Aysel Gürel, Suat Sayın, Fecri Ebcioğlu, Selami Şahin, Ahmet Selçuk İlkan, Ali Tekintüre, Sezen Aksu ve Şehrazat ilk aklıma gelen isimler.  Sinema ve müzikal dünyaya tesir eden önemli işler yapan bu isimleri düşününce kocaman bir zaman dilimi film şeridi gibi gözlerimin önünden geçiveriyor. Aysel... Bir yanı aşka yakın bir yanı ile aşka teslim. Aysel... Umursamaz gibi görünen ama hep düşünen bir bir evrenin temel nüvesi ama aynı zamanda bu evrenin en dışında görünen bir bulut. Bazen de "Güllerim Soldu" adlı parçanın yazılış hikayesi ile kısaca tanımlanbilen bir hayat ya da yadsınan ve görmek dahi istenilmeyen bir gerçek  Aysel'in gerçeği.  Herdaim nokta atışı yapan bu yüreği, ıskaladığı kalp kırıklıklarından da tanımlamak mümkün sanırım ama kalbi kırık Aysel bile yeterince gerçek ve bizden. 

Baskıcı dünyanın eğitim düzeyi ile gözlere sokulan kalifiye şahsiyetlerinden bir o kadar uzak Aysel üstelik mektepli olduğu halde.  Alaylı dünyanın meşruiyet zemini olan halk öngörüsüne de bu denli yakın. Sanatı sadece sanat için yapan kurallı, prensipli zatlar maddi değerle ölçtükleri üretimlerini rafa kaldırıp böbürlense de Aysel'in duygu birikimleri sokaklarda, sende, bende...

Hatırlıyorum da "...kızı ya da ...babası" şeklinde çok fazla tanım içinde boğulduk. Bir şey olamayıp zoraki olmaya çalıştırılan edilen bireyler, sanat içine sokulmak için kıyasıya bir müsabakanın içine sokuldular. Yetmeyince yeri geldi şunun annesi şunun kızı oldular. Aysel'i Müjde Ar'ın annesi olarak tanımlanırken hiç duymadım ben ya da okumadım, tıpkı Müjde'nin Aysel'in kızı olarak yazılmaması gibi... Herbiri başlı başına sanat süjesi olan bireyler yaratmak ne güzel, özellikle de bunu kendi kişisel çabaları ile başarmak çok güzel. Bir erkeğin sırtına ya da bir grubun arkasına sığınmadan sadece başlı başına insan olabilmek güzel aslında. Aysel bu yönüyle de beynimde ve ruhumda özel bir yerde. Mahalle yaptırımlarının daha doğrusu toplumsal bakış açısının kanunlardan bile daha ezici olduğu Türkiye coğrafyasında  yanlışıyla doğrusuyla sevdiğimiz kadın Aysel modeli, eşi benzeri olmayan bir ruh alanıydı aynı zamanda.

"Artık bir başka duygular
Bir başka dünya
İnsanlar gerçek yolunda
Hoşgörüyle mutluluk var yanımda"
 
derken, hayatla barışık Aysel'i;
 
"Varmadan sekizine
Ergin oldu Ünzile
Hem çocuk hem de kadın
Onikisinde ana
Bir gül gibi al ve narin
Bir su gibi saydam ve sakin
Susar kadın Ünzile"de ise ayakları yere sağlam basan Aysel'i gördüm sadece.
 
Aşkı "Aşk olsaydı genelevler olamazdı. Aşk çok güzel bir masal. Çocukluğumuzda Sindirella, Uyuyan Prenses gibi masallar anlatılırdı. O masallarda yaşanan aşk yansıtılırdı. Ama hayatta öyle değil aşk." Tanımlarken de dobra Aysel'i tanıdım.

Aşka ve hayata bulaşmış Aysel böyleyken; oyunculuğuna gelince, oyunculuğa çocuklu yaşlarda bulaşan Aysel 15 yaşında Romeo ve Jüliet'te Jüliet'i oynar. Talat Gözbak,  kendisini fiziken beğenmemesine rağmen katılımcı olmaması nedeni ile Trabzon Halk evindeki bazı oyunlarda Aysel'i oynatır. Şiire ve yazarlığa bulaşan Aysel bu hevesini bir kenara bıraksa da yer yer tiyatro oyunlarında ve sinema filmlerinde oynamayı ihmal etmez. Asıl mesleği olan öğretmenlik gibi sinema filmlerinde bazen öğretmen bazen anne ya da önemli yardımcı rollerde karşımzıa çıkar. Müjde Ar ile birlikte oynadıkları Kupa Kızı(1986) bu fimlerden bidir. Filmde Nilgün(Müjde Ar) karakterinin annesini canlandıran Aysel, fahişelik yapan bir kadını bir anne olarak yeri geldiğinde yönetmekte  yeri geldiğinde kararlarını etkilemektedir. Ağır Roman(1997) adlı sinema filminde de Müjde Ar ile birlikte oynamıştır.

Hakkında yazılan makalelerde ve kendisi ile yapılan röportajlarda gerçek öğretmen Aysel Gürel kimliği ile uçarı ve kaçık diğer Aysel'e göndermeler yapan usta sanatçı; gerçekle hayal arasında kurulan bağa yönelik doneler de vermektedir aslında. İnsanın kendini sınırlandırmaması gerektiğini öğütlerken rasyonellik çizgisinden de ödün verilmemesi gerektiğini betimler.
Oyuncu olarak; Bendeniz Aysel(2005), Ectasy(2001), Şarkıcı(2000), Fosforlu Cevriye(2000), Ağır Roman(1997), Bizim Aile(1995), Kupa Kızı(1986), Olacak O Kadar(1986), Silemezler Gönlümden(1974), Üvey Ana(1971), Yurda Dönüş(1952) gibi film ve dizilerde rol almış; Amerikalı(1993) ve Arabesk(1988) adlı fimlerin şarkılarının sözlerini yazmıştır.

Sayısız sanatçıya şarkı sözü veren Aysel Gürel'in, en sevilen şarkılarından bazıları da şunlardır: Islansın Gözlerim (Bilgen Bengü), Gençlik Başımda Duman (Güzin İle Baha), Bu Defa (Nil Burak), Bir Mevsim Arıyorum(Nilüfer), Bin Dokuzyüz Kırkbeş (Sezen Aksu), Ağlamayacaksın (Zerrin Özer), Seni Senden İstiyorum (Zeki Müren), Ne Masal Ne Rüya(Nilüfer), Şov Yapma (Nilüfer), Abone (Yonca Evcimik), Bırak Beni (Sezen Aksu), İstanbul Hatırası (Sezen Aksu), Küçük Yaz Çiçeği (Sezen Aksu), Hani (Sezen Aksu), Ben Her Bahar Aşık Olurum (Sezen Aksu)