"Nejat'ın Kırılan Kalbini Sen Tamir Edeceksin Nerime. O'na İyi Bir Eş Olarak. Yanlış Hesap Bağdat'tan Dönermiş. Bizimki Nikâh Masasından Döndü"
Nejat; “Fakir bir kemancının, zengin bir fabrikatörün evleneceği kıza âşık olması ne budalalık değil mi? Daha doğrusu küstahlık, kendini bilmemezlik, haksızlık. O’nun gücü, babadan kalma servetinde. Benimse şu keman çalan parmaklarımda. Aradaki fark büyük.” Doğru/yanlış kavramı zamana göre değişebiliyor. Nerime, 40’larda yazılan kitapta ‘zengin fabrikatörle’; Toplumcu fikirlerin geliştiği 61 ve 70’deki çevrimlerde ‘fakir kemancı’ ile evleniyor. Feridun Bey, ‘memurlarına ve maiyetindekilere karşı çok sert ve acımasız’. Avrupa’daki grevlere “Bizde böyle bir şey olursa fabrikayı büsbütün kapatırım ve hiçbir kuvvet beni, kapılarımı tekrar açmaya mecbur edemez” diyecek denli düşman (sf. 15). Genç kıza âşık olunca çalışanlarına daha olumlu yaklaşıyor. Yardım ediyor. 80 sonrasında “Şimdiye kadar işçiler güldü, şimdi sıra bizde”cilerin yaşamlarında hiç ‘Nerime’ olmamış galiba.