"Küçük Gün Işığım" son yıllarda benzerlerine sıkça rastladığımız, Amerikan aile yaşamını konu edinen, daha da önemlisi aile olgusunun önemini vurgulayan bir yol filmi. Bir aile olarak tüm sorunların üstesinden daha kolay gelinebileceğini, birlik olunduğunda yaraların daha çabuk iyileşeceğini anlatıyor.

Başlangıçta bir güzellik yarışması için yola çıkılmasına sebep olan ailenin küçük kızı Olive'in hikayesi gibi görünse de, aileyi oluşturan tüm bireylerin hikayelerini, neredeyse aynı oranda aktarmaya çalışıyor. En çok da bu yönüyle türünün diğer örneklerinden ayrışıyor.

Ailenin her bireyi ile farklı bir başka sorunu düşünmeye itiliyoruz. Ergenlik bunalımının belki de tam ortasında olan 15 yaşındaki evin oğlu Dwayne, hedefi doğrultusunda hiç gerek olmasa da sessizlik yemini etmiş. İhtiyaç duyduğunda, çevresindekilerle iletişimini yanında taşıdığı not defterine bir iki kelime karalamakla sağlıyor. Bir çok ergen gibi o da dünyadan, çevresindekilerden nefret ettiğini sanıyor. Hayatla olan kavgası yeni başladığından henüz nerede durması gerektiğini de bilmiyor. Uyuşturucu kullandığı için huzurevinden atılan dedesi, intihar eğilimli eşcinsel dayısı ve iflas etmiş babası çevresinde bulunan erkek figürleri. Bu erkeklerden hiçbiri ile kendisini özdeşleştiremiyor oluşu da bu bunalımını derinleştiriyor gibi görünüyor.

Ancak annesi sağlam karakteri ve dik duruşuyla hep yanı başında. O da bizim de çevremizde sıkça gördüğümüz, ailesini korumaya ve bir arada tutmaya çalışırken kendi yaşamını bir yana bırakanlardan. Kendisi olamadığından belki de, çocuklarını en çok "kendileri olmaları" için yüreklendiriyor. Bunu yaparken de hayatı her yönüyle anlatıyor çocuklarına, toz pembe olan sunumunu değil.  

Hayallerinin peşinden tüm aileyi sürükleyen küçük kızımız Olive, karşımıza örnek alınası bir karakter olarak çıkıyor. Hayatın anlamını çözmüş ve bizlere bu dünyada mutlu olmak için yapılması gerekenleri aktarıyor . İnanç, umut ve yaşama sevinci ile dopdolu. Bir hedefi var ve onun arkasından yılmadan inatla gitmeyi tercih ediyor. İnsani korkulara zaman zaman kapılsa da yolundan dönmeyip denemeye devam ediyor. Çünkü dedesinin de tavsiye ettiği üzere "Kaybeden, gerçekten kaybeden değildir. Asıl kaybeden denemekten vazgeçendir."

Sıcak renkleri, neşeli müzikleri, kendini sevdiren ilginç karakterleri ve komik olayları ile ortaya gerçekliğini yitirmiş olsa da çok eğlenceli bir film çıkmış. Aksi durumda ailenin başına gelen boşanma, iflas, intihar ve hatta ölüm temaları üzerinden çok sağlam bir drama da gelebilirdi karşımıza...

Little Miss Sunshine / Küçük Gün Işığım

2006 / ABD / 98 dk. / Macera, Komedi, Drama

Yönetmen            : Jonathan Dayton, Valerie Faris

Oyuncular            : Abigail Breslin, Greg Kinnear, Toni Colette, Alan Arkin, Paul Dano