Üye değil misiniz?
Aktivasyonunuzu tamamlamadınız!
Zaten bir hesabınız var mı?
Christopher Nolan, azmin, ahlakın ve gururlu oluşun getirdiklerini konu alan, sıra dışı kahramanlar ve cesur planlar hakkında epik bir hikaye anlatmak için Oppenheimer ile sinematik hikaye anlatımının sınırlarını zorlamış.
Nolan, Dunkirk’te savaşın ölümcül ve insanlığın yitirildiği korkuları kullanmış. Tenet filminde ise gelecekten bugüne yapılan bir saldırıyı konu alan metafizik bilim kurgu gerilim için kavramları ve zamanı manipüle etmiş ve aydınlatmış. Her filmi, klasik film yapımı teknikleri için tutkuyla yapılmış. Aynı zamanda sinema sanatının yeniliklerini kullanarak, en çok da IMAX kameralarının sınırlarını genişletmiş. Oscar adayı başarılı yönetmen ve senarist Christopher Nolan, Oppenheimer ile bir baş yapıt ortaya koyuyor.
İnsan yaratıcılığının bütününü, varoluşuyla bile insanlığın geleceğini karartacak, uygarlığı yeniden inşa edecek, tüm dünyayı sarsan bir buluşun arkasındaki dahi bilim adamının, zihninin derinliklerine inen sürükleyici ve epik bir gerilimi beyaz perdeye getiriyor. Kai Bird ve Martin J. Sherwin‘in yazdığı Pulitzer ödüllü kitap American Prometheus’tan ilham alan Oppenheimer, atom bombasının babası J. Robert Oppenheimer’ın hayatını ve mirasını anlatıyor.
Nolan Oppenheimer için şunları söylüyor; “Oppenheimer’ın hikayesi var olan en büyük hikayelerden biri. Paradokslarla ve etik ikilemlerle dolu ve bu daima ilgimi çeken materyal türüdür. Film, izleyicinin insanların yaptıkları şeyleri neden yaptığını anlamalarına yardım ederken aynı zamanda yaptıkları şeyleri yapmalılar mıydı diye soruyor. Film, bir hikaye aracı olarak izleyiciyi subjektif bir deneyime çekmek, olayları karakterlerin yargıladıkları gibi yargılamalarına izin verirken aynı zamanda bu karakterle biraz daha objektif bakmalarını olanak vermek için çok uygun. Çeşitli noktalarda Oppenheimer’ın zihnine girmeye ve izleyiciyi onun duygusal yolculuğuna taşımaya çalışıyoruz. Filmin zor yanı da buydu; son derece yıkıcı sonuçları olan ama haklı sebeplerle yapılan olaylara dahil olan bir kişinin hikayesini onun bakış açısından anlatmak.”
Filmde Cillian Murphy, J. Robert Oppenheimer rolünü, Altın Küre ödüllü Emily Blunt ise karısı, biyolog, botanikçi Katherine “Kitty” Oppenheimer rolünü canlandırıyor. Oscar ödüllü Matt Damon, Manhattan Projesi’nin yöneticisi Leslie Groves’u, Oscar ödüllü Robert Downey, Jr. da ABD Atom Enerjisi Komisyonu’nun kurucu üyesi Lewis Strauss rolünde. Akademi ödüllü Florence Pugh, psikiyatr Jean Tatlock’ı, Josh Hartnett öncü Amerikan nükleer bilimci Ernest Lawrence’ı, Oscar ödüllü Casey Affleck, Presidio San Francisco’da karşı istihbarat şefi Borish Pash’ı, Oscar ödüllü Rami Malek deneysel fizikçi David Hill’i ve Oscar ödüllü yapımcı ve oyuncu Kenneth Branagh Nobel ödüllü fizikçi Niels Bohr’u canlandırıyor.