Western filmlerine daima Vietnam filmi mantığı ile bakmışımdır. Bu tarz filmler izleyiciye, yerlilerin çektiği acılardan çok Amerikan askerinin yani daha doğrusu Amerikan insanının ne kadar süper olduğunu anlatır. Oyuncuları çok iyi olduğu için direk olarak gidilecek bir film gibi gözükebilir. "Stone" filminden dilim yandığı için filme oflaya puflaya gitmiştim açıkçası. Garip bir tat bıraktı film bende. Tam olarak eski bir Western filmi yoktu karşımda. Farklı bir şeydi. Azıcık "Karayip Korsanları" tadı vardı.

Film, Amerikan yerlisi olan Tonto (Johnny Depp)nun, Butch Cavendish (William Fichtner)dan intikam alması üzerine kurulu. Her ne kadar yan karakter olsa da, yine de başı çekmekten geri kalmıyor Tonto. Baş rol olarak gözüken John Reid (Armie Hammer) ise, Tonto'nun (Johnny Depp) intikam alması için bir araç gibi duruyor. Tabi ki bütün hikaye John Reid ve onun ahlaki kuralları üzerine kurulu.

Filmi izlerken hep eksik bir şeylerin kaldığını düşündüm. Oyuncu seçimleri çok güzel olmuş, herkes çok iyi oynamış ama Helena Bonham Carter (Red Harrington) için yeteri kadar sahne yoktu. Johnny Depp (Tonto) filme girdi girecek diye bekledik ama olmadı. Başrolün ve konunun tam olarak ne ve kim olduğuna karar verilmeden yapılmış bir film. Oyuncu kadrosu büyük ama bir türlü filmin içine giremiyorlar. Üst metin ve alt metin çok güzel yazılmış ama film içerisinde kararsız kalmışlar gibi sürekli yer değiştiriyorlar. Tam konu Tonto'nun (Johnny Depp) intikamı derken, konu bir anda tamamen değişiyor ve Amerikan yerlilerinin çektikleri acılar oluyor. Tonto (Johnny Depp) ve John Reid (Armie Hammer) çok güzel işlenmiş karakterler ama sürekli rol çalma peşinde koşan yeni oyuncular gibiler.

Amerikan yerlilerinin daha önce çok acı çektiği ortada. Hollywood'un bunu göstermek istememesi de ayrı bir gerçek. Bu olay üzerinde durulmasa da, yemeğe koyulan azıcık tuz gibi koyulmuş filmin içine. Güzel tat veriyor ve sırıtmıyor. Yeteri kadar gişe yapamaz ise bu tarz olayları gösterecek başka filmlerin geleceğini sanmıyorum

"The Lone Ranger" (Maskeli Süvari), garip bir tat bıraktı bende. Ölmeden önce izlemeliyim dediğim bir film değil ama izlediğim için bir şey kaybettim de diyemem. Gore Verbinski'nin bundan daha iyi olduğunu biliyorum ve ondan daha güzel filmler bekliyorum. Ayrıca muhteşem oyunculuğu için "Beyaz At"ı ayakta alkışlıyorum.

İyi seyirler...