"Yaşasın, felaketimiz artık popüler"

Sinemanın toplumlar üzerindeki etkisini incelerken, bu yıldan itibaren en güçlü örneklerden birisi en iyi belgesel Oscar'ını almış Uygunsuz Gerçekolacak. Dünyanın önümüzdeki yıllarda yaşayabileceği çalkantılı günleri bize hoş bir dille anlatan eski başkan yardımcısı Al Gore, umulduğu gibi dünyanın en güvendiği siyaset adamlarından birisi oldu. "Live Earth" konserlerinde bütün dünya yer küre için toplandı, şarkılar söyledi, diş biledi, bilinçlendi. Bütün bunlarla beraber ülkemizde aşırı kurak geçen ve yerel yönetim zaaflarıyla susuzluğa dönüşen kâbus gibi bir yaz. Bütün bunlar arka arkaya olunca insan kafasında kıyamet senaryoları üretmeye başlıyor. Bütün bunların yanında, bu durumdan ufak da olsa karlar sağlamayı düşünenler de oldu. Elbette ticaretin duygusu olmaz, sorumluluğu olur ve sorumluluk mevzuatlara göre değişir. Tıpkı içeceklerin doğa temalı, şirketlerin geri dönüşüm zırvalı ürünlerle halkın gözlerini boyamaya çalışmalar gibi.

Aman Tanrım 2 filmi yılın teması olan sıcaklık, küresel felaket üzerine oturtulmuş, komedi peydalı bir çizgi roman havasında, kurak iklim gibi kurak sinema salonlarına geldi. Aman Tanrım filminin ilkinde kısa süre görünen Steve Carell'in başkahraman, bizzat tanrıyı canlandıran Morgan Freeman'ın görevine devam ettiğini görebiliyoruz. Jim Carreyfaktörünün Aman Tanrım filmindeki ekstra başarısı bu film üzerindeki beklentileri arttırdı. Sonuç olarak film huzurumuza geldiğinde beklediğimiz tadı alamadık. Komedi olsun diye, gülmek için yapılmış bir filmde toplam birkaç dakika gülmek filmin başarısız olduğu sonucuna ulaştıramaz. Yaratıcı ile ilgili esprilerin zekiliğiyle öne çıkan ilk filmin aksine, görsel aksiyona boğulmuş bir ikinci film izledik.

Tanrı'nın bu sefer seçtiği televizyon spikeri Evan Bexter, yeni senatör olmuştur ve ilk işi olarak doğayı ele alan yasayı düzenlemektir. Bu arada Tanrı ondan büyük tufan için büyük bir gemi inşa etmesini ister. İkilemler, klişe espriler, on beş yaş altı komikliklerin ardından gemi yapılır, sorun elbette ki çözülecektir. Ama burada dikkate değer bazı noktalar var. Doğayı, hayvanları koruyan Evan'ın bunu yapmasını sağlayan, Tanrı'nın söyledikleri midir, yoksa popüler olanın farklı biçimini dayatmak mıdır?

Popüler kültürün merkezi Amerika daha doğrusu Amerikan kültürünü oluşturan popülerlikler bir kere daha işin suyunu çıkarıyorlar. Bizleri uyandırmakla büyük iyilik yapan Uygunsuz Gerçek filminin arkasından yapılanlar, olması tahmin edilen ve sonuçlarının hepimizi etkileyeceği felaketlerden nemalanmak. Küresel konserlerde bilinçlenirken bilmem kaç tane içecek satan firmalar, gırla giden tişörtler olaydan faydalananların zaferleridir. Yeni çıkan bir çok Amerikan şirketinin maskotlarının, katlettikleri kutup ayıları olması ilginç bir tesadüf müdür? Aman Tanrım 2filminde bu konunun seçilmesi insanlara, çevreye karşı duyarlılık mı kazandırmıştır, yoksa konuyu ağızlarda sakız edip etkisinin yitirmesine mi yol açmıştır? Küresel felaketi kendi popüler kültürünün malzemesi yaparak, fiziksel kirlenmenin yanı sıra kültürel kirlenmeyi de gerçekleştirip ?görev tamamlandı? mı denilecek acaba?

Pek çoklarının duyarlı olarak nitelendirdiği Evan Almighty filmini, duyarsız, kaba ve maksadını aşmış buluyorum. İlk filmi yapan yaratıcı ekibe bu filmin yakışmadığını düşünüyorum.