan performans göstermiş.

Birçok romantik filme imza atmış Nancy Meyers, bu yapımda tıpkı diğerlerinde olduğu gibi yaratıcı işler peşinde. Öyle umuyorum ki filmin yazarı, yönetmeni ve yapımcısı olan Meyers, romantik film yapma konusundaki hırsını birkaç yılığına eritmiştir. Çünkü yaptığı filmlerin hemen hepsi romantik komedi türünde. Ayrıca bir kadın olarak aşka, ilişkilere, sevgiye bakış açısı tabiî ki hep aynı. Bu da filmde bir noktada sıradanlığı, klişeyi beraberinde getiriyor. Diyaloglar inandırıcılığını yitiriyor, karşılaşmalara, sürprizlere ya da şaşılması gereken durumlara bazen hiç şaşırmıyoruz. Kısacası kendini yenilemede biraz sıkıntısı olan bir yazar ve yönetmen.

Filme ait bir diğer önemli not ise Hollywood yapımcılarının fragman yoluyla kendileriyle dalga geçmeleri. Filmde mesleği fragman yapımcılığı olan Cameron Diaz'ın, işiyle hayatını kesiştiren, yaşadığı komik ve ilginç anlar Holylwood'un kendisini "ti"ye alması olarak yorumlanabilir. Bir başka kahraman Jack Black'in mesleği film müzisyenliği. Bu yolla da film müziklerinin sihriyle ilgili bazı sözler söyleniyor. Tabi hikayenin bir kısmı Los Angeles?ta geçince ister istemez olay Hollywood'a dayanıyor.

Son dönemlerde çokça film izledik ancak sevgilimizi alıp, gönül rahatlığıyla hiçbir şey ummadan, hayatı kaplayan bütün dertleri, kederleri kafamızdan silerek, şuursuzca zevk alacağımız filmler pek çıkmadı. Bu bakımdan Tatil gerekli boşluğu dolduruyor. Eğer çok boş zamanınız varsa ve ciddi bir eyleminiz yoksa Tatil'i tercih edeblirsiniz.

Kaynak
Çağdaş Polat
 YORUMLAR  ({{commentsCount}})
{{countDown || 2000}} karakter kaldı
{{comment.username}}
{{moment(comment.date).fromNow()}}
Uyarı:  Yorumunuz, yönetici tarafından onaylandıktan sonra tüm ziyaretçilerimiz tarafından görüntülenebilecektir. (Bu mesajı sadece siz görüyorsunuz)
{{reply.username}}
{{moment(reply.date).fromNow()}}
Uyarı:  Yorumunuz, yönetici tarafından onaylandıktan sonra tüm ziyaretçilerimiz tarafından görüntülenebilecektir. (Bu mesajı sadece siz görüyorsunuz)