"Au nom de la rose" ile demlenip, 'moos'un tüm şarkılarını birer birer aklından geçirmeye başlarsın ya hani! Diğer yandan da Özen Yula'nın "...Hani insan bazen öyle kesif bir acı yaşar ki, artık o durumdan sağ çıkamayacağını düşünmeye başlar. Hele bir de acının sürekliliği söz konusuysa ölümlerden ölüm beğenmeye kalkar.
31 Temmuz 2012

"Au nom de la rose" ile demlenip, 'moos'un tüm şarkılarını birer birer aklından geçirmeye başlarsın ya hani! Diğer yandan da Özen Yula'nın "...Hani insan bazen öyle kesif bir acı yaşar ki, artık o durumdan sağ çıkamayacağını düşünmeye başlar. Hele bir de acının sürekliliği söz konusuysa ölümlerden ölüm beğenmeye kalkar. Ama aniden, kişi farkına bile varmadan, kap korumaya alır. Sahibine rağmen kendisini sakınır. Hatta belki de sahibinden sakınır kendisini..." paragrafı aklına gelir ve ruhun bir anda "Arızalı Kalpler"e doğru yönelir. Ne dinlesen de ne okusan da içindeki karmaşaya anlam veremezsin. Melankolinin hücrelerini kemirdiği bu anlarda belki, o kadının şuh kahkahalarıyla kendine gelebilirsin. Hem de olduğun yerden fırlayarak:Diclehan Baban...
 
Gerçek bir famme fatal... Yeşilçam'ın sadece belli başlı kadın starlardan oluşmadığının delilidir Diclehan Baban... Bazı kadınlar aşık olmak için yaratılmıştır. Hayatları boyunca amaçsızca peşine düştükleri bir umudun ardından koşarlar. Kah bulurlar mutlu olurlar kah yaşadıkları hayal kırıklıkları hata defterine yazılır... Bazı kadınlarsa aşık olunmak için yaratılmıştır. Çevrelerine karşı ne kadar ketum dursalar da geniş kitleleri büyük bir şevkle peşlerinden koşturmayı başarırlar. Aşık olunan bu kadınlar asla aşık olmazlar ancak yaşadıkları her olaya gönül koyarlar ve yaydıkları sevgi onlar için yaşam konusu olacak kadar kutsaldır... Bu anlamda Diclehan Baban bir yanıyla aşka çok uzak ancak diğer yanıyla da aşka çok yakın bir isim.
                       
Sinema'da hüküm süren 4 yapraklı yonca ve buna bitişik eklentilerden farklı bir kariyer izleyen Baban, bilindiği üzere senaryolara; ana karakteri güçlendirmek için yan rollerle konulmaktadır. Güzel ve işveli bir kadını canlandıran başrol oyuncunun yanında onun güzelliğini ve iyi kalpliliğini pekiştirmek için çoğu zaman bir günah meleği olarak ortaya çıkar. Sarı saçları, yoğun sürmeli gözleri, şuh kahkahası, sinsi bakışları ve alt edilemez kurnazlığı ile yer aldığı her filme damgasını vuran Baban, kötü vamp kadın rollerinin fazlasıyla hakkını veren en önemli oyunculardan biri olmuştur. Her dönemde en çok nefret edilen yan rolleri başarı ile canlandıran sanatçının filmlerdeki payı bu anlamda yadsınamayacak derecede çoktur.
 
Sinema hayatına 1960 yılında Metin Erksan filmi Şoför Nebahat ile adım atmış yine aynı yıl Elveda Hatıralar, Küçük Kahraman, Namus Uğruna, Vatan ve Namus, Ve Allah Aptalları Yarattı gibi filmlerde boy göstermiştir.
 
Aram Gülyüz'ün, Kül Kedisi Sinderella'nın Yeşilçam'a uyarlanmış hali olan Saraylar Meleği(1971) adlı filmde canlandırdığı üvey anne rolü ile unutulmazlar arasına girmiştir. Sema Tamer(Sinderella)'e uyguladığı baskıcı tavırla en kötü üvey anneler arasına giren sanatçının bugün bile performansını geçebilen bir oyuncu olduğunu düşünmüyorum. Filmin diğer bir özelliği ise günümüzde sanat hayatına gazeteci kimliğiyle devam eden Pakize Suda'nın da filmde çirkin ve çekilmez üvey kız kardeş olarak yer almasıdır. 70lerde sinemada boy gösteren, şarkı söyleyen Suda, 80lerde sinema hayatına arabesk filmlerle devam etmiş ve arabesk albümler çıkarmıştır. Zira Diclehan Baban da şarkı söylemiştir. 20'li yaşlarında İstanbul radyosunda şarkı söylemiş 1960 yılından itibaren sinemaya transfer olmuştur. İstanbul Belediye Konservatuvarında okuyan sanatçı, Türk müziği bölümü mezunudur.
 
Sanatçının unutulmaz rollerinden biri de Şarkıcı Handan karakteridir. Bir Atıf Yılmaz Filmi olan ve Orhan Gencebay'ın Sevemedim Karagözlüm adlı şarkısının filmleşmiş versiyonu Karagözlüm(1970)'de Azize(Türkan Şoray) sıradan bir balıkçı iken ünlü bir gazinocu tarafından sesinin güzelliği sonradan keşfedilen bir şarkıcıya dönüşür. Gazinoda şarkı söyleyen küstah bakışlı, fettan görünüşlü diğer şarkıcı Diclehan Baban'dan başkası değildir.
 
44 yaşında yoksulluk içinde hayata veda eden oyuncunun ölümünden 1 yıl önce rol aldığı Remzi Jöntürk filmi Kan (1977)'a ünlü dizkotek sahnesi damgasını vurnuştur. Kadir İnanır (Kadir) züppe olarak tanımlanan bir grup gencin eğlendiği diskoteğe Diclehan Baban ile elele girmekte, içerde yaşanan şımarıklık sonucunda da gençlere ahlak dersi vermektedir. Bu film sanatçının kariyerindeki son filmi olmuştur.
 
Sinemada belli başlı olarak anne, üvey anne, hala, şarkıcı, kötü kalpli sevgili, Sosyete Mensubu, Madame gibi rollerde oynamıştır.
 
Bazı kadınlar aşık olur bazı kadınlara ise aşık olunur demişken, her devirde böyle ya. Çok tuhaf...
 
Rol Aldığı Filmler:
 
Kan(1977)
Yarınsız Adam(1976)
Belalılar(1974)
Kanlı Sevda(1974)
Memleketim(1974)
Züleyha(1973)
Aşkım Kaderim Oldu(1972)
Bir Kadın Kayboldu(1971)
Katil Kim(1971)
Sezercik Yavrum Benim(1971)
Şerefimle Yaşarım(1971)
Kara Gözlüm(1970)
Güzel Şoför(1970)
Meçhul Kadın(1970)
Müthiş Türk(1970)
Şeytan Kayaları(1970)
Fatoş Talihsiz Yavru(1970)
Tehlikeli Oyun(1970)
Yaralı Ceylan(1970)
Acı Yalan(1969)
Ana Yüreği(1969)
Asi Kabadayı81969)
Aşk Bu Değil(1969)
Aşk Derin Yaradır(1969)
Belanın Yedi Türlüsü(1969)
İnsanlar Yaşadıkça(1969)
Kibar Ali(1969)
Ölmüş Bir Kadının Mektupları(1969)
Sokak Kedisi(1969)
Yanık Kaval(1969)
Yaşayan Hatıralar(1969)
Ömrümün Tek Gecesi(1968)
Bir Şoförün Gizli Defteri(1967)
Kader Çıkmazı(1966)
Çiçekçi Kız(1965)
Keşanlı Ali(1964)
Bire On Vardı(1963)
Kadın Ve Tabanca(1962)
Yedi Günlük Aşk(1961)
Şoför Nebahat(1960)
 
 
 
 

 

Kaynak
İsmail Özcan
 YORUMLAR  ({{commentsCount}})
{{countDown || 2000}} karakter kaldı
{{comment.username}}
{{moment(comment.date).fromNow()}}
Uyarı:  Yorumunuz, yönetici tarafından onaylandıktan sonra tüm ziyaretçilerimiz tarafından görüntülenebilecektir. (Bu mesajı sadece siz görüyorsunuz)
{{reply.username}}
{{moment(reply.date).fromNow()}}
Uyarı:  Yorumunuz, yönetici tarafından onaylandıktan sonra tüm ziyaretçilerimiz tarafından görüntülenebilecektir. (Bu mesajı sadece siz görüyorsunuz)