“Ne olduysa bizim mantıya oldu!” Tutuklandığı için bir gece önceki akşam yemeğine gidememişti. Bir şaka ile durumu kurtarmaya çalışıyor. Seçtiği kanunsuz yol ‘bizim mantı’dan çok daha fazlasını kaybetmesine neden olacaktır! Üstelik dostlarının da yaşamını tehlikeye atarak.
27 Kasım 2014

"Ne olduysa bizim mantıya oldu!" Tutuklandığı için bir gece önceki akşam yemeğine gidememişti. Bir şaka ile durumu kurtarmaya çalışıyor. Seçtiği kanunsuz yol 'bizim mantı'dan çok daha fazlasını kaybetmesine neden olacaktır! Üstelik dostlarının da yaşamını tehlikeye atarak.

70'lerde Hollywood filmleri kadar dizileri de etkili olmaya başlamıştı. 'Yangın', TRT'de 'Söz Savunmanın' adıyla gösterilen 'Petrocelli'nin 'Marc of Cain' bölümünün Yeşilçam uyarlaması. Amerika'da 17 Eylül 1975, Çarşamba; Bizde 07 Nisan 1976, Çarşamba günü, 20.35'te yayınlanmıştı; 'Dostluk Adına'. "Avukat Petroçelli'yi uzun süredir görmediği bir arkadaşı ziyaret eder. Arada bir cinayet işlenir ve Petroçelli'yi ziyarete gelen arkadaşı cinayet suçuyla tutuklanır. Davayı üzerine alan Petroçelli olayı çözümlemeye çalışır" açıklaması var gazetelerde. Türk 'Robert Taylor'u Ayhan Işık'ın son filmi. Şubat sonunda başlayan çekimlerin tamamlanması Mart ortalarında. Jenerikte 'Büyükada Deniz ve Su Sporları Kulübü' Başkanı Orhan Pekin ve Yönetim Kurulu Üyelerine teşekkür ediliyor. 'Kral'ın denizde yüzdüğü sahne, elektrik kesintileri nedeniyle dört kez ertelenmiş. Fikret Hakan ve Necla Nazır ile tek beraberliği. Başarılı bulunarak, bir Shakespeare uyarlaması olan 'Hırçın Kız' filmi için teklif almışlar. Keşke gerçekleşseydi.

Selçuk Ünver, fırtına gibi bir Cumhuriyet Savcısı. Suçlu olduğuna inandığı sanığın gözünün yaşına bakmıyor. Çok sevdiği karısını bile tutuklayabilirmiş, icap ederse!

Nevin'le tanışmaları bir iskelede. Genç kızın ayakkabısı tahtaların arasına sıkışmıştı. Kurtarmak için yardım eder. Topuk bir tarafa ayakkabı bir tarafa! Günler sonra evlilik teklifi gelir. Arabası ile oradaki direk arasında 97. turu tamamlamış! "Nevin, şey, benle evlenir misin?" Aldığı "Keşke bu soruyu arabada sorsaydın. Yere düşersem sakın şaşırma. Heyecandan dizlerim tutmuyor" yanıtını anlayacak durumda değil. "Soruma cevap vermedin. Ne demek 'dizlerim tutmuyor'?" Genç kız, pırıl pırıl bir gülüşle açıklıyor; "Kabul ediyorum demek!"tyıtıytıy

Bir köpekler var; 'Şirin'. Evin neşesini arttırıyor. Selçuk'un çocukluk arkadaşı Kenan'ın ziyareti bu mutluluğu sarsacaktır. 7 yıldır görüşmemişler. 2-3 günlük bir iş ziyareti diyordu ama cinayet ve soyguna varan bir şey bu aslında.

Savcımızın en çok sevdiği yemeği getirmiş; Bir tencere dolusu 'gözleme'. (Petrocelli'deki Richie Martin ise 'business consultant'. Getirdiği de koca bir kutu 'donut'). Nevin'le ilk karşılaşması ama genç kadın her şeyi biliyor. Kocası tanıştırmak isteyince "Sakın bir de kim olduğunu anlatmaya kalkma. Aynı mahallede büyüdünüz. Beraber çikolata çaldınız. İkinizi de Kenan Bey'in annesi büyüttü. (Ama Selçuk'u daha çok severmiş yaşlı kadın). Daha anlatayım mı, ezbere biliyorum hayatınızı" der. Petrocelli'deki Maggie de "I am a walking encyclopedia on Richie Martin" diyor. Yürüyen bir ansiklopedi gibi bilgiliymiş konukları hakkında!

Amerikalılar ertesi gün buluşmak için sözleşirken bizimkiler hemen o gece 'Clup Hydromel' ve 'Regine Discotheque'e giderler. Bu sahnelerde 'biricik müttefikimiz'den daha moderniz'! Maggie ve Richie birbirlerine mesafeliyken Nevin ve Kenan daha tanıştıkları gece "Merhaba arkadaşım... Eyvallah koçum" diyerek kadeh tokuşturuyorlar. Sarhoş olup kolları birbirlerinin omzunda şarkı söylemek; Hora tepmek; Göbek atmak.

Ertesi gün mantı partisi vardı. Ama gelemez Kenan. Soygun ve cinayetten tutuklanmış! Sonrasında savcı kahramanımızı, Petrocelli'den bile daha cevval bir avukat gibi göreceğiz.

Bu sırada arkadaşının emniyetteki dosyasını okur. "Yaş 35, boy 1.82, kilo 79. Saçlar siyah, göz siyah. Göründüğünden daha çeviktir. Devamlı silah taşır. Tehlikelidir. 16 Aralık1970'de Adana'nın namlı bir kabadayısıyla silahlı baskın. İki yıl hapis yatmış. Kumar oynatmaktan sabıkası var. Mano yüzünden adam vurma. Kendisi de bıçaklanmış. 22 Haziran 1971'de ruhsatsız silah taşımaktan gözaltına alınmış. Başkası hesabına yaralama. Af kanunuyla kurtulmuş. 8 Kasım 1972, Almanya'da esrar kaçakçılığı. Enterpol'ün yazısına göre delil yetersizliğinden serbest bırakmışlar. 15 Mayıs 1973, Fransa'da kaçakçılık ve polise karşı gelmekten tutuklanmış. 6 ay hapis yatmış. Kefaletle serbest bırakmışlar. Sınır dışı edilmiş."

"Yalan söyledin bana" diye yakasına yapışır. (Aynı şeyi Petrocelli "You lied to me" diyerek yapar).

Sonradan anladığımıza göre eroincilerin 5 milyonunu çalmış Kenan. Çete reisi Emin'in sevgilisi Belkıs'ı da! Beraber Almanya'ya kaçacaklarmış. Amerikan dizisinde ise aralarına sızmak isteyen Joe Thomas adlı polisi öldürtüyorlar Richie'ye. Üstelik yakalanmasını sağlayarak. Donna ile beraberdi genç adam. Böylelikle hem polisten hem de bizimkinden kurtuluyorlar. "Two birds at the same time."

Komiser John Clifford "Köpekle yatarsan pire ile uyanırsın" diyordu Petrocelli'ye. Aynı şey bizimkilerin başına geliyor. Kenan konusunda çok korumacı olunca (para ve Belkıs'ı geri almak için) çete tarafından rehin alınır Nevin.

Kurtuluşu Kenan'ın özverisiyle olacaktır.

Yangın'daki melodiler.

Pop Concerto Orchestra'nın 'Super Stars Tele' uzunçalarındaki (1977) 'Nostalgy (Nostalgia)' (Paul de Seneville / Olivier Toussaint) 15 sahnede (Selçuk, 'Şirin'i veterinerden aldığında; Masada bir tencere gözleme gördüğünde;  Kenan "Bana inanıyorsun, değil mi. Kimseyi öldürmedim ben" derken; Kanunsuz işlere nasıl başladığını anlatırken; "Bugün Belkıs gelecekti, İzmir'den" derken; Kenan'ı Adliye'ye getirirlerken; Selçuk "O'nu temize çıkarmamız lazım, Komiser. O iki adamı bulacaksın" derken; Tugay Toksöz, Kenan'a "Savcı Bey çok seviyor seni. Suçsuz olduğundan da emin. Bense hiç inanmıyorum sana. İnşallah haksız çıkarım" derken; Selçuk "Müjde Kenan! Yakaladık adamları. Suçlarını da itiraf ettiler" derken; Kenan "Sakın kapılara kadar geçirmeyin beni. Öyle dokunaklı veda sahnelerinden hoşlanmam" derken; Nevin'i kurtarmak için Almanya'ya gitmekten vazgeçip geri döndüğünde; Tugay Toksöz'e "Yalvarırım, bir defacık olsun görevini unutamaz mısın" derken; Para çantasını Emin'e verirken; Selçuk, yaralı Kenan'ı denizde kurtarmaya çalışırken; Filmin sonunda). "O'Kalender" (Paul de Seneville / Olivier Toussaint) 3 sahnede (Selçuk, iskelede, vapura yetişmek için koşarken; Kenan, annesinin evinden, Belkıs'la kaçarken; TIR şoförüne sınırı geçirmesi için 100 bin lira teklif ederken).eryeyerye

'Yar Saçların Lüle Lüle' Clup Hydromel'de ilk müzik.

Rainbow'un '(Rainbow) Raising' uzunçalarındaki (1976) 'Tarot Woman' (Ritchie Blackmore / Ronnie James Dio) 'Regine Discotheque'de.

'Earthquake'deki (1974) (John Williams) 'Cory in Jeopardy' 4 sahnede (Otele telefon eden Selçuk, Kenan'ın tutuklandığını öğrendiğinde; Vapurda, sabırsızlıkla saatine bakarken; Büyükada'da paytonla giderken; Kenan "Başka çarem yoktu. Parayı verirken silah çektiler. Kurtulmak için vurdum. Son şansımızdı bu para. Belkıs'ı seviyordum. Kaçacaktık" dedikten sonra). 'Something for Remy' 2 sahnede (Camdan, taşa sarılı 'Dönmeni Bekliyoruz' mesajı atıldığında; Kahvaltıda, Kenan "Misafirliği de tadında bırakacaksın" derken).

'Taxi Driver'daki (1976) (Bernard Herrmann) 'Getting Into Shape' Kenan, tutuklandığı geceki olayları anlatırken. 'I Work the Whole City' Belkıs, ip sarkıtarak köşkten kaçmaya çalışırken. 'The .44 Manum is a Monster' 2 sahnede (Kenan, Ayazağa Kavşağı'nda çeteyi beklerken; Kayığa binerlerken).

'The Towering Inferno'daki (1974) (John Williams) 'Susan and Doug' 7 sahnede (Kenan ve Belkıs öpüşürken; Nevin, Belkıs ve Selçuk sofradayken; Kahve falına bakılırken; Kenan, paranın yerini söylemesi için dövülürken; Belkıs, motelde Kenan'ın yanına uzanırken; Motel'den TIR kamyonuna koşarlarken; Selçuk, Şirin'i severken). 'Planting the Charges and Finale' 2 sahnede [Selçuk, motorda Kenan'ın ellerindeki bağı çözerken; (6.56 sonrası) Emin, Nevin'i yakmak isterken]. 'Lisolette and Harlee' 2 sahnede (Nevin ve Selçuk, ilk karşılaştıklarında; Evlenme teklif ederken).

Mario Molino'nun 'Inside' 33'lüğündeki (1975) 'Le Pleiadi' Emin ve Kenan, köşkte karşılaştıklarında.

'Airport 75'daki (1975) (John Cacavas) "Alexander's Death" Çetenin adamları Kenan'ı köşke götürürken. 'Montage' yaralı Selçuk, eve geldiğinde.

'The Missouri Breaks'deki (1976) (John Williams) 'The Chase' 2 sahnede (Kenan "Almanya'dan yazarım sana. Eyvallah arkadaşım" dedikten sonra; Belkıs'la, para dolu çantayı depodan aldıklarında).

'Zodiacal Symphony'deki 'Cancer' (Oliver Toussaint / Paul de Seneville) [Jean Claude Borelli'nin 'Dolanes Melodie' albümünde 'Romantic Strings' olarak yer alıyor. 'La Donneuse' filminden] 2 sahnede (Selçuk ve Nevin, Kenan'ın annesinin evine giderken; "Kenan'ı yarına kadar bulamazsam Nevin ölecek anne" derken; Amaçsızca sokaklarda yürürken).

'Gülünce Gözlerinin İçi Gülüyor' (Hicâz) (İrfan Özbakır). Clup Hydromel'deki solistten Behiye Aksoy'un sesiyle dinlediğimiz şarkı; "Gülünce gözlerinin içi gülüyor//Kendimi senden alamıyorum//Bilmem bakışların neler söylüyor//Cesaretim yok ki soramıyorum//**//İçime dert oldu mahzun bakısın//Seni düşünmeden duramıyorum//Beni öylesine aldın ki benden//Kendimi arayıp bulamıyorum."

Jenerikte teşekkür edilen İnşaat Yüksek Mühendisi Orhan Pekin, 60'larda İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı. 1952-Adana Depremi'nden sonra betonarme sistemimizi eleştiren 'Suçlu' adlı bir kitap yazmıştı. Filmde bu konuya hafif bir dokundurma var. Büyükada-Çankaya Caddesi'ndeki köşk çekimleri kendisine ait 'Seferoğlu (Azaryan) Köşkü'nde yapılmış. Mimari çizimi Fotiadis; Yapımı 1873'te, Yorgo Simota Kalfa tarafından. İlk sahibi Osmanlı diplomatı Manuk Azaryan. Sonrakiler, Tophane müşiri-yazar Zeki (Kemal Küneralp) Paşa; Süreyya Yiğit; Yorgi Seferoğlu ve 1969'da Orhan Pekin.hshsys

Selçuk Ünver, mahkemede esip gürlüyordu. "Müteahhit sıfatıyla karşınıza çıkan bu sanık gerçekte bir toplum düşmanıdır. Sanık 'suçsuzum' diyor. Peki, tesliminden üç ay geçmeden çöken bu binanın sorumlusu kim?" Avukat Ekrem Dümer "Müvekkilim binayı yeniden bilabedel yapmaya hazırdır" diye yırtınıyor ama dinleyen kim. "Haksız bir kazanç uğruna günahsız ve masum işçilerimize fabrika değil mezar inşa eden sanığın Türk Ceza Kanunu'nun 455. maddesi hükmüne göre cezalandırılmasını (2-5 yıl hapis) talep ediyorum." Hırsını alamamış "Aslında, taammüden cana kıymakla suçlanmalı" diyor Hâkim Muammer Gözalan'a. Para kazanmak için her şeyi geçerli sayar, sonra da kanunun boşluklarını bulup işin içinden sıyrılırmış bu gibiler! Sanık Zeki Sezer, kahramanımızın elinden zor kurtulacak diye düşünüyorduk. Ancak gerisi senaryoda yok.

Selçuk ve Kenan'ın karşılaşmasında kültürler arası farka da tanık oluyoruz. Amerikalılarınkinde 'sırta vurma' bir kez; 'Yüze dokunma' 3 kez; 'Sarılma' bir kez; 'Karnına vurma' bir kez; 'Omuza vurma' 2 kez. Bizde ise 'birbirlerinin elini şaklatma' 2 kez; 'Sarılma' 1 kez; 'Omza vurma' 4 kez; 'Kola vurma' 4 kez; 'Şakacıktan tokat atma' 2 kez; 'Mideye vurma' 2 kez; 'Bilek güreşi' 1 kez; 'Sırta vurma' 1 kez; 'Göğse vurma' 1 kez. Selçuk bir kez de kendisinin başına vuruyor. Hatta filmin sonunda Kenan ölmeden önce bir bilek güreşi daha yapıyorlar!

İnanması güç bir şey daha var filmde. Almanya'ya kaçak gitmek için bir yığın para vererek TIR şoförüyle anlaşmışlar. Nevin'in kaçırıldığını duyan Kenan vazgeçer. Belkıs'ı bir yumrukta bayıltarak TIR'la Almanya'ya gönderiyor!  Yolda genç kızın başına gelebilecek şeyleri düşünmüyor bile!

Nevin'in saflığı da görülmeye değer. Bir türlü karar verememiş! Mantıya sarımsak koysun mu koymasın mı? Bunu soruyor telefonla Selçuk'a! "Yarısını sarmısaklı, yarısını sarmısaksız yap" çözümün sunar kocası! [Benzer bir 'turşu suyu limonla mı olur sirkeyle mi' konusu Neşeli Günler'de (1978) ayrılma ile sonuçlanmıştı]!

Kaçırıldığında, kocası ile telefonla görüşmesine izin veren Emin'den bir ricası(!) var; "Şey, sevdiğimi de söyleyebilir miyim?"

Bir başka sahnede Kenan tutuklanmış. Ortamı yumuşatmak için düğünden söz ediyor Belkıs'a. Hayırlısıyla tüm sıkıntılar bitecekmiş! Selçuk'la şahitleri olacaklarmış! "Öyle büyük bir düğüne kalkışmayın." Şöyle kendi aralarında yapıverirlermiş! "Nerde? Nerde mesela? Hapishanede mi" diyor arkadaşı. Kenan'ın 10 kurşunla ölümüyle, hapiste evlilik yerini mezarda evliliğe bırakır!

Necla Nazır ve Gönül Hancı, bu filmde güzelliklerinin zirvesindeler.

Bizde, Belkıs, çete elemanlarının tacizine uğrarken, Amerikan dizisinde Maggie yaşıyor bu sıkıntıyı.

Kenan, olay gecesi üzerine gelen 'lacivert renkli şevrole'yi anlatırken "Plakayı kapatmışlar" diyordu. Oysa '34 EY 589' gayet net okunabiliyor!

'Club Hydromel', eski 'Pussycat'in yerine 26 Şubat 1969'da açılmış. Adı eski Romalıların bir içkisinden alınma. "Bu diskoteğin özelliği yepyeni bir ses düzeni kurması ve muayyen saatlerde klasik müzik çalması olacak." Kulüp 33'ün diskjokey ve garsonları tarafından idare edilecekmiş.

Selçuk'u Abdurrahman Palay; Nevin'i Ayşin Atav; Kenan'ı Kamuran Usluer; Emin'i Muhip Arcıman; Tugay Toksöz'ü Esen Günay seslendirmiş.

Selçuk Ünver-Ayhan Işık; Nevin-Necla Nazır; Kenan Taner-Fikret Hakan; Belkıs-Gönül Hancı; Emin-Kenan Pars ve adamları Küpeli-İhsan Gedik, Ustura-Kadir Kök, Yadigâr Ejder, İbrahim Kurt; Komiser-Tugay Toksöz; Kenan'ın annesi-Şükriye Atav; Hâkim-Muammer Gözalan; TIR şoförü-Yusuf Sezer; Avukat-Ekrem Dümer; Müteahhit-Zeki Sezer; Uşak Salih-Feridun Çölgeçen; Kaptanlar-Hakkı Kıvanç ve Osman Han; Telsizci-Dündar Aydınlı; Aşçı-İhsan Bayraktar; Arap Fethi-Abdi Algül; Kayıkçı-Ahmet Turgutlu; Kaportacı-Yusuf Çağatay; Mahkeme sahnesi; Büyükada; Köşk; 'Şirin'; '34 AA 605' plakalı polis cipi; '34 AA 257' ve '34 AA 560' plakalı polis otomobilleri; '34 YH 655' plakalı TIR; '34 EF 146' plakalı sebze kamyoneti çok güzeldi.yreyeryerye

"İnsan gibi yaşayabilmek için başka çarem mi vardı. Sen akıllıydın. Okudun, kendini kurtardın. Bilirsin bizim yerlerde senin bibisi binde bir çıkar. Kalanların ne olduğunu, nasıl yaşadığını sorsana. Hâlâ bir lokma ekmek parası için insanlar birbirlerini öldürüyorlar. Babama mezar parası ararken ağladım, ahdettim çok para kazanmaya. Nasıl olursa olsun, ne bahasına olursa olsun" Kanunsuz yolu seçmesini böyle açıklıyor arkadaşına. Liseden terk Richie de Petroçelli'ye hemen hemen aynı şeyleri söylemişti. "I saw who had the money and who had the power. You had brain and talent. What was I supposed to do? Sell shoes, pump gas? What if I want some of the good things? You've been away from the streets too long. There is no middle ground where we come from. Either you make it big or don't make it at all. No way. The mafia offered me a way out and I didn't think twice. I jumped." Mafya parası da her para gibi yeşil renkmiş! Aldığı yanıt çok hoş. "Belki öyledir ama bunu görmen için (banknotun) üzerindeki kanı temizlemen lazım! Veya belki de renk körüsündür!"

 YORUMLAR  ({{commentsCount}})
{{countDown || 2000}} karakter kaldı
{{comment.username}}
{{moment(comment.date).fromNow()}}
Uyarı:  Yorumunuz, yönetici tarafından onaylandıktan sonra tüm ziyaretçilerimiz tarafından görüntülenebilecektir. (Bu mesajı sadece siz görüyorsunuz)
{{reply.username}}
{{moment(reply.date).fromNow()}}
Uyarı:  Yorumunuz, yönetici tarafından onaylandıktan sonra tüm ziyaretçilerimiz tarafından görüntülenebilecektir. (Bu mesajı sadece siz görüyorsunuz)