Üye değil misiniz?
Aktivasyonunuzu tamamlamadınız!
Zaten bir hesabınız var mı?
Suzan Avcı'nın sözünü edip yarışmaya girdiği sinema dergisi, Arif Hanoğlu'nun sahibi olduğu ''Yeni Yıldız''dır. Ümit Hakan takma adıyla yayınlanan 1956 yılının finalist tazesinin yarışma fotoğraflarına bakıldığında şaşırabilirsiniz, ''O siyah saçlı yarışmacı, gerçekten Suzan Avcı mı?'' diyerek. Ve ne kadar dikkatle bakıp ne kadar şaşırsanız da değişmeyen gözleriyle, sıcak bakışlarıyla o yıllar öncesi'nin Suzan Avcı'sıdır sonuçta...
Mutluluklarıyla, acılarıyla. Almanya'ya yerleşerek evlenen biricik oğlu Mete'yi yitirmesi, bir anne olarak yaşamındaki unutamadığı acılarından biridir Suzan Avcı'nın.
1960 tarihli mektuplarıyla Suzan Avcı'nın sinemasal yaşamında derin izler bırakan ''auteur yönetmen'' Metin Erksan ise gerçek bir dosttur. Gala gecelerinde, gece kulüplerinde ve dönemin çay bahçelerinde baş başa, diz dize bir aşık çift görüntüsü verseler de yalnız değildirler. Nerelerde olurlarsa olsunlar, çevreleri devamlı kalabalıktır. Yani Erksan'ın bir takım bilinciyle oluşturduğu çalışma arkadaşları içinde bir ikilidirler hep... Efgan Efekan, Erol Taş, Kadir Savun, Suphi Kaner, Hayri Caner gibi ün yapmış oyunculardan kurulu, sinema çevrelerinde ''çete'' yakıştırmasıyla anılan bu filmci ekibin ''büyük reis''leri de Metin Erksan'dır o yıllarda.