İlk filmden üç yıl sonra tekrar izleyici ile buluşmaya hazırlanan "Percy Jackson: Canavarlar Denizi" mitoloji ile sinemayı birleştiriyor. Sizi bilmem ama yunan mitolojisi benim daima ilgimi çekmiştir. Dünya'nın kurulduğu zamandan önce var olan ve kendi çocukları tarafından yok edilen Titanlar'dan (devasa büyüklükte, beden olarak insana benzeyen ama özellik olarak bir birlerinden ayrı mitolojik varlıklar) tutun, kendi suretlerinden insanları yaratan Tanrı'lara (Zeus, Ares, vs.) kadar çok güzel bir hikayedir bana göre. Peki Percy Jackson: Canavarlar Denizi bu güzelim mitoloji serüvenini devam ettirebiliyor mu?

İnsanlardan ve diğer mistik yaratıklardan korunmak için ormanın içinde, çevresinde özel bir koruma kalkanının içinde yaşayan yarı tanrıların dünyayı kurtarma çabasını anlatıyor film. Her şey koruma kalkanının (kalkanı sağlayan ve daha önce arkadaşları için canını veren yarı tanrı) zehirlenmesiyle başlıyor. Percy Jackson (Logan Lerman) ve arkadaşları Annabeth (Alexandra Daddario), Tyson (Douglas Smith), Clarisse (Leven Rambin) ağacı kurtarmak için yola çıkarlar.

Her kültürün kendi mitolojisi vardır. Bunlardan en yaygın olarak bilineni ise Yunan Mitolojisi'dir. Yunan Mitolojisi'nin kendi içinde kuralları vardır tabi ki de. Ancak bazı kuralları çiğnemiş Percy Jackson: Canavarlar Denizi. Mesela Yunan Mitolojisi'nde yarı tanrılar; tanrı ve tanrı olmayanın çocuğu anlamına gelir. Yarı tanrılar bir çeşit kahramanlardır ve her yarı tanrı babasının ya da annesinin özelliğini almaz. Örnek ile anlatmak gerekirse Zeus'un oğlu Herkül diyebiliriz. Herkül'ü bilmeyen yoktur herhalde. Bir dönem ülkemizde dizisi çılgınlar gibi izleniyordu. Tanrıların başını çeken Zeus göklerin hakimidir ve en bilinen özelliği ise gökten yıldırımlar yağdırabilmesidir. Oğlu olan Herkül ise süper güçlüdür. Herkül'ün yıldırımla bir ilişkisi hiç olmamıştır. Başka bir örnek ise Akhileus (Aşil). Yunan mitolojisinin en önemli kahramanlarından birisidir Aşil. Deniz perilerinden Thetis ve Myrmidon'ların (mitolojiye göre karıncadan insana çevrilmiş varlıklar) kralı Peleus'un oğludur. Aşil ne annesinin ne de babasının özelliğini taşır. Kendine has dövüş sitili vardır ve atiktir. Percy Jackson: Canavarlar Denizi ise bu kuralın dışına çıkmış. Poseidon'un oğlu olan Percy Jackson aynı babası gibi denizleri ve içindeki canlıları kontrol etme gücüne sahip. Anlayacağınız pek sadık kalınmadan yazılmış ve üstünkörü bir mitolojik yaklaşım kullanılmış bir senaryo. 

Bir diğer kötü yanı ise ilk filmi izlemeyenler için tam bir işkence. Ben şahsen birinci filmi izlemedim. Konuya ortasından atlamış biri olarak şunları söyleyebilirim ki ana karakterler dışında hiç kimse izleyiciye tanıtılmıyor. Ana karakterler de zaten üstün körü tanıtılıyor. Kahramanların savaşmak zorunda olduğu kötü karakter ise tamamen bir gizem oldu benim için. Resmen ilk filmi izlemediğim için yönetmen ve oyuncular benimle dalga geçti. 

Kitaptan uyarlandığı için haddi sayılır bir hayran kitlesi olduğunu düşünüyorum. İlk filmi izlemiş ya da en azından kitaplarını okumuşsanız kesinlikle izlemelisiniz bu filmi. Eğer seriye yeni başlayan bir izleyici iseniz sinemaya gitmeden ilk filmi izlemenizi tavsiye ediyorum. Mitoloji var dediler geldik diye sinemaya koşan izleyiciler beklentilerinizi yüksek tutmazsanız hoşunuza gideceğine eminim. Görsel efekt ve 3D kullanımı hoşuma gitmiş olsa da kendi içinde yarattığı evreninin yanlışları (eksikleri) yüzünden eksi puan aldı benden.

İyi seyirler...