Üye değil misiniz?
Aktivasyonunuzu tamamlamadınız!
Zaten bir hesabınız var mı?
Zombilerin insanları kovaladığı ve sonrasında beyinlerini afiyetle mideye indirdikleri korku filmlerine hepimiz aşinaydık. Hatta son zamanlarda zombiler sadece korku filmlerinin öğesi olmaktan da çıkmış bizleri komedi filmlerinde kahkalara boğan boş bakışlı ağır adımlı karakterler olmuşlardı. Peki bir zombinin aşkının peşinden koşmasına? Yani bir zombinin başrolünde olduğu romantik komediye hazır mıydık ?
Hollywood'un potansiyelli yönetmenlerinden Jonathan Levine insanların zombilere karşı tutumunu bir nebze olsun değiştirmek istemiş olacak ki son filmi Sıcak Kalpler'de bize ne kana susamış zombilerden ne de her öldürdüğü zombinin arkasından espiriler yapan Amerikalı sert bakışlı kovboylardan bahsediyor. Bu seferki filmi hissiz bir zombiden romantik bir aşığa dönüşen "R" hakkında.
"R" bütün dünyayı etkileyen zombi salgını sonucu kendisini beyin yiyen bir zombi olarak bulur. Kendi adını bile hatırlamıyordur. "R" harfi ise adına dair hatırladığı tek şeydir. Zombiye dönüşmüş olması onun bulunduğu durumu sorgulamasına engel teşkil etmemektedir. Filmi diğer zombi filmlerinden ayıran ilk farklılık daha filmin başında karşımıza çıkmakta, film alışılagelmiş zombi filmlerinin aksine bize olayları bir zombinin perspektifinden göstermekte ve onun insancıl bilinç altından bize anlatmaktadır.
"R" ın dışa vurmak istediği bütün insancıl duyguları Julie ile tanışması üzerine gün yüzüne çıkar. Zombi bedeninin daha fazla içine sığamayacak olan "R", peşinde olan iskeletler ile zombilerden nefret eden Julie' nin babasının kontrololündeki askerler arasında sıkışıp kalır. "R"ın tek yapabileceği ise Julie'ye daha sıkı sarılmaktır. Ve aşklarının gücü ile dünyadaki dengelerin tekrardan normale dönmesini ummaktır.
Filmde aksiyon hep yüksek seviyede tutulmaya çalışılmış ama konu bir zombinin aşk hikayesi olunca, aksiyonun arada sırada düşmesi doğal oluyor. Filmde de aynen böyle. İnişler çıkışlar film boyunca devam ediyor. Dışarıda ürkütücü sesleri ile zombiler gezinirken içeride çalan sıcacık müzik seyirciyi dışarıdaki korkunçluktan uzaklaştırıp "R" nin hisleri ile bizi başbaşa bırakıyor. Birçok sahnenin en büyük destekçisi ise filmin müzikleri olmuş. Filmin müzikleri filmin modunu yansıtmakta oldukça başarılı olmakla birlikte,filmdeki o romantik havayı korumakta önemli rol oynuyor
Hollywood' da ün yapmasını sağlayan 50/50 filminde otoritelerden geçer not alan Levine, Sıcak Kapler filminin hakkını da tam anlamı ile vermek istemiş olacak ki, filmde sadece yönetmen koltuğunda oturan kişi olmakla yetinmemiş, aynı zamanda Warm Bodies adlı kitabın yazarı Isaac Marion ile bir araya gelip kitabın senaryolaşmasında da başrol oynamış.
Filmde "R" karakterini "About A Boy" , "Jack The Giant Slayer" adlı filmlerden tanıdığımız Hollywood'un genç aktörlerinden Nicholas Hoult canlandırıyor. Julie karakteri ise yine bir başka genç oyuncu Teresa Palmer tarafından canlandırılıyor. Bu iki gence ise tecrübesi ile John Malkovich eşlik ediyor.
Şimdiden İyi Seyirler.