Çok uzun bir süre konuşulan, bütün sosyal medyada Bihter karşılaştırmalarına maruz bırakılan, oyuncular ve yapımcılar tarafından haberlere ve görsellere boğularak beklentisi arşa çıkarttılan Prime Video'nun yerli yapım filmi ''Bihter'' sonunda izleyici ile buluştu. Farah Zeynep Abdullah ve Beren Saat'in Bihterlerinin defalarca oylanması, karşılaştırılması yapılan tartışmalar pek bir boşunaymış sanki...

Yönetmenliğini Mehmet Binay ve Caner Alper’in üstlendiği, senaryosunu Merve Göntem’in kaleme aldığı, Timur Savcı ve Cemal Okan’ın yapımcılığıyla TAFF Pictures imzalı filmi bize tutku, sadakatsizlik, cesaret ve korkaklık sebebiyle büyük bir felakete sürüklenen eşsiz bir hikaye olarak sunuldu. Bizde film yayınlanır yayınlanmaz (Heyacanla) Prime video'nun önünde yerimizi aldık. Güzel bir eleştiri yazısını yazmayı çok önce planlamama rağmen filmi o kadar uzun süre bitiremediğimden yazının başına oturmak biraz sürdü:) ''Bihter''için heyecanlı popcorn'lu sinema keyfi ilk yarım saatten sonra başka bir film arayışı ile yarıda kesildi tam anlamıyla mola vererek 2 günde filmi sonuna kadar izleyebildim...

Birçok yerde Halit Ziya Uşaklıgil'in mezarında kemiklerinin sızladığı yorumunu okudum kesinlikle doğru! Benim bile sızladı onun nasıl sızlamasın? Kesinlikle Aşk-ı Mennu beklentisi olanlar bu beklenti ile filmi izlememeli. Hatta büyük bir beklenti içinde izlememeli. Öncelikle sanırım film mi? yoksa bir tiyatro piyesimi diye sormak istiyorum ama bence tiyatral bir senaryonun filmleştirilmeye çalışması diyerek senaryonun dehşet derecede ki kötü yazımını yumuşatalım. Kaldı ki böyle bir senaryoya kim onay verdi ve neden yönetmen bunu çekmeyi kabul etti kafamda deli sorular...

Ortada sahnelenen bir piyes var fakat içi boş diyaloglardan ibaret, senaryo demeye bin şahit gerek! Bunu Bihter'e neden yaptınız ki ? Bu denli kaliteli bir oyuncu kadrosunun güzelce harcanmasını izlemek ayrıca acı verici bir deneyim. Bir bütün olarak filmi değerlendirdiğimizde Sanat ekibi, Kostüm Ekibi, Cast ekibini tebrik ederim filmde tek olan şey onların yaptığı iş olmuş. Wes Anderson'dan sanki zoraki ilham alınmış bir iki görsel olarak zengin sahne dışında yönetmenlerin bu senaryoya katabileceği başka birşey olamamış ya da yapmak istememişler diyebilirz.:) Ne bir aşk, ne bir ihtiras, cesaret veya korkaklık herhangi bir duygunun izleyiciye geçmediği ''Bihter'' iyi bir pr çalışması ile ortaya çıkan kötü bir film olarak zamanla hafızalarımızdan silinecek. Tek filme oturan sahne Behlül'ün kaçış sahnesi (Dikkat Spoiler içerir) Behlül'ün o sandal'da çırpınışı bütün film için hissettiğim tek doğru duygu diyebilirim. Oyunculuk eleştirilerine hiç girmeden bu yazıyı sonlandırarak diyorum ki bu yazar kaçar!