Üye değil misiniz?
Aktivasyonunuzu tamamlamadınız!
Zaten bir hesabınız var mı?
"Ben öldürmedim ki Onları. Tek bir şahidim kaldı. O'nu konuşturmam lazım. Başka çarem yok Tülin. Günahsızım ben, ispat etmem lazım. Edeceğim, edeceğim (Sadettin Erbil'in seslendirmesiyle 'edicem')!" Ama meğer polisin her şeyden haberi varmış. Gerçek suçluları ortaya çıkarmak için kullanıyorlarmış Kemal'i!
'İntikam Alevi' (1956) ve 'Kan Su Gibi Akacak'ın (1969) tekrar çevrimi. Eylül-1972'de çekilmiş.
Sonu gelmeyen hiçbir ziyafet yoktur' der bir Çin atasözü.
Filmin başındaki 5 polis anonsu da Neriman ve Turan için keyifli günlerin bitmekte olduğunun habercisi; "Dikkat, dikkat! Bu sabah gün doğarken, Sinop Hapishanesi'nden kaçan Kemal Erden, Çorum istikametinde takip edilmektedir. Bütün kavşaklarda ve yol ağızlarındaki devriyelerin... Bütün yol kavşaklarına talimat; Sinop Hapishanesi'nden kaçan katil Kemal Erden, izini kaybettirmiştir. Bütün vilayet hudutlarında... Dikkat, dikkat! Kurşunlu-Çerkeş arası bütün Jandarma karakollarına talimat; Sinop Hapishanesi'nden kaçan katil Kemal Erden... Sinop Hapishanesi'nden kaçan katil Kemal Erden'in yakalanmasından tamamıyla ümit kesilmiştir. Emniyet kuvvetleri, kanlı katilin İstanbul'da birkaç cinayet daha işlemesinden korktukları için tedbir almaktadırlar... Emniyet kuvvetlerinin çemberini yararak İstanbul istikametine kaçmayı başarmıştır. Polis, İstanbul'da, katilin yeni cinayetler işlemesini önlemek için geniş tertibat almaktadır..."
Aylar önce, işledikleri cinayeti Kemal'in üstüne atıp milyonluk mirasa konmuşlardı. Gazetede haberi okuyan genç kadın panik içinde. "Ne olacak şimdi? Ya buraya gelirse? Çok korkuyorum." Esaslı bir tokat 'gelir' Turan'dan. Ardından bir uyarı; "At o korkuyu kafandan. Bir daha 'korktuğunu' söylersen gebertirim seni". Bütün adamlarını etrafa yerleştirmiş. İlk gördükleri yerde çivileyeceklermiş iti!
Aslında çete de tedirgin. Dillerini yutmuş gibi susup duruyorlar. Keyiflerinden göbek atacak halleri yok ya! Can pazarı, açıkçası korkuyorlar. Turan da sakinleştirmeye çalışıyor. "Verdiğim emirler itirazsız yerine getirilecek. Bu işte hepiniz benim kadar suçlusunuz. Cellata idamlıkları sayıyla vermezler. Asılırsak hep beraber asılırız, anlaşıldı mı? Silahlarınızı yanınızdan eksik etmeyin."
Böylesine dehşet salan kahramanımız, eskiden kendi halinde biriydi. Bir fabrikada elektrik şefi. Patronu Ulvi Bey, dünyada en sevdiği insan (böyle diyor ama büyük olasılıkla ailesinden sonrakidir). Kemal'e babalık etmiş. Büyütmüş, meslek sahibi yapıp elleriyle evlendirmiş. Canı, biricik eşi Güner'in vefatından sonra da yardımcıydı fabrikatör.
Biri daha var. Karısının akrabası Tülin (Sadettin Erbil'in deyişiyle 'Tulin'). Meleklerden daha saf, temiz, güzel. Acılı günlerinde kahramanımızı bir saniye bile yalnız bırakmamış. Analık etmiş oğlu Osman'a. Belli ki evlenecekler.
Ancak bu mutluluğun önünde bir engel var; Ulvi Bey'in 'yılan, şerefsiz, iffetsiz' karısı Neriman! Aşığı Turan ile plan yapmış. Kocasını öldürüp, suçu bizimkinin üstüne atacak, milyarlara konacaklar. Hizmetçi Leyla da, ufak bir ücret karşılığı, yalancı şahit.
Bir gece "Bana tecavüz etmek istedi" dolduruşuyla fabrikatörün, Kemal'i çağırması sağlanır. Sonrası 'malum'! Cinayetten tutuklanır delikanlı. Önüne atılan tabancayı, acemilikle, eline alması da aleyhine kullanılacaktır.
Ağır Ceza Üyesi Feridun Çölgeçen kararı okuyor; "Kendisini bir baba şefkatiyle büyütmüş olan maktulün karısına tecavüze yeltendiği ve nankörlüğünü yüzüne vuran hamisi Ulvi Gürkan'ı münakaşa sonunda tabancayla vurarak öldürdüğü sabit olduğundan hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 451'inci maddesi 3'üncü fıkrası uygulanarak müebbet hapsine karar verildi." Temyiz edilebilirmiş. Ancak buna gerek kalmaz. Firar ediyor kahramanımız!
Yolda, Ali isimli birinin yardımını görür. "Senin gibi kanun kaçağıyım" demişti ama polis olduğunu öğreneceğiz ilerde.
Bu sırada Turan, miras milyoneri Neriman'la evlenmiş, fabrikaya müdür olmuş. Yardımı için 100 bin verdiği hizmetçi ise mutsuz. Çok ucuz bir ödemeymiş bu! "Para vermesini bildiğim kadar ceza vermesini de bilirim ben bebek. Hepimiz sehpalığız kızım, unutma bunu. Ya beraber asılırız ya beraber yaşarız bundan böyle" sözleriyle korkutulması nafile. Bırakmaz işin peşini. Sevgilisi Kamil'in yardımı ile şantaja başlar. Önce '1', kısa sürede 'çiftleştirip' 2 milyon istiyorlar!
Kemal'in amansız mücadelesi sonunda panik artar. Ölümler peş peşe geliyor.
Bir tek Turan sağ kalır. Konuşmasının kaydedildiğinden habersiz itirafını yapıyor Kemal'e. "Ben öldürdüm, ne olacak! Acaba kime inanacaklar dersin... Bir budalaya mı yoksa bana mı! Ben öldürdüm hepsini. Ama kafamı işletim. Zenginim, kudretliyim, her dediğime itirazsız inanırlar. Ama sen, kafasız it, ne kadar masum olursan ol alnındaki damga ile sehpalıksın. Kudretlilerin ve akıllıların dünyası bu."
'Son' yazmadan önce Ali ortaya çıkarak kayıtta kullanılan mikrofonu gösteriyor: "Bu dünya akıllıların dünyasıdır derken ne kadar haklıydın, bilemezsin!"
Filmdeki melodiler;
'The Wild Bunch'daki (1969) (Jerry Fielding) 'Assault On The Train and Escape' Jandarmalar peşinde, Kemal hapisten kaçarken.
Stanley Black'in 'Film Spectacular! Vol. 2' albümündeki (1963) 'On The Waterfront' (1954) (Leonard Bernstein) 4 sahnede (Firari Kemal, durdurmak için bir kamyonete el sallarken; İstanbul'a geldiğinde; Leyla, mahkemede konuşurken; Osman'a araba çarparken).
Ron Goodwin'in 'Battle Of Britain' 33'lüğündeki (1969) 'Battle In The Air' (Sir William Walton) 2 sahnede (Kaçak Kemal, tanınmamak için yüzünü gizlerken; Ali, Kemal'i bir arkadaşının evine götürdüğünde).
Michel Legrand'ın "Summer Of '42" uzunçalarının (1971) 'Picasso Suite' bölümündeki 'Awakening Awareness' 4 sahnede (Neriman, gazetede firar haberini okurken; Tülin, bu haberi okurken; Ali, saklandıkları evde Kemal'e sigara verirken; Hilmi, Kamil'in arkasından koşarken). 'The Bacchanol' Gazetede, Osman'ın öldüğü haberi çıktığında. 'And All The Time' filmin sonunda.
Jimmy Smith'in 'The Cat... The Incredible Jimmy Smith' 33'lüğündeki (1964) 'Blues In The Night' (1941) (Harold Arlen / Johnny Mercer) Neriman, elektrik arızası için gelen Kemal'i baştan çıkarmaya çalışırken.
Leroy Holmes And His Orchestra'nın 'For A Few Dollars More And Other Motion Picture Themes' albümündeki (1967) 'Finale' Kemal, arabanın çarptığı Necmi'yi yerde gördüğünde.
'Gli Scassinatori (Le Casse-The Burglars)'daki (1971) (Ennio Morricone) 'Irene' Tülin ve Kemal sokakta yürürken.
'Diamods Are Forever'deki (1971) (John Barry) 'Moon Buggy Ride' 3 sahnede (Kamil, Turan'ın evinden çıkarken; Ali, Kamil ve Hilmi'yi izlemeye başladığında; İstiklal Caddesi'ndeki takipte).
Titanic grubunun 'Sing Fool Sing' 45'liğinin B yüzündeki 'Sultana' (1970) Hilmi, adamlarıyla telefonda konuşurken-bu sırada sevgilisi O'nu öpüyor.
'Bullitt'deki (1968) (Lalo Schifrin) 'Main Title' Necmi, evde kız arkadaşına oralardan gideceğini söylerken. 'Hotel Daniels' Necmi, arabada, Turan'a 100 bin lira alıp gitmek istediğini söylerken.
King Curtis & The Kingpins'in 'I Was Made To Love Her' 45'liğinin (1967) B yüzündeki 'I Never Loved A Man' (Ronny Shanon) Necmi, kız arkadaşı ile sevişirken.
'Grand Prix'deki (1966) (Maurice Jarre) 'Overture' 2 sahnede (Necmi'nin öldüğünü gören Kemal, kaçarken; Kemal, oğluyla buluştuğu ormanlıkta polisten kaçmaya başladığında).
Niagara'nın 'Niagara' uzunçalarındaki (1970) 'Malanga' Kemal ve Mehmet kavga ederken.
'Il Clan Dei Scilion'daki (1969) (Ennio Morricone) 'Tema Per Le Goff' 3 sahnede (Kamil'in evindeki kavgadan sonra, Kemal demiryoluna kaçarken; Sona doğru, Kemal, Turan'la kavga ederken; Neriman ölürken).
'Saba Makamında Ney Taksimi' 3 sahnede (Önce Kemal sonra Ali namaz kılarken; Osman, evden babasına 'sessiz ol' işareti yaparken; Mezarlıkta).
'Alfred Hitchcock Presents Music To Be Murdered By'daki (1958) 'Music To Be Murdered By' 5 sahnede (Kemal, Ulvi Bey'in evindeki elektrik arızası için minibüsle giderken; Ulvi Bey tarafından azarlanırken; Mahkemede, Mehmet ve Necmi konuşurken; Atıf Kaptan'ın Turan ve Neriman'ı ilk ziyaretinde; Mehmet, Turan'a gitmek istediğini söyleyip para-250 bin-isterken).
'The Godfather'daki (1972) (Nino Rota) 'Main Title' 4 sahnede (Tülin, Osman'ı ormanlıktaki babasına getirdiğinde; Ali, Osman'a "Seni yaramaz seni! Biraz daha kalırsan beni de ağlatacaksın" derken; Osman, bir mektup bırakıp kaçarken; Kemal, oğlunu mezarlıkta kucaklarken). 'The Godfather Waltz' Tülin, evde kitap okurken, bu sırada Osman, uyuyor. 'Sicilian Pastorale' 2 sahnede (Kemal, Tülin'e suçsuz olduğunu, son şahidi konuşturmak istediğini söylerken; Uyanan Osman "Abla, ablacığım" diye bağırırken).
Fausto Papetti'nin 'I Remember... No. 2' albümündeki (1965) 'Summertime' (1934) (George Gershwin) Kâmil, Leyla ile sevişirken. Bu sırada Kemal, maymuncukla eve girmeye çalışıyor.
Mantovani And His Orchestra'nın 'From Mantovani With Love' uzunçalarındaki (1971) 'Gwendolyne' (1970) (Julio Iglesias) 2 sahnede (Turan, teybi kapatırken; Kemal, gizlice girdiği Mehmet'in evinde vazoyu devirirken).
Fausto Papetti'nin '10a Raccolta' 33'lüğündeki (1969) 'Non Credere' (1969) (Ascri-Luigi Clausetti / Mogol-Giulio Rapetti / Roberto Saffici) Hizmetçi Leyla ve Kamil, yatakta şantaj planı yaparken.
'The Dirty Dozen'daki (1967) (Frank De Vol) "Colonel Breed's Folly" Halil, elinde tabanca, Surların ordaki buluşma yerine geldiğinde.
"Ryan's Daughter"daki (1970) (Maurice Jarre) 'Michael Shows Randolph His Strange Treasure' (1.39 sonrası) Atıf Kaptan "Şimdiki çocuklar çok yaramaz oluyorlar. Ablalarından gizli gizli sigara içiyorlar. Ne dersiniz" dedikten sonra.
'The Rainmaker'daki (1956) (Alex North) "Starbuck's Story" (4.57 sonrası) Turan'dan parayı alan Mehmet, fabrikadan ayrılırken.
Kemal olanları anlatmaya "Hiç unutmam, İstanbul'un sıcaktan kasıp kavrulduğu bir gündü" diyerek başlıyor. 'İntikam Alevi'nde (1956) "Hiç unutmam, bundan iki sene evvel bir yaz sabahıydı"; 'Kan Su Gibi Akacak'ta (1969) "Hiç unutmam, bir sonbahar sabahıydı" demişti.
İlk anonsta 'sabah, gün doğarken' kaçtığı belirtiliyor. Oysa kendisi "Bir gece, fırsatını buldum, kalenin burcundan kendimi denize attım" diyecektir. Cinayet de çelişkili. Hizmetçi mahkemede "3 kere Ulvi Bey'in üstüne ateş etti" diyor. Oysa o sahnede '4' kurşun sıkılmıştı.
Kaya Erdem-Yılmaz Şerif; İkinci şubeden Başkomiser Ali-Eşref Kolçak; Turan-Hikmet Taşdemir; Tülin-Figen Han; Ulvi Gürkan-Nubar Terziyan; Emniyet Müdürü-Atıf Kaptan; Ağır Ceza Üyesi-Feridun Çölgeçen; Neriman-Gül Taner; Hilmi-İbrahim Kurt; Dansöz-Nur Ay; Necmi-Oktay Yavuz; Kâmil-Kaya Volkan; Mehmet-Zeki Tüney; Fabrika muhasebecisi-Cevat Uz; Leyla-Nesrin Nur; Osman-Arif Anıl; Turan'ın '34 KD 422' plakalı arabası; Necmi'ye çarpan '34 EE 933'plakalı araba; Osman'a çarpan '34 DK .97' plakalı araba; Kemal'in kullandığı '34 AZ 944' plakalı minibüs; Mezarlıktaki 'Rize Eşrafından Nuri Saral'; Jandarmalar; Eskişehir Nakliyat kamyoneti çok güzeldi.
Kaya Erdem'i Sadettin Erbil; Tülin'i Ayşin Atav; Ali'yi Doğan Bavli; Turan'ı Erdoğan Esenboğa; Ulvi Gürkan ve Necmi'yi Zafer Önen; Atıf Kaptan'ı Timuçin Caymaz; Neriman'ı Gülen Kıpçak; Hilmi'yi Ünal Gürel seslendirmiş.
Kemal'in okuduğu gazetede 1972, Münih Olimpiyatları sonrası bir haber var; 'Tek Madalyayı Akdağ Kazandı'.
Figen Han, tüm güzelliği ile göründüğü 13 sahnenin 9'unda ağlıyor. 'İkinci şubeden' Ali de bir kanun kaçağı olan Kemal'e 2 kez tabanca veriyor. Önce kendisi de kaçaktı. Sonra kör çiçek satıcısı ve "Derya kuzuları bunlar" diye bağıran seyyar balıkçı olur. Osman rolündeki Arif Anıl, Kahraman Kıral'a çok benziyor. Milliyet Çocuk'taki 'Talihsiz Çocuk' fotoromanında (Kasım, 1972) (Yazan Kemalettin Kamu) beraber rol almışlar.
Film boyunca konuşurken sevişirken '17' sigara içiliyor. Viski sayısı daha mütevazı '8'!
Tokat (Turan, Neriman'a '4', hizmetçi Leyla'ya '1', Ulvi Bey, Kemal'e '4') toplam'9'. Saç çekmek, '4'.
'61' kurşun; '63' yumruk (Avrupa şampiyonumuz Cemal Kamacı bile bu kadar yumruk atmamıştır); '15' tekme; '1 kafa'; '3' iskemle ile vurma var.
'Saba Makamındaki Ney Taksimi' eşliğinde camideler. "Korkma, burada Allahın huzurundayız. Bütün yollarda, kavşaklarda seni arıyorlar. Sokaklara resmini astılar... Beklersen beni, beraber gideriz seninle. Destek oluruz birbirimize" diyor Ali.