"Küçük ayaklı, beyaz elli, köprücük kemiği sağlam, iyi salata (1986'daki ikinci çevrimde 'karnıyarık') yapmasını bilen bir kadın arıyorum ben." Adriano Celentano'lu, Jean-Paul Belmondo'lu gangster filmlerinden alınmış duygusunu veren sözleri, karnından 5 kurşunun çıkartıldığı ameliyat sonrasında hemşireye söylüyor. Sevgilisi Zerrin'e ise "Sevmek zor iştir yavrum. Bizim harcımız değil" demişti. Gelişen olaylarla ne 'küçük ayaklı, beyaz elli, köprücük kemiği sağlam, iyi salata yapmasını bilen' bir kadın, ne de 'ölecek sakin bir yer' bulabilecektir Osman.

73'ün başında çekilen 'Kara Osman', 17 Eylül 973, Pazartesi günü (Eyüp) 'Melek Sineması'nda gösterime girmiş. 76 dakika sürüyor. 1986'da yine Yücel Uçanoğlu'nun yönetiminde tekrar çevrilecektir; 'Kabadayı'.

Filmin başlangıcı hem üzücü, hem neşeli. Kabadayılar kralı Kara Osman, '34 AK 367' plakalı taksi ile iki buçuk dakika süren bir yolculukla hastaneye getiriliyor. Azılı rakiplerinden Recep, 5 kurşun doldurmuş karnına! Görevliler yanlışlıkla sedyeye arkadaşı Yusuf'u alınca bizimki de 'ayıp olmasın' diye ses çıkarmaz.

"Çok ağır bir yaralı geldi, Efendim. Ayakta duramıyor. Neredeyse ölecek." Hemşire durumu haber verdiğinde nöbetçi doktor, protokol defterinin altına saklamaya çalıştığı Penthouse dergisindeki hatunlara bakıyordu! (Banker soygunu sonrasına denk gelen ikinci çevrimde ise döneme uygun olarak gazetenin 'ekonomi sayfasına').

Osman da hiç kalıbının adamı değil. Tabancaya bıçağa şerbetli ama iğneden korkuyor. Üç iğne yapmışlar uyuyacağı yok. Gözleri fal taşı gibi. Dördüncüyü görünce daha fazla dayanamaz bayılıverir. Ameliyat öncesi polise 'kimin vurduğunu bilmediğini, görse tanımayacağını' söylemişti. Kimseden şikâyetçi değil. Çocukken de mantar tabancasıyla karşısına çıkan Recep'i affedermiş. Ancak bu kaz farklı. Ya peşin peşin 5 kurşunla, ya da her ay 1 kurşunla alacak intikamını! Koca bir ömrü beraber yaşamışlar ama birine bu dünyada yer yok artık!

Rakipleri için sevinçli. Sinan "Buraya seni tebrik etmek için toplandık Recep. Artık İstanbul yalnız ikimizin olacak." diyor. Diğeri de çok alçakgönüllü. Kabadayılık tarihine altın harflerle yazılacakmış ismi. "İmza, Recep!"

Bir kısmı da "Böyle yaralara alışıktır, kafasını taşla ezmeliydin" iddiasında. Söylemesi kolay! "Ulan, Kara Osman kafasını ezdirir mi hiç adama? Silahımı çekip karşısına dikildim. Baktı yüzüme, güldü. 'Ne o, hain papaz, çocukluğun mu geldi aklına' dedi. Sanki benim elimdeki 'düdük'! Herif üstüme geliyor." Bakmış yiğitlik elden gidiyor, basmış tetiğe Recep. "Bizim makine Alaman topu gibi patladı. Takır takır 5 tane saydım." Kahramanımız "Hain papaz, 5 kurşun alacağın olsun" demiş sadece.

Çocukken de şahsiyet sahibiymiş. Babası bir liman kazasında (ikinci çevrimde 'bir gece balık avlamak için açıldığı denizde') ölünce evin erkeği sayıyor kendisini. Canını sıkan tek konu her geçişlerinde annesine laf atan Kahveci Ali Rıza. "Anan nasıl evlat" deyip yanak almaya kalkıştığı bir gün ekmek bıçağı ile cansız devirmiş yere. İlk sabıka, yaşı 12!

Poliste çekilen fotoğrafında '144327 / 30.3.1940' yazılı. Cezası, sübyan koğuşunda 5 yıl. Hapisteyken anası 'sizlere ömür', bacısı da Şevket Bey'e evlatlık verilmiş.

Tahliye sonrası sevilen değil çekinilen bir adamdı. Hükmetmek, herkesi ezmek istiyor. Yavaş yavaş arkadaşları çekilir etrafından. "Yalnız kaldı, yalnız kalmaktan gurur duyuyordu." Sadece şarkıcı sevgilisi Zerrin ve yakın dostu Yusuf var yanında. Yapmadığı kanunsuzluk kalmaz. Kumarhane basmak, barları haraca bağlamak. Ancak çıkmaz bir sokak bu.

Gazeteler de aynı haber. Günaydın: "İstanbul'u titreten Kara Osman vuruldu." Hürriyet: "Kara Osman'ı vurdular. Şimdiye kadar 9 defa vurulan tanınmış kabadayı, vücudunda 12 kurşun, 7 bıçak yarası taşımaktadır." Cumhuriyet: "Kabadayılar kralı Kara Osman'ı bu sabah vurdular. Kendisini kimin vurduğunu açıklamayan Osman komada."

[Burada iki hata var. Karakolda "Bütün akşam gazetelerinde birinci yazı" demişlerdi. Oysa bunlar akşam gazetesi değil! Cumhuriyet'teki haber de 'bu sabah' değil 'dün sabah' olmalıydı].

Kaderin cilvesi, kardeşi Cemile, Komiser Enver'in karısı!

Artık yolun sonuna geldiğini anlamış Osman. Bugün değilse yarın, yarın değilse çok yakında öldürüleceğini hissediyor. Hastaneden kaçıp Şevket Bey'i ziyaret eder. Her şeyini Cemile'ye bırakıp gidiyor. Zerrin ve Yusuf'la da vedalaşır. (Genç kız, Sinan'ın işkencesiyle öldürülecektir. Yusuf'u ise Recep, bacağından asılı olarak kaderine terk eder. Zavallılar, Osman'ın yerini bilmiyorlar ki söylesinler).

Azrail'in yamakları Sinan, Recep peşindeyken fazla uzaklaşamazdı. Bir de Polis. 'Ölüme yalnız gidilir' ama bu kez düşmanlarını da sürüklüyor öbür tarafa. "Kimsenin bilmediği bir yerde ölmeliyim. Mezarıma tükürsünler istemem." Cemile "Seni sağ görmek kısmet olsaydı keşke" diyor, cesedine sarılmışken.

'Kara Osman'daki melodiler.

'Le Casse (Gli Scassinatori-The Burglers)'deki (1971) (Ennio Morricone) 'Rodeo' 2 sahnede (Jenerikte; Osman, Ayşe'ye "Daha önce bıraksaydın olmaz mıydı" derken). 'Irene' 2 sahnede (Cemile, kocasına "Akşama işin var mı? Babam telefon etti biraz önce. Bizi akşam yemeğine davet etti" derken; Davet için hazırlanırken. Birbirlerine "Çok güzelsin... Sen de çok yakışıklı" diyorlar).

'Bullitt'daki (1968) (Lalo Schifrin) 'Shifting Gears' Yaralı Osman'ın taksi ile hastaneye gidişi sırasında.

'Music To Be Murdered By' albümündeki (1958) 'Music To Be Murdered By' (Jeff Alexander) 2 sahnede (Yusuf, sedye ile götürülürken; Sinan'ın adamları Ayşe'nin evini bulduğunda).

Jimmy Smith'in 'The Cat' uzunçalarındaki (1964) 'Basin Street Blues' (1926) (Spencer Williams) Doktor, Penthouse'daki çıplak kadın resimlerine bakarken. 'Theme From Joy House' (1964) (Lalo Schifrin) Zerrin, gazinodan hastaneye geldiğinde.

Milton DeLugg And His Orchestra'nın 'Music For Monsters, Munsters, Mummies & Other Tv Fiends' 33'lüğündeki (1964) 'Theme For Dracula' 2 sahnede (Hastanede, asıl yaralının Osman olduğu anlaşıldığında; Ayşelerin evinde, yatağa bağlanmış olarak uyandığında). 'Theme From The Addams Family' Osman, koma sonrası kendine geldiğinde.

'Dead Ringer'deki (1964) (André Previn) "Maggie's Murder" 3 sahnede (Sinan, elinde ayva, Recep'i tebrik ederken; Recep, Osman'ın çocukluğunu anlatırken; Enver, karısına "Kepazelikler serisi devam ediyor" derken). 'Hidden Jewelry' (0.15 sonrası) 2 sahnede (Komiser Enver "Ne haber çocuklar" diyerek odaya geldiğinde; Karısına "Kara Osman denen it, hastaneden kaçmış. Benim hemen gitmem lazım. Sen burada kal istersen. Gecikebilirim" dedikten sonra). 'The Dog Attacks' 2 sahnede (Enver ile Cemile, arabadaki Osman'ın yanından geçip giderlerken; Cemile, 'babasına' Enver'in gittiğini söylerken). "You're Not Margaret" 2 sahnede [(0.50 sonrası) Sinan, Zerrin'e işkence yaparken; Sonda, Osman vurulurken]. 'Main Title' Cemile, polis arabasında giderken. 'End Title' Polis, Recep'i vururken.

'The Godfather'daki (1972) (Nino Rota) 'The Godfather Waltz' 2 sahnede (Zerrin, hastanede 41 numaralı odanın önündeyken; Arabada, Osman "Senin işin burada biter kızım, eve döneceksin" derken). 'The Halls Of Fear' 2 sahnede [(0.40 sonrası) Zerrin, Osman'ın odasına girdiğinde; Ayşe ve babası yolda baygın Osman'ı gördüklerinde].

'Oyun Bitti' (İsmet Nedim / Bülent Pozan) (Gitarla) Gülten Ceylan "Hiç korkar mıyım Recebim. Senin yanında, hiç korkar mıyım ben" derken.

'Diamonds Are Forever'daki (1971) (John Barry) 'Moon Buggy Ride' Osman, iple bağlı Zerrin ve Yusuf'u çözerken.

Filmdeki şarkılar.

'Adını Anmayacağım' (1971) (İsmet Nedim / Mehmet Erbulan) (2 dakika 05 saniye) Zerrin'in, Behiye Aksoy'un sesiyle, gazinodaki ilk şarkısı. "Aşkınla yana yana//Kül olsa da ocağım//Bu gönül sayfasını//Artık kapatacağım//**//Geçse de gençlik çağım//Boş kalsa da kucağım//Sözümü tutacağım//Adını anmayacağım//**//Kalbimden ben seni//Söküp atacağım//Bu gönül sayfasını//Artık kapatacağım."

'Bir Garip Yolcu' (1972) (Yıldırım Gürses) (3 dakika 32 saniye) Zerrin'in ikinci şarkısı. "Bir garip yolcuyum//Hayat yolunda//Yolumu kaybetmiş//Perişanım ben//**//Mecnun misali//Gurbet ellerde//Ümitsiz sevginin kurbanıyım ben//**//Yalan dünya//Her şey bomboş//Hancı sarhoş//Yolcu sarhoş//**//Bir gün gibi sanki//Geçti seneler//Ümidim kayboldu//Perişanım ben//**//Alın yazımmış//Hayat yolunda//Ümitsiz sevginin//Kurbanıyım ben."

Kara Osman, uzun boylu esmer bir adam. Cemiyet düşmanı, katil! Ameliyattan çıkmış. Söylenenlere bakılırsa 'yaşama ihtimali az'. Aksi fikirde olanlar da var. "Ölürse üzülürüm. Yiğidi öldür hakkını yeme. İnsan böyle bir yiğidi vurunca ağlar be! Bahse girerim kurtulacak" diyor İhsan Bayraktar.

"Komaya girmiş... Kan veriyorlarmış, kurtulma ümidi yokmuş... Durumu Allaha kalmış... Akşama zor çıkar" söylentilerinin ardından 'kefeni yırtar'. Sınır doğru kaçarken yarası açılmıştı. Daha fazla devam edemez, bayılır. 'Baytar' Ayşe, yaralarını 'çuvaldızla' dikiyor. İlk insan hastasıymış genç kızın!

Evi, Suat Sadıkoğlu'nun Ortaköy'deki yalısı. Arabası '34 LY 459' plakalı Mercedes. Sevdiğine sevmediğine 'hain papaz' diyor. Zerrin'e sevgisi, Yusuf'la dostluğu yeterince işlenmemiş.

Enver, Osman'ın evinde karısının resmini bulmuş. Cemile'ye itiraf, hiç umulmayan Şevket Bey'den gelir. "O senin öz abindir! Seni 4 yaşındayken evlatlık almıştım. Rahmetli karımın çocuğu olmuyordu. Seni öz çocuğumuz gibi büyüttük. Karımın ölümünden bir yıl sonra, yani bundan 15 yıl önce Osman bana geldi. Hapisten yeni çıkmıştı. Her ay senin için yüklü bir para veriyordu bana. Tek isteği senin mutluluğundu."

Recep, güzel sevgilisi Gülten Ceylan ile dertleşiyor. Eğer ameliyatla kurtulursa bu sefer Alaman tankıyla saldıracakmış Osman'a! Gene ölmezse 'dinamit, bomba, Sofia Loren, ne varsa'! (İkinci çevrimde, 'dinamit, bomba, füze, Bo Derek, Müjde Ar, Allah ne verdiyse'). Buna fırsat bulamadan, karnına mermi dolduracaktır Osman. Kahramanımızın hastanedeki odasına yatıyor Recep! Kendisini vuranı O da söylemez polise. Sondaki kavgada Osman'ı vuramadığı için gözleri açık gidiyor öbür tarafa. Teselli yine kahramanımızdan gelir: "Ahrette öldürürsün Recep, üzülme!"

Komiser Enver, gazetelerden şikâyetçi; "Bir serseriyi kahraman yaptılar başımıza. Utanmasalar ağıt yakacaklar." Kanun adamlarıyla kanunsuzlar benzer şeyleri hissedebiliyor bazen. Recep de "Bizde şans yok arkadaş. Dünyanın hadisesini yaptık kimse yazmadı. 5 kurşun sıktım kimsenin haberi olmadı. Osman'a gelince, herif ensesini kaşısa, çekirdek yese yazıyorlar be" diye yakınıyordu!

Osman'ı Abdurrahman Palay; Şener Şen, dört kişiyi (Emniyet müdürlüğünde "Kara Osman'ı vurmuşlar. Komadaymış" diyen polis-Recep'e "Burası çayhane, meyhane değil" diyen kahveci-Enver'e "Komiserim, Beykoz'u bulmuşlar efendim" diyen sivil görevli-Aziz); Sadettin Erbil, iki kişiyi ("Çabuk bir sedye, ağır yaralı var" diyen şoför-Recep); Zafer Önen, iki kişiyi ("Hiç beyaz otomobil görmedim. Lakin bir otobüs gördüm kırmızıydı" diyen kasabalı-Şevket Bey); Doğan Bavli iki kişiyi (Nihat Ziyalan-İhsan Bayraktar); Enver'i Erdoğan Esenboğa seslendirmiş.

Şevket Bey'den çarpıcı bir cümle: "Yalnızlığın ne olduğunu siz gençler bilemezsiniz."

Nihat Ziyalan, kiralık katil rolünde. Öldürmesini istedikleri adamın Kara Osman olduğunu anlayınca diklenir. "Olmaz! Biz O'nunla Trabzon Hapishanesi'nde 3 yıl beraber yattık. Helal delikanlıdır." 20... 50... 100 bin değil, milyon verseler de yok bu işte. "Delikanlı adam, delikanlının kıymetini bilir!" Kıymet bilmesinin karşılığını arkadan atılan bıçakla alır!

Kara Osman-İrfan Atasoy; Zerrin-Deniz Erkanat; Sinan-Atilla Ergün; Recep-Hayati Hamzaoğlu; Komiser Enver-Sami Tunç; Nihat Ziyalan; Cemile-Yeşim Tan; Şevket Bey-Muammer Gözalan; Yusuf-Ersun Kazançel; Aziz-Nizam Ergüden; Ahmet-Koç; Polis-Dündar Aydınlı; Sinan'ın adamları Mehmet Yağmur, Yılmaz Kurt; Recep'in sevgilisi-Gülten Ceylan; Ayşe-Zeynep Tedü; Mustafa Yavuz; Lütfü Engin; Doktor-Yavuz Şeker; İhsan Bayraktar; Osman'ın 'bilmediği' yerini söylemek için Recep'ten üç sigara alan 'Köse' Ahmet Koç; İstanbul trafiği; Hastane; Gazino çok güzeldi.

Deniz kenarındaki evde Ayşe; "Biz hayvanları bile yaşatmaya çalışırken siz durmadan adam öldürüyorsunuz." Ancak Osman'ı bırakmakta geç kalması pek çok kişinin yaşamına mal olacaktır.