Festival Başkanı Ogün Şanlıer ile Boğaziçi Film Festivali'ni Konuştuk

Öncelikle festival sürecinden bahsedebilir misiniz?

Bu yıl festivalimizin 6. yılı. 26 Ekim - 3 Kasım tarihleri arasında İstanbul'dayız. Her yıl dahada büyüyen, ivme kazanan bir festival haline geldik. Uluslararası yönüyle de güçlenen bir festivaliz. Geçtiğimiz yıllarda konuk ettiğimiz ünlü isimler, bunların yankıları ve film seçkilerimiz bize güç verdi ve yurt dışında da konuşulan bir festival olmamızı sağladı.Festivalin gidişatından memnunuz kısacası, çok iyi yolda diyebiliriz. Bu yıl, içeriğimiz dahada güçlü. Dünya sinemasından örnekleri de festival izleyicisiyle buluşturuyoruz. Uzakdoğu'dan Arjantin'e, Moskova'dan Güney Afrika Cumhuriyeti'ne kadar çok geniş bir yelpazede, 41 ülkeden 88 filmimiz var. 

Özel Etkinlikler ve Retrospektifler de var programda sanırım?

Dünyaca ünlü isimleri konuk etmeye devam ediyoruz. Geçtiğimiz festivallerde Bela Tarr, Majid Majidi gibi isimleri konuk etmiştik, bu yıl da Bent Hamer ve Sergei Loznitsa İstanbul'a gelecek. Hem filmlerini hem kendilerini ağırlayacağız ve her iki isim de master class verecekler. Sinemacılarla ve sinema öğrencileriyle de buluşturup deneyimlerini aktarmalarını sağlayacağız. Bir de festival olarak her iki isme Onur Ödülü takdim edeceğiz.

Peki şunu merak ediyorum? Festival yapmak bizim ülkemizde biraz zor bir iş, destek olmadan imkansız. Siz bu konuda neler dersiniz?

Festival yapmanın zor olduğunu bilen biriyle karşılaşmak beni memnun etti açıkçası. Dışarıdan göründüğü gibi kolay bir iş değil gerçekten de. Bizim ülkemizde evet, daha da zor. Çünkü ülke olarak zor dönemler geçirdik, geçiriyoruz; siyasi olsun, ekonomik olsun. Çalkantılar diyelim. Kültür sanat daha da zorlaşıyor bu anlamda. Festivalleri yapan herkese de teşekkür ediyorum. Çok kıymetli bir iş. Süreklilik konusu oldukça önemli. İnsanların bu sürekliliği görmesi ve yaşaması gerekiyor. Bu açıdan bize destek olan tüm kurum ve kuruluşlara da teşekkür ediyorum. Hepsi de önemli destek verdi ve onlar olmasa festival yapmak çok zor. Mesela bir örnek, konaklama konusunda vereyim. Konukların buraya gelip, memnun bir şekilde ayrılmaları önemli. O konuda Anadolu Ajansı'nın Global İletişim Ortağı olması o kişinin kendi ülkesindeki ajanslarda da haber yapılması anlamına geliyor ve bu çok önemli. Bizim ismimiz açısından da güzel bir pr anlamına geliyor. Hem festivalimiz, hem ülkemiz hem de İstanbul bu tanıtımdan faydalanmış oluyor. 

Festivale dönecek olursak yarışmalar ve ödüller var. Özellikle ulusal anlamda. Onlardan bahsedebilir miyiz?

Bu sene ulusal yarışmamızın ödülü 100.000 TL. Altın Yunus Ödülü. Bu ödül için yarışacak 10 önemli film var.  Banu Sıvacı'nın "Güvercin", Burak Çevik'in "Tuzdan Kaide", Cafer Özgül'ün "Sükut Evi", Mahmut Fazıl Coşkun'un "Anons", Murat Düzgünoğlu'nun "Halef", Özkan Çelik'in "Babamın Kemikleri", Ramin Matin'in "Son Çıkış", Sefa Öztürk Çolak'ın "Güven", Semir Aslanyürek'in "Kaos" ve Vuslat Saraçoğlu'nun "Borç" adlı filmleri yarışacak. Bu filmlerden Cafer Özgül'ün "Sükut Evi" dünya prömiyerini festivalimizde yapacak. Ramin Matin'in "Son Çıkış" Türkiye'de ilk kez Boğaziçi Film Festivali'nde gösterilirken, "Anons","Babamın Kemikleri", "Güven" ve "Kaos" da İstanbul prömiyerlerini festivalimizde yapıyor olacak. Bu filmlerin çoğu yurt dışı festivallerinden ödüllerle döndü. Baktığımızda çok güçlü bir yarışma bizleri bekliyor diyebilirim. Jürinin işi çok zor.

Bunun yanından Oscar için konuşulan filmler de var programda?

Beautiful Boy ve aynı zamanda açılış filmimiz de olan The Old Man & The Gun Türkiye'de ilk kez Boğaziçi'nde gösterilecek. Oscar adaylıkları çok konuşuluyor bu filmlerin. Hatta açılış filmi olmasına karar verdiğimizde Robert Redford'un son filmi olma özelliği taşıyordu ama kendisi sanırım devam etme kararı aldı. Ayrıca; biz seçkimizi oluşturduktan sonra 6 film kendi ülkeleri adına Oscar aday adayı oldu. Çekya, Güney Afrika, Mısır, Ukrayna, Romanya ve Lübnan. Bu ülkelerin filmleri Oscar aday adayı. Sinemaseverler notlarını alabilir.

Biletler bu arada satışa çıktı değil mi? Gösterimler ve etkinlikler nerede olacak?

Evet, biletler satışta ve ilgi bizi memnun ediyor. Öğrencilerimize de kolaylık yaptık ve bütün seansları 5 TL yaptık. Yani sinemaseverleri bekliyoruz. Gösterimler Atlas, Beyoğlu ve Kadıköy sinemalarında olacak. Biz yıllardır aynı salonlardayız, bir alışkanlık var ve insanlarda bunu bilerek geliyor artık. Masterclass etkinliklerimiz ise Soho House mekanında yapılacak. 

Boğaziçi Film Festivali'nin diğer festivallerden ayrılan özellikleri ya da vizyonu nedir peki?

Bizim ekip öncelikle çok iyi ve mükemmeliyetçi bir ekip. Yaptığımız işin en iyisini yapmaya çalışan bir ekibiz. Geri dönüşleri ve yankıları da güzel alıyoruz. Bizim kaygımız Türk sinemasının en iyi yere gelmesi üzerinden oluşuyor. Filmlerin üretilmesi, izleyiciyle buluşması çok önemli. Boshporus Film Lab var bizim biliyorsunuz. O da çok önemli. Senaryo ve yapım aşamasındaki filmlere çeşitli ödüller var. Sinemamıza ilave bir katkı hedefimiz. Birlikte bir şeyler yapmak amacımız sonuç olarak. 

Son olarak, Festivali Başkanı sinemaseverlere, öğrencilere, sinemacılara ve festivale katılacak seyircilere ne söylemek ister?

Festivalimizin gösterimleri kadar etkinlikleri de çok güçlü. Adeta bir sinema okulu gibi çalışıyoruz. Bir film yapım aşamasındaki bütün süreçleri içeren etkinlikler düzenliyor ve Türkiye'den ve dünyadan bu işin en iyilerini çağırıyoruz. Sinemaseverler bu etkinliklere çok ilgi gösteriyor, bu yıl daha da artacağını ümit ediyoruz. Özellikle sinema heveslisi olan, film çekmek isteyen öğrencilerimizin katılımı çok önemli. Buradan özlelikle onlara çağrıda bulunuyorum. Bu hepimizin festivali, birlikte büyüteceğiz. Hem sinemamıza katkısını büyüteceğiz, hem de sinemamızın dünyadaki yerini desteklemek için çalışacağız. Size de destekleriniz ve bu röportaj için ayrıca teşekkür ediyorum.