Gerçek hayatların sahici hikayesi
26 Eylül 2019

Hayata dair yazacak, söyleyecek bir şeylerim var.

Günümüz ikliminde insanlar hayatın, yaşamın naifliğini unutup gitti. Eskiye göre birbirine karşı daha gaddar, acımasız bir toplum gözlemliyorum, ürküyorum. Yazdığım romanların her satırında hayatın hepimize karşı sürprizlerle dolu olduğunu, kimi zaman tatlı, kimi zaman acı dolu bu sürprizlerin,  rutin olarak sonsuza kadar gideceğini düşündüğümüz hayat akışını nasıl ansızın değiştirebileceğini anlatmaya çalıştım. Yaşanmış hayatların sahiplerini gizleyerek, yer yer biraz da eklemeler yaparak, toplumu ve yaşadığımız dönemi ifade etmeye çalışıyorum.

Hayat Kırıkları ne demek ?

Hepimizin hayatında unutamadığı, acısını hissettiği hadiseler vardır. Bu acılar içimizde hep bir tortu bırakır. Zaman içinde zihnimizin derinliklerine hapsetsek bile bazen bir çağrışım ile acılarımız kendini hatırlatıp ben burdayım der. Hayatın öğrettiği ve birlikte yaşamak zorunda bıraktığı acılar veya tercihlerdir bu kırıklar. Zaman zaman bir sevgilinin kaybı, zaman zaman ise istenmeyen bir tercihle ruhumuzda oluşan izlerdir Hayat Kırıkları.

Bu romanınızda okuyucularınıza ne anlattınız ?

Bu romanda Kaan isimli kahramanın hayat mücadelesini, eşi ile kötü giden ilişkisini, tam ilişkisini bitereceği ve aşık olduğu, yanında huzur bulduğu kadına gitmeye karar verdiği sırada eşinin yakalandığı amansız hastalığı ve sonrasında gelişen karışık hayat örgüsünü okuyacağız. Bu karmaşa içerisinde Kaan'ın gerek kültürel baskı, gerekse erkeklik gururunu nasıl aşıp, eşi için fedakarlıkta bulunduğuna şaşırarak tanık olacağız.
Kitabın arka kapağında büyük usta Uğur Dündar'ın imzasını görüyoruz. 

Kişiliği ve hayata karşı duruşu ile herkese örnek olan büyük usta Uğur Dündar, beni ilk günden bu yana hep destekledi, yanımda oldu ve yazmam için beni yüreklendirdi. Hayat Kırıkları romanı için de güzel bir arka kapak yazısı kaleme alıp, inancını ve desteğini bir kez daha yineledi.  Ustanın desteği ve motivasyonu olmasa Hayat Kırıkları olur muydu ? Olsa da bu hali ile tamamlanabilir miydi ? İnanın bilemiyorum. Kendisine desteği ve abiliği için çok teşekkür ederim.

"Hepimizin ruhunda zamanla oluşan pek çok kırık vardır.  Başlangıçta dayanılmaz gibi gelen bu kırıklar, zaman içinde bize, onlarla birlikte yaşamamız gerektiğini öğretirler.Hatta bizi güçlendirirler.Aslında hayat bunu gerektirir. Kimi zaman vermek zorunda olduğumuz kararlarla, kimi zaman da bizim adımıza verilen kararların etkisiyle oluşur içimizdeki hayat kırıkları!.. Değerli dostum Gökhan Yılmaz'ın yeni romanı "Hayat Kırıkları" nın akıcı kurgusu ve ilginç karakterleriyle siz değerli okurları, ilk satırlarından itibaren içine çekeceğine inanıyorum.  Öyle ki, siz de benim gibi "Kahramanın yerinde ben olsam ne yapardım" sorusunu defalarca sormaktan kendinizi alamayacaksınız!İyi okumalar dilerim..." UĞUR DÜNDAR 

Kitap Özeti

Kaan ile Hülya üniversite yıllarında tanışmış, ilerleyen yıllarda bu tanışıklıkları aşka dönüşmüş ve evlenmişlerdir. Hayatın tüm güzelliklerini ve mücadelesini birlikte vermeye çalışan çift, yılların geçmesi ile kariyerlerinde de önemli başarılar elde ederler. Özellikle Hülya elde ettiği başarılar ile içinde derinlerde belki kendisinin de o güne kadar var olduğunu bilmediği hırs ve ihtiraslarına yenik düşmeye, elde ettiğinin hep daha fazlasını istemeye, mücadele etmeye başlar. Bu mücadele içerisinde ise artık Kaan ve evliliğinin getirdiği sorumluluklar ile ilgilenmez. İş hayatını her şeyin önüne koyar. 

Kaan bir süre sonra bu durumdan şikayet etmeye, Hülya ile konuşup durumu düzeltmeye çalışsada Hülya Kaan'ın söylediklerini dinlemez ve bildiği yoldan geri adım atmaz. 

Çaresizlik içerisinde hayatının kalanından endişelenen Kaan iç sıkıntısını dağıtmak, eski günleri hatırlamak için bir gün çocukluk yıllarının geçtiği mahalleyi ziyaret eder. Mahallenin sokaklarında eski günleri anımsayarak dolaşırken, çocukluğunu ve ailesini hatırlayan, yaşı kendinden oldukça büyük Pehlivan Amca diye hitap ettikleri mahallenin eski sakini ile karşılaşır.Yapılan uzun sohbet sonrasında Pehlivan Amca, Kaan'ın ilkokul öğretmeninin çok hasta olduğunu söyler ve onu da yanına alarak ziyarete götürür. Bu ziyaret Kaan için tam bir dönüm noktası olur. İlkokul öğretmeninin kızının babası için verdiği mücadeleden çok etkilenir.  Onlara destek olmak ister. İlk zamanlar destek olarak başlayan bu görüşmeler, Kaan'nın içinde evliliğinin kötü gitmesi sonucu oluşan boşluğu doldurmaya da başlar ve Kaan  Ayşe'ye aşık olur. 

Ayşe, Kaan'nın durumunu bildiği ama yakın zamanda Hülya'dan ayrılacağı beklentisi ile ilişkiyi kabul eder ve mutlu bir hayatın ilk adımlarını atmaya başlarlar. Hayat ilkten onları çok mutlu etse de, Kaan  ayrılmak istediğini Hülya'ya açıklama kararı aldığı gün, acımasızlığını gösterir.Kaan, durumunu ve hislerini anlatmaya çalıştığı sırada, Hülya'nın ilerlemiş derecede kanser hastası olduğunu açıklamasıyla yıkılır. Ne için üzülüp, kaygılanması gerektiğini bilemez. 

Herkes için tüm umutların tükendiği, karamsarlığın ruhları kapladığı, yüzlerin artık bir daha asla  gülemeyeceğine inanılan karanlık dönem başlar.Kaan ister istemez Ayşe'den ayrılmak zorunda kalır. Bu durumda olan Hülya'yı bırakmanın insanlık ve vicdan ile bağdaşmayacağına inanır. "Hastalıkla birlikte bir darbe de Hülya'ya ben vuramam" der.Zorlu geçen hastalıkla mücadele günleri iki insanı da yıpratır. İkisi de arada aşk olmamasına karşın dayanışma ile bir arada olduklarını bilirler ama birbirlerine itiraf edemezler.
Bir gece Hülya ağrıları sonrası sızdığı uykusunda her zamanki gibi sayıklar. Fakat bu sefer söyledikleri daha öncekilerden çok farklıdır. Hülya, o gece gizli aşkını ve hastalığı nedeniyle ayrılmasını itiraf eder.Kaan duydukları karşısında şoka girer, ne yapacağını bilemez. İlk düşünceleri erkeklik gururu ve kültürel etkiler ile sinirlenmek, aldatıldığı için öfkelenmek olsa da, ilerleyen günlerde toparlanmaya başlar. Kendisini gurur ve kıskançlık sarmalından kurtarırken, Hülya'nın hastalığı ve kendisinin de Hülya gibi başkasını sevdiğini anımsaması ona yardımcı olur.Derin çıkmazlar sonrası uygulaması ve hayata geçirmesi her anlamda çok zor bir karar alır. Hülya'yı bu zor günlerinde kendisinden daha çok mutlu edip, hayata daha fazla bağlanmasını sağlayabileceğini düşündüğü,  Talat ile görüşme kararı alır.

Bir erkek için çok zor olsa da Kaan içinden gelen tüm isyan duygularını bastırarak, birgün ansızın Talat'ın ofisine gider, durumu anlatır. Hastalık ve sonrasında yaşananlardan habersiz olan Talat, Hülya'nın yanında olmayı kabul eder.

Kaan için artık hayatın da oluşan kırıklar ile yeni mücadelerin verilmeye başlanacağı dönem başlamak üzeredir.    

 YORUMLAR  ({{commentsCount}})
{{countDown || 2000}} karakter kaldı
{{comment.username}}
{{moment(comment.date).fromNow()}}
Uyarı:  Yorumunuz, yönetici tarafından onaylandıktan sonra tüm ziyaretçilerimiz tarafından görüntülenebilecektir. (Bu mesajı sadece siz görüyorsunuz)
{{reply.username}}
{{moment(reply.date).fromNow()}}
Uyarı:  Yorumunuz, yönetici tarafından onaylandıktan sonra tüm ziyaretçilerimiz tarafından görüntülenebilecektir. (Bu mesajı sadece siz görüyorsunuz)