Üye değil misiniz?
Aktivasyonunuzu tamamlamadınız!
Zaten bir hesabınız var mı?
Halit Refiğ, sinemamız da çok önemli bir yere sahip yönetmen ve düşünce adamıydı. Batı eğitimiyle yetişmiş olsa bile yüzünü; ülkesine, insanına çevirerek sinema düşünmüş ve yapmıştır. Sık sık sinemacı arkadaşlarıyla ülkemiz sineması konusunda tartışmaları, bu konuda yüzlerce makalesi, onun bu konudaki uğraşısını yıllardır kararlılıkla devam ettirdiğini gösterir.
Halit Refiğ yaşadığı dönemde hem toplum sorunlarına hem de seçtiği meslek olan sinema sorunlarına kafa yoran, tespitlerde bulunan ve çözümler arayan, bu uğurda kavga etmiş bir aydındı. Ulusal sinemayı anlatırken şu görüşlerine yer veriyordu:
"Ülke gerçeklerinin seyirciler tarafından bilinmesinin sinema yoluyla sağlanmasının yararına inanıyordum. Ve buna inanırken, bu gerçeklerin bizim çoğu zaman kopyalamak istediğimiz Batı ülkelerinin gerçeklerinden farklı olduğu inancındaydım. Dolayısıyla bir gerçekçilik söz konusuydu. İlk İtalya'da başlayan neo-realizm sineması belli bir sol gerçekçilik ürünüydü. Halk sineması dediğimiz sinemada ise, halkın 'aman bize Türkiye gerçeklerini anlatın, aman bize hayattaki doğruları yanlışları anlatın' gibi bir talebi yoktu. Tam tersine neler bizim hoşumuza gidiyorsa, neler bizi eğlendiriyorsa onları yapın talepleri vardı. Ama Türkiye öyle bir duruma girmekteydi ki seyirciye, ülkenin içinde bulunduğu koşullar nelerdir, bunların verilmesi gerekiyordu, özellikle de dış etkilere karşı. İşte bu özelliklerden ötürü Ulusal Sinemayı Halk sinemasının dışında düşünmeye başladım. Ulusal sinema, halkın temel değerlerine karşı olmadan içinde bulunduğu durum konusunda bir bilinçlendirme, bir bilgilendirme, yani belli bir bilincin sineması olma iddiasında idi."
Güle güle Halit Refiğ, filmlerin ve fikirlerin hep yaşayacak..