Üye değil misiniz?
Aktivasyonunuzu tamamlamadınız!
Zaten bir hesabınız var mı?
"Yaşamak için dünü unutmaya mecbursun ('Sürtük'-sf. 71) (1937-Remzi Kitabevi) (Mahmut Yesari)." Doğruluğu tartışılabilir ama filmin sonunda Kemal'in yapması gereken şey bu galiba.
Bir sokak şarkıcısını assoliste dönüştüren ama sevgisini kazanamayan Gazinocular Kralı'nın öyküsü.
'Pygmalion'un (1912) (Bernard Shaw) yaptığı heykele âşık olan Kıbrıslı yontucudan esinlendiği söylenir. Kitabı Sevgi Sanlı Türkçe'ye çevirmiş; 'Dört Oyun' (2004/10) (Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları). Çeviride ayrıca 'Sezar ile Kleopatra', 'Kırgınlar Evi' ve 'Jan Dark' var. Ancak çevirisi en zor olanı 'Pygmalion'dur herhalde.
Orijinalinde ('Penguin Plays'-1959) (10. basım) (çizimler Felix Topolski) insanı ter içinde bırakan cümleler var. Anne, Çiçekçi Kız'a "Oğlumun adının Freddy olduğunu nereden bildin" diye soruyor. Yanıt baş döndürücü (sf.16); "Ow, eez ye-ooa san, is e? Wal, fewd dan y' de-ooty bawmz a mather should, eed now bettern to spawl a pore gel's flahrzn than ran awy athaht pyin. Will ye-oo py me f'them?" (Bernard Shaw, bir parantez açarak bunları genç kızın söylediği biçimdeki yazma girişiminden dolayı okurlardan özür diliyor).
Sevgi Sanlı bu zor kısmı şöyle çevirmiş (sf. 131); "Bu rafadan senin oğlun ha! Onu adam gibi yetiştirsen olmaz mıydı? Sen zavallı bir kızın çiçeklerini devir, sonra bir mangır bile toslamadan kır kirişi. Var mı böyle yağma? Ana sıfatıynan zararımı sen öde bari."
Mahmut Yesari'nin Yakacık Sanatoryumu'nda yazdığı 'Sürtük', 1936/37 mevsiminde İstanbul Şehir Tiyatrosu'nda oynanmış. Eserin sonraki basımı 1964'te (Milli Eğitim Bakanlığı).
Pygmalion'un bizdeki uyarlamalarda çok önemli bir fark var. Eliza Doolittle, sonda, kendisini 'yaratanı' seçerken; 'Sürtük' ve benzerleri gazinocudan kaçıyor. Bir diğer fark fonetik eğitimini bizzat Henry Higgins yaparken, Yeşilçam'da müzik derslerini başkası veriyor.
60'ların ünlü şarkısı 'The Sound of Silence (1964) (Simon and Garfunkel) bile Kıbrıslı heykeltıraş Pygmalion'dan etkilenmiş gibi; "And the people bowed and prayed//To the neon god they made."
Ertem Eğilmez'in ikinci 'Sürtük'ü Mayıs-Haziran, 1970'de çevrilip 04 Ocak 1971, Pazartesi günü (Şehzadebaşı) Gül; (Karagümrük) Hakan; (Taksim) Venüs; (Beyoğlu) Yeni Ar sinemalarında gösterime girmiş. 98 dakika sürüyor ve bunun 25 dakikası şarkı.
Yönetmenin, Türkan Şoray'lı çevrimi ile kıyasladığımızda bazı değişiklikler var senaryoda. 1965'te Ekrem, baştaki gazinoyu çek vererek almıştı, 1970'de Kemal 100 bin peşin para veriyor; Hasan Amca kemancıydı, burada klarnetçi; Cüneyt'e annesinden piyano ve ev kalmıştı, burada sadece piyano; İlk çevrimdeki Ferah Nur meyhanede 'ciğer tava'yı, 1970'de Suzan Avcı 'midye'yi beğenmez; Türkan ve Cüneyt'in Eskişehir'e gidecekleri tren akşam 8'de, Canan ve Ferdi'ninki 9'da; Ekrem, Naciye'ye 2 düz, Kemal ise iki ters bir düz tokat atıyor. Değişmeyen şeyler de var! Cüneyt de Ferdi de, bir ters tokat atıp aynı şeyleri söylüyorlar sevdikleri kıza; "Pis orospu, aşağılık mahlûk, sürtük." Gazinocunun hediyeleri de değişmiyor; Orkide, araba, deniz motoru, kolye, bilezik, kürk.
Kemal. Açık renk fötr şapka, dişlerinin arasında puro ve elinde tespih benzeri zincir. Bir zamanlar potin boyadığı Beyoğlu'nda şimdi Gazinocular Kralı. Sert, acımasız. '34 HR 007' plakalı Mercedes'ini 'Kadın Severse' (1968). 'Yakılacak Kitap' (1968), 'Tek Kurşun' (1968), 'Şehir Eşkiyası' (1969), 'Bir Kadın Kayboldu' (1971), 'Emine' (1971) filmlerinden anımsıyoruz.
Yaşlı kemancıyı işten attığı gibi 'piyasadan adını sanını silmiş'. Nedeni zavallı adamın boş bulunup, orda burda "Sokağın iti Gazinocular Kralı oldu" demesi.
Kadın konusunda çok hassas. "Anasından doğmadı henüz bana ait bir kadına yan bakacak" diyerek Tarık Şimşek'i perişan etmişti.
'Büyük Saz'ın assolisti Suzan Avcı'yı tersleyip duruyor. "Sıktın be! Çarpacağım elimin tersiyle şimdi. Dırdırı kes, edebinle otur." Genç kadın ne olduğunu anlayamamış, şaşkın. "Olan şu: Son zamanlarda sıkmaya başladın. İki alkış, üç çiçekle ne oldum delisi kesildin başıma. Kaçtır söylüyorum sana 'züppelik şımarıklık yapma' diye. Zaten suyun kaynıyor." Genç kadın bilmiyor ki Kemal sahneye kimi çıkarırsa halk O'nu alkışlar, şımartır!
'Üçler Balık Lokantası'ndaki sokak şarkıcısı Naciye, arkadaşları Hasan Amca-klarnet ve Ufaklık-darbuka ile göbek atıp şarkı söylüyordu. Genç kızı yetiştirip meşhur yapacakmış. Kartını vermesini Naciye yanlış anlıyor. (Sonradan Melahat Abla'ya "Beni üfleyecek sandım" diyecektir). Demediğini bırakmaz; "Çüş, at pazarından eşşek mi satın alıyorsun lan? Godoş... Sen önce kendi kıçını kurtar düdük... Vay eşşoğlu eşşek, mostrası bozuk... Hıyar, it oğlu it." Bu incelikli sözleri söyledikten sonra arkadaşlarına dönüp "Terbiyemi bozduracaktı az daha" diyor! 'Bozulmamış terbiyesi' böyleyse bozulmuşu nasıldır kimbilir.
Kemal'in 'zampara olmadığını ve sulanmayacağını anlayıp', ertesi gün, verdiği adrese gitmiş. Hemen sahneye çıkmak istiyordu ama 'yontulması gerekiyormuş'. 11 kez, ağzında sakız, şımarık şımarık 'enişte' diye hitap ediyor.
Melahat Abla ile 'Büyük Saz'a gitmişler. 1965'te elmaya saldırmıştı. 1970'te muzu tercih ediyor. Sahnedeki saz sanatçıları Naciye'yi görmüşler aralarında konuşuyorlar; "Çocuklar, Melahat'ın yanındakine bakın... Lokman Hekim'in 'ye' dediği... Patron da nerden bulur bu piliçleri?" Klarnet çalan sanatçı, konuşamadığından, çeşitli mimiklerle aynı fikirde olduğunu belli ediyor.
Naciye'nin adı, assolist olunca Canan Alev'e; saçları da siyahtan sarıya değişecektir. Kuaförü 'sosyetik' Demir Çalarkan. Ev çekimleri Muammer Karaca'nın kuş resimli köşkünde yapılmış.
Kemal'in hediye ettiği '34 DH 617' plakalı otomobili 'Siyah Gözler'de (1965) Fikret-Fikret Hakan kullanıyordu. Hızla giderken Türkan-Türkan Şoray'ın üzerine su sıçratmıştı.
Yemek Hocası Feridun Çölgeçen, 1965'teki Memduh Alpar'ın neredeyse birebir aynısı. 'Kuşkonmaz' ve 'Bonfile'ye, 'Kaz konmaz' ve 'Don file' denilmeyeceğini; lokmaların küçücük ve çiğnerken ağzın kapalı olacağını; Hanımların 'şerefe' değil 'çiriyo' diyeceğini; Şarap içerken küçük parmağın kuşkanadı gibi havada olacağını; Peçetenin, dudaklara hafifçe ve pudra ponponu gibi değmesi gerektiğini öğreniyoruz. Naciye gittikten sonra hocamızın yemeklere eliyle koluyla dalması çok komikti.
Dans hocası iki çevrimde de değişmemiş; Moris. Asıl adı, Cem Taylan. Sahneye ilk kez 1948'de eski adı 'Stüdyo' olan Şato Gazinosu'nda başlamış.
Hülya Koçyiğit'in, Naciye iken sol yanağında olan gösterişli ben, Canan Alev olduktan sonra kaybolur. Belkıs Özener'in sesiyle söylüyor şarkıları.
Kıvrak dans sahneleri için Kudret Şandra'dan ders almış.
Film boyunca 38 elbiseli bir defile sunuyor seyircilere. Bazılarını başka filmlerde de kullanmıştı. Kemal'in, şarkı sonrası "Çabuk giyin gidiyoruz" dediği sahnedeki gece kıyafeti, 'Güller ve Dikenler'de (1970) şarkı söylerken; 'Unuttum Beni Zalim'deki tuvalet, 'Saadet Güneşi'nde (1970) Faruk-Murat Soydan ile gazinodayken; Moris'le dans dersi sırasındaki gömlek, 'Hayatım Senindir'de (1971) Murat-Ediz Hun'a kahvaltı tepsisi getirdiğinde üzerindeydi. Jenerikte 'Kostümler Mualla Özbek' yazıyor. Ancak filmin sonuna doğru Ferdi'ye "Kusura bakma dostum, sana tatsız bir oyun oynadım" derkenki 'Dior Kreasyonu'nu Faize-Sevim kardeşler dikmiş. Bu tuvaleti 'Damgalı Kadın' (1966), 'Ölmek mi Yaşamak mı'(1966), 'Yağmur Çiselerken' (1967) filmlerinden anımsıyoruz. Hatta 'Kader Böyle İstedi'deki (1968) 'nişan toplantısı' için kardeşi Nilüfer Koçyiğit'e verecektir.
Suzan Avcı, kendi adını kullanıyor. İki şarkı sesi var; Güzide Kasacı ve Gönül Yazar.
Göksel Arsoy, Ferdi rolünde çok durgun. O yıllarda sinemadan biraz uzaklaşmıştı. Behiye Aksoy'un kadrosunda, Maksim ve Maşka Taşlık Gazinosu gibi yerlerde görürdük kendisini. Kendi sesiyle şarkı söylemek dışında filme fazla katkısı yok. Belki de rol, sırf bu nedenle verildi.
Emirgan'da çay içiyorlar. Arabanın radyosunda 'Tereddüt' (Ali Rıfat Bey / Orhan Seyfi Orhon); "Sarahaten, acaba, söylesem darılmaz mı?//Darılmak âdeti, bilmem ki çapkının naz mı?" Seviyor ama söyleyemiyormuş. Naciye 'sarahaten'in 'açıkça' anlamında olduğunu öğrenince "Ben sevsem 'küt' diye söylerim. Ya sen?" diyor delikanlıya.
Şarkının makamı da 'Buselik'miş. Yani 'öpücüklük'. Aslında eserin makamı 'Nihavend'! Böyle bir hataya, sırf bu espri için göz yumuldu herhalde senaryoda.
Ferdi ile (1965'teki aynı) evinin önünde bakışmaları müthiş. Ama yine de Türkan Şoray ile piyanist Cüneyt'inki kadar değil.
Ferdi, Kemal'e "Yalandan hoşlanmam, bilirsiniz" demişti. Ama hem de bu konuşma sırasında yapar hoşlanmadığı şeyi. Canan içerde saklanıyor. Gazinocu çat kapı gelmiş. Çay bardaklarını (biri rujlu) görür. "Misafirin mi var? Zamansız geldim galiba" diyor. Ferdi'nin "Amcamın oğlu uğramıştı da" diyerek durumu kurtarmak istemesi yeterli olmaz; "Amcanın oğluna söyle dudağını boyamasın. Fincanlara çıkıyor." Her şeyi anladığını belli edişi böyle gazinocunun.
Ekrem Bora, filmin çekildiği günlerde, Sevim Tuna ve eşinin önerisi ile sahneye çıkmak istiyordu. Ankara'da yeni açılan bir gazinonun sahibi ile 1 aylık sözleşme bile yapmış. Fecri Ebcioğlu'ndan müzik dersleri alıyor. Ama sonradan bu tasarı gerçekleşmez.
Filmdeki melodiler.
'The Man From U.N.C.L.E.'daki (Jerry Goldsmith) 'Main Theme' 3 sahnede (Filmin başında Kemal, 'İş Adamları Kulubü'ne geldiğinde; Tarık Şimşek'i yumruklarken; Adamları, sonlara doğru, Ferdi'yi döverken).
'Les Feuilles Mortes' (1945) (Joseph Kosma) Kemal, Sayanora Pavyon'a geldiğinde Ferdi'nin piyano ile çaldığı parça.
'Rast Makamında Oyun Havası' Naciye, 'Üçler Balık Lokantası' dışında, Kemal ile konuşurken.
'Yağmur Yağdı Kaç' 2 sahnede (Naciye, Kemal'in evine geldiğinde; Yıkanırken).
'The Great Race'deki (1965) (Henry Mancini) 'Push the Button, Max!' 2 sahnede (Naciye ve Melahat alışverişe çıktıklarında; Yemek dersinin başında). "They're Off" Ders bitip Naciye gittikten sonra Feridun Çölgeçen yemeklere saldırırken.
'Kürdilî-Hicazkâr Peşrev' (Vasilaki Efendi) Melahat ve Naciye, Büyük Saz'a geldiğinde.
'Arrivederci, Baby!'deki (1966) (Dennis Farnon) 'Highballs at Villa Rienza' Kemal ve Naciye, bahçede yemek yerken.
'Valurile, Dunarii' (1880) (Ian Ivanovici) Moris'le dans dersi sırasında. [Berkant, Vasfi Uçaroğlu Orkestrası eşliğinde ve Sezen Cumhur Önal'ın Türkçe sözleriyle söylemişti (1969); "Eğer Dünyaya Yeniden Gelseydim"].
Fausto Papetti'nin '8a Raccolta' albümündeki (1968) 'Massachusetts' (1967) (Barry, Robin ve Maurice Gibb) Kemal ve Naciye'nin dansındaki ilk melodi.
'Blow-Up' uzunçalarındaki (1966) (Herbie Hancock) 'Bring Down the Birds (Outtake)' Danslarındaki ikinci melodi.
Franck Pourcel'in 'Paraphonic' albümündeki (1969) "L'orage" (Mario Panzeri / Daniele Pace / Gianni Argenio / Corrado Conti) 2 sahnede (Direksiyon dersi sırasında; Ferdi "Nereye kadar gideceğiz böyle" derken). 'Cáncion Latina' (O. Stocker / V. Martins) Naciye, araba ve deniz motoru kullanırken.
'İçin İçin Yanıyor Yanıyor Bu Gönlüm (O Bir Vefasızdı)' (Muhayyer Kürdî) (Şekip Ayhan Özışık) 4 sahnede (Dersler sırasında; Naciye, Ferdi'nin gülünü yerden alırken; Canan "Niçin sustun bugüne kadar? Niye hep kaçtın benden? Hâlbuki seni sevdiğimi anlıyordun. Ben de biliyordum beni sevdiğini. Niye sakladın hislerini" derken; Ferdi'nin evine kaçtığında).
'Yine Bir Gül-Nihâl Aldı Bu Gönlümü' (Rast) (Dede Efendi) 'Segâh, Dügâh, Sultanî-Yegâh' diye çayevinde çalışırlarken.
'Sarahaten Acaba Söylesem Darılmaz mı (Tereddüt)' (Nihavend) (Ali Rifat Çağatay / Orhan Seyfi Orhon) Ferdi'yi arabası ile evine bırakırken.
'Damarımda Kanımsın' (Kürdilî-Hicazkâr) (Sinan Subaşı) Oryantal Sedef İnci'nin dansı sırasında.
Russ Case'in 'Cleopatra' albümündeki (1963) (Alex North) 'Antony and Cleopatra Theme' Canan, Kemal'e "Bana ne hakla karışıyorsun? Esirin miyim senin? Hesap vermeye mecbur muyum ben sana" derken. "Cleopatra's Barge" Kaya Volkan "Benim işim vardı. Müdür Bey götürecekti. Fakat Canan Hanım, piyanist Ferdi Bey'le beraber gitmek istemiş" dedikten sonra. 'Cleopatra Enters Rome' Canan'ın "Ne istiyorsun? Öğrenmek istediğin bir şey varsa sor anlatayım" dediği sahnede. 'Cesar and Cleopatra' Kemal "Öldürürüm ama seni değil O'nu" derken.
'Yitirmişim Ben Gülümü' (1969) (Hüzzam) (Yusuf Nalkesen) Âşıklar Yeni Hisar gazinosundan ayrılırken.
'Çargâh Sirto' Ali Demir, gazinosunu Kemal'e sattığını söyledikten sonra.
Filmdeki şarkılar.
Jenerikteki Roman şarkısı (2.13 dakika); "Yaylı da yaylı içinde//Yaylı da fayton içinde//Ankara postası geliyor//Var mı da yârim içinde//**//Arabaya bin//Faytona bin//Faytondan in//Kapıya gel//İçeriye gir//Lambaya püf de//Yollardan ördek topla//Ördekler çoğalınca//Sevgili yârini yokla//**//Ben bir konsol yaptırdım//Bursa ustalarına//Allah şifa vermiyor//Gönül hastalarına//**//Hastaya gel//İlacını ver//Hopla da yavrum hopla//Yollardan ördek topla//Ördekler çoğalınca//Sevgili yârini yokla."
'Bir Gün Karşılaşırsak Ayrıldığımız Yerde' (1968) (Hicaz) (Yusuf Nalkesen) (0.46 dakika) Kemal, Büyük Saz'a geldiğinde Suzan Avcı, Güzide Kasacı'nın sesiyle söylüyordu.
Naciye'nin 'Üçler Balık Lokantası'ndaki şarkısı (2.39 dakika); "Ha bakalım Kelle, Kelle//Gel beni biraz yelle//Kelleyi verdik fırına//Pişmedi kaldı yarına//**//Rakı da içtim şişeden//Bizim Bitli göründü köşeden//Ha bakayım Bitli, Bitli//Kızları aldın gitti."
'Kader Torbası' (1969) (Polat Tezel / Âşık Ali İzzet) (2.35 dakika) Suzan Avcı, Büyük Saz'da Gönül Yazar'ın sesi ile söylüyor.
'İçin İçin Yanıyor Yanıyor Bu Gönlüm' (Muhayyer Kürdî) (Şekip Ayhan Özışık) 2 sahnede [Canan'ın sahnedeki 6. şarkısı (3.05 dakika); Sonda (3 dakika)].
'Ben Yaralı Ceylanım Yaralı Ceylan' (Rast) (Zeki Duygulu) (1 dakika) Derslerde beraber söylüyorlar.
'Ömrüm Seni Sevmekle Nihayet Bulacaktır' (Hüzzam) (Yesari Asım Arsoy) (0.20 dakika) Çiçek tarlasında transistorlu radyodan.
'Sarahaten Acaba Söylesem Darılmaz mı (Tereddüt)' (Nihâvend) (Ali Rifat Çağatay / Orhan Seyfi Orhon) Emirgan'da arabanın radyosunda.
'Damarımda Kanımsın' (Kürdilî-Hicazkâr) (Sinan Subaşı) (2.50 dakika) Derslerdeki son şarkı.
'Unuttun Beni Zalim' (Acem Kürdî) (Arif Sami Toker) (1.32 dakika) Naciye'nin Canan Alev olarak Büyük Saz'daki ilk şarkısı.
'Olmaz Olmaz Bu İş Olamaz' (Türkçe sözler Fikret Şeneş) (0.32 dakika) Sahnedeki ikinci şarkı. (Orijinali 'Ligo Ligo Tha Me Sinithisis').
'Duyduk Duymadık Demeyin' (Türkçe sözler Sezen Cumhur Önal) (0.29 dakika) Sahnede üçüncü şarkısı. (Orijinali 'Efiye Efiye') (V. Vasiliadi / Pithagora).
'Yıllar Sonra Rastladım Çocukluk Sevgilime (Mazideki Aşk)' (Acem-Kürdî) (Yıldırım Gürses) (1.14 dakika) Büyük Saz'daki dördüncü şarkısı.
'Rüya gibi Her Hatıra (Ağlama Değmez Hayat Bu Gözyaşlarına)' (Rast) (Mehmet Ilgın) (0.55 dakika) Büyük Saz'daki beşinci şarkı.
'Ne Senin Aşkına Muhtaç Ne Esirin Olacağım' (Kürdilî-Hicazkâr) (Muzaffer İlkar) (0.25 dakika) Tekrar assolist olan Suzan Avcı, Güzide Kasacı'nın sesi ile söylüyor.
'Zalimin Zülmü Varsa' (Muhayyer-Kürdî) (Suat Sayın) (2.05 dakika) Canan'ın Yeni Beyoğlu Saz'daki şarkısı.
'Yitirmişim Ben Gülümü' (1969) (Hüzzam) (Yusuf Nalkesen) (1 dakika) Yeni Hisar'daki şarkısı.
"Düriye'min Güğümleri Kalaylı" (Hüzzam) (0.39 dakika) Renan Fosforoğlu'nun tekrar assolistlik teklif ettiği meyhanedeki şarkı.
'İş Adamları Klübü' ve kapıcısı Oktay Yavuz; Sahibi Muzaffer Yenen; 'Sayanora Pavyon-Night Club' kapıcısı Mustafa Yavuz ve Müdür Hüseyin Salıcı; 'Büyük Saz' müdürü Mümtaz Alpaslan; Kumkapı'daki 'Üçler Balık Lokantası' ve sahibi Faik Coşkun; Melahat-Güzin Özipek; Kemal'in uşağı-Cevat Kurtuluş; 'Büyük Saz' müşterisi Zeki Sezer; Kemal'in koyu renk takım elbiseli adamları Kaya Volkan ve Doğan Tamer; Gazino sahipleri Niyazi Vanlı, Renan Fosforoğlu ve Ali Demir çok güzeldi.
Naciye/Canan'ı Jeyan Mahfi Ayral; Ferdi'yi Fuat İşhan; Kemal'i Hayri Esen; Suzan'ı Alev Gürzap; Melahat'ı Suna Pekuysal; Kaya Volkan, Niyazi Vanlı ve 'Büyük Saz' anonsçusunu Erdoğan Esenboğa; Renan Fosforoğlu ve Tarık Şimşek'i Timuçin Caymaz; Hasan Amca ve Ali Demir'i Rıza Tüzün seslendirmiş.
Kemal "Nankör!" diyor Canan'a. Aldığı yanıt; "Niçin nankör? Sana, yaptıklarının karşılığında kendimi vermediğim, başkasını sevdiğim için mi?"