Üye değil misiniz?
Aktivasyonunuzu tamamlamadınız!
Zaten bir hesabınız var mı?
Şefik Döğen... Tiyatro, sinema, 'show', televizyon sanatçısı. 'Yetenekli komedyen' olarak da bilinirdi.
03 Mart 1947, Pazartesi günü Ayancık'ta dünyaya gelmiş. 'Kafa kâğıdını' soranlara "Yok" diyor. "Köye gidip Topalın Recep'e sorun!" Ta 47'de de, Erhan Akyıldız'la söyleşi yaptığı Haziran, 1971'de de muhtarmış hazret! Tutarlılığın bu kadarı!
"Göbeğime iki düğüm atıp, ağlaya zırlaya postalamışlar beni. Kimse öğretmemiş, kendi kendime yürümüşüm. Biraz enine biraz boyuna, düşe kalka büyümüşüm."
Samsun Erkek Sanat Okulu ve İstanbul Belediyesi Konservatuvar mezunu. Bağlama çalar. Küçük yaştan beri büyük bir tiyatro tutkusu vardı. "Sanat Okulu'nda okuyordum, aklıma tiyatrocu olmak geldi. Bu fikrimi aileme açtım. Kabul etmediler. Ben de kaçtım evden. 15 yaşındaydım o zaman. Bütün Anadolu'yu gezdim."
Sonunda geri dönüp birkaç arkadaşıyla 'Oda Tiyatrosu'nu kurmuş. ODTÜ'nün düzenlediği Tiyatro Festivali'nde 'En İyi topluluk ve 'En İyi Oyun' ödülünü almışlar.
Tam delikanlı dönemi! Samsun'da bir kıza kaptırır gönlünü. "Zengin kızı idi, vermediler." Toparlamış yatağı yorganı sazı, köy köy, kasaba kasaba bütün Karadeniz'i dolaşmış. Bu kaçışlar, hep kürkçü dükkânına dönüşle sonuçlanır.
Yine fazla kalamaz. Bir arkadaşıyla 'gurbet' kararı alınca, ertesi gün, 'Etrüks Vapuru'yla ver elini İstanbul. Hiç tanımadıkları bir şehir, cepte beş para yok. "Çemberlitaş önünde ayakkabı boyacılığı yapmaktan tutun, vapurlarda şarkı söylemeye kadar yapmadığımız iş kalmadı.
Sonra, Dormen Tiyatrosu'na katıldım." Ardından Devekuşu Kabare.
Rol aldığı ilk oyun (1964), 'Saygılı Yosma' (MTTB'ne ait 'TO Tiyatrosu') ('La Putain Respectueuse'-Jean-Paul Sartre) (Çeviri Orhan Veli Kanık-Sanatçının ölümünden 11 yıl sonra yayınlanabilmiş-Ataç Kitabevi-1961). Türker Acaroğlu "Bazı Amerikalılar arasında pek revaçta olan bir ahlakın, Atlantik ötesi 'zencilerine' reva görülen bir durumun sert bir eleştirisi" diye açıklıyor eseri (Kasım, 1964).
Profesyonelliğe geçiş 3 perdelik komedi 'Sana Rey Veriyorum' ile (Şubat, 1965) (Cevat Fehmi Başkut).
Görev aldığı tiyatro eserlerinden (20 den fazlaymış) bazıları.
'Yılanlıoğlu Pusuda' (Mayıs, 1965) (Cahit Atay) (Samsun Tiyatro Kulübü); 'Bit Yeniği' (Ekim, 1967) (Dormen Tiyatrosu) ('La Puce  L'oreille'-Georges Feydeau); 'İttihat ve Terakki' (Mart, 1969) (Gülriz Sururi-Engin Cezzar Tiyatrosu) (Güngör Dilmen) (Şefik Döğen, 'Miralay Sadık' rolünde); 'Yaygara 70' (Eylül, 1969) (Dormen Tiyatrosu) (Erol Günaydın-Cemal Reşit Rey) (Şefik Döğen, 'Sarhoş Bekir' rolünde); 'İnsanlığın Lüzumu Yok' (Ocak, 1982) (Devekuşu Kabare Tiyatrosu) (Engin Orbey).
Antika ve el işlerine çok tutkun. Atv'de 5 yıl boyunca 'Sizin İçin' adlı programı yapmıştı. Bu sürede Anadolu'dan topladıklarını 'Dağarcık Armağan Kileri' adıyla sergilemiş (Haziran, 2000). Neler yok ki. İhap Hulusi'nin tasarımı küçük rakı kadehleri; Tokatlı bakırcı Mehmet Usta'nın bakırları; Yarmacı Hasan'ın tahta baskıyla yaptığı yazmalar; Lületaşı pipolar; Bez bebekler; Kökboyasında ibrişim örtüler; Ordu'dan getirilmiş pikala fındıklarıyla doldurulmuş minik kavanozlar.
Haziran, 2002'de başka bir sergisi var; 'Unutulmaz El Sanatlarımız'. Buldan'ın şifa taşı; Kırşehir'den sandık; Tokat'tan ibrik; Antalya'dan çektirme örtüler; Eskişehir'den lületaşı. Kütahya'dan 9 ay yıldızlı tabak; Sivas'tan bağlama.
Mart, 1979'da 'Güneşi Görüyorum'la (Yönetmen Çetin Öner) İsviçre, Lozan'daki 'Çocuk ve Gençlik Filmleri' yarışmasına katılmış.
70'lerde televizyon 'parodileri' ve sahneye koyduğu 4 piyes var. Müjdat Gezen'le yaptıkları televizyon reklamları çok sevilmişti. 90'lar, 'Dünya Hali'nin yazarı. Çeşitli fotoromanlarda yer alıp Fransız televizyonu için bir film çevirmiş. 4 piyes de sahneye koymuş. Mayıs, 1969'da 'evlere gidilerek, ilkokul öğrencilerine ders verilir. Şefik Döğen-Telefon 44 97 36' ilanları yer alırdı gazetelerde.
Haziran, 1976'da ilkokuldan sınıf arkadaşı Serpil Meşe ile evleniyor. Nikâh şahitleri Müjdat Gezen ve Dormen Tiyatrosu'ndan İsmail Düvenci. Temmuz, 1977'de bir kızları olur; 'Aslı'.
'Yaygara 70'deki 'Sarhoş Bekir' rolüyle çok başarılı olunca sahne tekliflerinin arkası kesilmez. Önceleri kabul etmiyor. Dormenlerin, Batı Anadolu turnesinde, işin içine bir de gönül meselesi eklenince durum değişir! Mogambo Kulüp sahibi Ergun Özer'in teklifini kabul edip İzmir'e yerleşir. 'Vatandaş Bekir' olarak kendi hayatını anlatıyor; Girmediği kalıp kalmadığı gibi hiçbirinde dikiş tutturamamış. İnşaatlarda bekçilik yaparken bir olaya karışıp resimleri gazetede çıkınca "Tam aradığımız tip" diye Yeşilçam'ın göbeğine çekmişler sanatçıyı. ['İste Kölen Olayım'la (1970) beyaz perdeye taşınacaktır]. 'Show'un müziği Bora Ayanoğlu'na ait. "Düşlere düştüm, düşlerde al şalvarlı güzeller gördüm//Sonra, nah şu yüreğime bir kara diken oturdu, vuruldum//Yavuklum Ağa kızı idi, 'çulsuz' dediler, yanaşmadılar, vermediler//Kömür oldum kömür, duramaz oldum köyde, düştük gurbet yoluna//Bir kara tren (gerçek hayatta 'vapur') aldı götürdü beni, dertlendim, bir türkü tutturdum//Sonra da ağladım, kimsenin sesi dokunmaz//Şu yüreğimden gelen ses dokunur bana."
15 Ocak 2016'da sessizce kapanmış, Behçet Necatigil'in sözünü ettiği 'parantez'. Aradaki çizgide, sanatıyla yaşıyor Şefik Döğen.
'Vatandaş Bekir' gösterisine "Bütün meyhanelerin sarhoşlarından alayınıza(!) merhabalar. 'Bütün sarhoşlardan' dediğime bakmayın, hepsini toplasan 10 kişi çıkmaz. Son zamlardan sonra meyhanelerin müşterileri de azaldı" feryadıyla başlardı. Nasır bağladığımız için, zamanımızda zamdan yakınan yok! "Günden güne bana bir hal oldu//Sağım solum şişeyle doldu//Mekânım, 'Onbir Osman'ın kıraathanesi//Son filmim 'Garibanlar Mahallesi'."