Üye değil misiniz?
Aktivasyonunuzu tamamlamadınız!
Zaten bir hesabınız var mı?
29. İstanbul Film Festivali; 03-18 Nisan 2010 tarihleri arasında Ulusal Yarışmada yönetmen Yeşim Ustaoğlu başkanlığında, Uluslararası yarışmada Klaus Maria Brandauer başkanlığında yapılacak. Festivale dair ayrıntılar 20 Mart 2010 tarihinden itibaren özellikle yazılı ve görsel medyada mercek altına alınınca, festivalden film tavsiyelerimi paylaşmak istedim:
İki Tutam Saç "Dersim'in Kayıp Kızları"(Two Locks On Hair "The Missing Girls of Dersim-Nezahat Gündoğan-2010):Mimarlık öğrencisi Nezahat Gündoğan'ın barajları konu alan ilk projesi Munzur Akmazsa belgeselinin yapımı sırasında bölge tarihini daha yakından tanımasıyla şekillenen "İki Tutam Saç" trajik bir olayı gün yüzüne çıkarıyor: Konuşulmayan 1937-38 olayları...
Annemi Öldürdüm (I Killed My Mother-Xavier Dolan-2009):Cannes'in en çok konuşulan filmlerinden olan Annemi Öldürdüm, aynı zamanda Kanada'nın Oscar aday adayı oldu. Filmin merkezinde, annesini sevmeyen eşcinsel lise öğrencisi Hubert var.
Akıntıya Karşı(Undertow-Jawier Fuentes León-2009):Bize aşkın evrensel olduğunu hatırlatan bu farklı ve etkileyici hayalet filmi Peru'da geçiyor. Miguel küçük dindar insanların yaşadığı küçük bir kıyı köyünde yaşayan genç ve sevilen bir balıkçıdır. Karısı Mariela hamiledir. Ancak Migel'in gizli aşkı, köylülerin dışladığı, aslen Limalı olan ressam Santiago'dur.
Şeylerin Boktanlığı(The Misfortunates-Felix Van Groeningen-2009):Oscar'a Belçika'dan aday olan Şeylerin Boktanlığı, küçük bir kasabada fakir ve cahil babası ve üç amcası ile yaşayan on üç yaşındaki Gunther'in ıstıraplı ergenliğe geçiş hikayesini anlatıyor.
Ajami(Scandar Copti&Yaron Shani-2009):Yabancı dilde en iyi film kategorisinde Oscar adayı olan Ajami, adını İsrail'de farklı etnik grupların yaşadığı Yafa kentinin bir semtinden alıyor. Bir intikam cinayeti ile başlayan filmde, yanlış kişinin öldürülmesiyle trajik sonuçlara varacak olaylar gelişiyor.
Çığlık Çığlığa Bir Sevda(Love İn Screams-Ülkü Erakalın-2009):Sanatı takdir edildiği ve çok sevildiği halde mutsuz olmuş ve inzivaya çekilmiş bir müzisyenin yaşam öyküsünü anlatır. Çığlık çığlığa bir sevda Türkiye'nin "Sanat Güneşi" olarak anılan müzisyen "Zeki Müren"i çağrıştıran bir karakterdir. http://www.sinematurk.com/haber_detay/901/Ediz-Hun-Zeki-Mureni-oynayacak-
Selvi Boylum Al Yazmalım(The Girl With The Red Scarf-Atıf Yılmaz-1977):İlyas, Asya ve Cemşit'in dokunaklı hikayesi. Fazla söze gerek yok. Filmi sinemada izleyememiş kuşak ya da yeniden izlemek isteyenler için tarihi bir fırsat.
Büyük Hata(Chloe-Atom Egoyan-2009):Kanadalı yönetmenin Tapınma'dan sonraki çalışması büyük hata, San Sebastian Film Festivali'nin açılış filmiydi. Filmin hikayesi Anne Fontaine'nin yönettiği 2005 yapımı erotik psikolojik dram Nathalie'ye dayanıyor.
Tek Başına Bir Adam(A Single Man-Tom Ford-2009):Ödül rekortmeni filmin yönetmeni modacı Tom Ford. Christopher İsherwood'un aynı adlı romanından uyarlanan filmde, uzun yıllar birlikte olduğu sevgilisinin ölümünün ardından orta yaşlı, eşcinsel bir İngilizce Öğretmeni'nin bir günü anlatılıyor. Colin Firth, En İyi Erkek Oyuncu dalında Oscar'a aday gösterildi.
Ana(Mother-Bong Joon Ho-2009): Tüm dünyada rekorlar kıran canavar filmi Yaratık'ın Koreli yaratıcısının yeni yapıtı Ana, benzersiz bir cinayet filmi olmanın yanı sıra anne sevgisini de ele alan durgusal bir hikaye.
Öfke(Rage-Sally Potter-2009):Skandallar. Gösteriş. Moda. Şatafat.Podyumda Cinayet.Özellikle Jude Law'un bir kadın makeni canlandırmasıyla büyük ses getiren yıldızlar karnavalı.
Yoldaş Modası(Comrade Couture-Marco Wilms- 2009):Deneyimli belgeselci Marco Wilms'in son filmi, bir zamanların Doğu Berlin'inde modacıların ve bohemlerin hiç bilinmeyen dünyalarına müthiş bir yolculuk.
Erkek Gibi Ölmek(To Die Like A Man-Joao Pedro Rodrigues-2009):Lizbonlu travestilerin gerçek hikayelerinden esinlenen ve Fassbinder(*) bir estetik yakalayan Erkek Gibi Ölmek, yönetmenin 3. uzun metrajlı filmi.
(*)http://www.sinematurk.com/kisi/29173/Rainer-Werner-Fassbinder
İstanbullu Bakire(The Virgin Of Stanboul-Tod Browning-1920):Türkiye Cumhuriyeti kurulmadan önce, 1920 İstanbul'unda geçen İstanbullu Bakire, Batılı'ların Doğu'nun gizemli ve geri kalmış olduğu yönündeki algısıyla oynuyor. Siyah beyaz ve sessiz.
Lezbiyen Vampirler(Vampyros Lesbos-Jesus Franco-1971):
Sitemizde 11.12.2009 tarihinde yayınlanan "Korku ve Seks İkonu:Jesus Franco" gündem yazısından kısa bir süre sonra yönetmenin, yazımızda da ayrıntılı bir şekilde anlatılan bu filminin festivalde yer alması oldukça manidar.
Kült yönetmen Jesus Franco'nun vampir türünün en ilgi çekici ve popüler çalışmaları arasında yer alan ünlü filmi lezbiyen vampirler Türkiye'de çekilmiş erotik-gerilim türünün nadide örneklerinden biri. İstanbul görüntülerine, psikedelik rock müziğin eşlik ettiği film, Amerikalı avukat Linda Westinghouse'un, Kont Drakula'nın varisi olan Kontes Nadine Carody'ye ulaşmak istemesiyle başlıyor. Kontesin çekiciliğine kapılan Linda, rüyasında ateşli aşk yaşadığı kadının o olduğunu fark ediyor.
Gerek yönetmene dair gerekse filme dair bilgileri sadece sinematurk.com farkıyla ve sadece en ayrıntılı biçimde sitemizde arşiv-gündemde bulabilirsniz.
Editör Notu: 28. İstanbul Film Festivalinde gösterilen Sebastiane(1976), adlı filmi izlerken yaşananların tekerrür etmemesi için, bu filmde de kostüm kullanılmayan sahnelerin olduğunu hatırlatıyoruz. Gerçi Festival müdavimlerinin film sonundaki alkış sesleri, filmin çıplaklık dozundan rahatsız olanların çatlak seslerini kesse de yoldan geçerken sinemaya uğrayan festivalden bihaber izleyicilerin bu keyfi bozmamaları için ikazlarımızı iletiyoruz. Alternatif korku sinefilleri bu filmi Türkçe altyazı cömertliği nedeni ile kaçırmamalı.
Sevmek Zamanı(Metin Erksan), Korkuya Yolculuk(Noman Foster), Ah Güzel İstanbul(Atıf Yılmaz), Rezervuar Köpekleri(Quentin Tarantino) diğer filmlerden bir kaçı...
Kaynak ve Alıntılar:Uluslararası İstanbul Film Festivali, İstanbul Kültür Sanat Vakfı 2010 Film Kitapçığı, www.iksv.org