Ulusal Uzun Metraj Yarışma filmlerinden biri olan "Zamanımızın Bir Kahramanı," Miraç Atabey'in yazıp yönettiği film, 09 Aralık Cumartesi günü Atlas 1948 Sineması'nda filmin gösterimi gerçekleşti. Gösterim sonrası düzenlenen söyleşiye senarist ve yönetmen Miraç Atabey, yardımcı yönetmen ve oyuncu Emre Hasdemir katıldı. Söyleşinin moderatörlüğünü ise gazeteci Ali Demirtaş üstlendi.

Film, küçük bir Karadeniz köyünde babasının cenaze merasimi hazırlıklarıyla meşgul olan bir adamın trajikomik günlerini anlatıyor. Yönetmen Miraç Atabey, filmde olayları güvenlik kamerasından izleniyormuş gibi anlatmayı tercih ettiğini ve bir cenaze merasimini olgunlaşmamış bir adam üzerinden göstermeyi amaçladığını belirtti. Atabey,  Nuri Bilge Ceylan'dan etkilenmenin kaçınılmaz olduğunu ifade etti. Ayrıca, filmde Roy Anderson'ın stilini bilinçli bir şekilde uyguladığını sözlerine ekledi.

Yardımcı Yönetmen ve Oyuncu Emre Halisdemir, senaryoyu yazarken karakterleri hayal ederek çalışmanın büyük bir avantaj sağladığını belirtti. Filmde Lazca'nın kullanılması konusunda doğallığı ön planda tuttuklarını ve oyuncuların günlük hayatta da aynı dili konuştuğunu ifade etti. Film, ulusal yarışmada Akli Film'in destekleriyle verilen "En İyi İlk Film Ödülü" için yarışıyor.

Festivalin ikinci ayağı olan 10 Aralık Pazar günü  Farah Nabulsi, prömiyerini 48. Toronto Uluslararası Film Festivali'nde gerçekleştiren "The Teacher" filmi üzerine bir masterclass verdi. Nabulsi, film yapmanın uzun ve zor bir yolculuk olduğunu belirterek, filmin anlamlı bir konuya sahip olması gerektiğini vurguladı. Filistin'de gördüğü olaylardan ilham alarak yazmaya başladığını ifade eden yönetmen, sanatın Filistin'deki gerçekleri dünyaya iletebilmek için önemli bir araç olduğunu söyledi.

Nabulsi, film üretirken ve senaryo yazarken planlama yapmanın önemine değinirken, hazırlıklı olmanın başarıya giden yolda kritik olduğunu belirtti. Aktörler için sıfatların değil, fiilin önemli olduğunu ve etkiyi doğru şekilde aktarmanın anahtarının senaryo analizi ve alt metinlerde gizli olduğunu vurguladı. Filistin hakkında film yapmaya devam edeceğini söyleyen Nabulsi, kendi yolumu inşa etmekten geri adım atmayacağını ve inandığı şeyi doğru bir şekilde yapmaya devam edeceğini ifade etti. Masterclass'ı, "The Teacher" filmine ve Filistin'deki özgürlük savaşçılarına adadığını belirterek sonlandırdı.

Uzun metraj yarışmasında yer alan bir diğer film ‘’Bölge’’nin gösterimi Atlas Sineması’nda gerçekleşti. Gösterim sonrası yapılan söyleşiye filmin yönetmeni ve senaristi Mesut Keklik, yapımcısı Burak Yavuz ve film ekibinden birçok isim katıldı. Etkinliğin moderatörlüğünü sinema yazarı Gökçen Aydemir üstlendi.

Mesut Keklik, film projelerinin gönüllülük esasına dayandığını, fon ve bakanlık desteği olmadan çektiklerini belirtti. Filmin çekimlerini üçüncü bölge olarak adlandırdığı Esenyurt, Avcılar ve Küçükçekmece'de gerçekleştirdiklerini açıkladı. Hikayede yer alan Ali karakterini yazarken, Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde yaşayan binlerce insanın hayatını yansıtmak istediklerini vurguladı. Ali'nin hayatından seçilmiş anları kullanarak izleyiciyi düşündürmeyi amaçladıklarını söyledi.

Boğaziçi Film Festivali'nin Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması'na katılan "Gün Batımına Birkaç Gün Kala" filminin dünya prömiyeri 10 Aralık'ta Atlas 1948 Sineması'nda gerçekleşti. Gösterim sonrasında yönetmen Yiğit Küçükkibar, yapımcı Uğur Güneş ve ekip üyeleriyle söyleşi yapıldı. Film, maskülenlik kavramını sorgulayan, sembolik 7 günlük bir döngüde geçen olayları ele alıyor. Ekip, çoğunluğu yakın arkadaşlardan oluşan bir kadro ile senaryoyu 7 günde yazıp çekimi 14 günde tamamladı. "Gün Batımına Birkaç Gün Kala," içsel bir yolculuğu paylaşan iki karakterin olağanüstü deneyimlerle dolu hikayesini anlatıyor.